Kana susayanlar geçiyor;yüzleri maskeli; madalyalı,haçlı,hilallı,Buda’lı,
üçgen yıldızlı,bayrağı kızıl,oraklı çekiçli,gamalı haçlı…
kara pusatlı;leş kargaları uçuyor,akbaba başlı..!
kartal bakışlı,gagaları salyalı,pençelerinden kan sızıyor
savaşa doymayanlar;seçiyor kurbanlıklarını
cennete adaklı,dudakları dualı,elleri tesbihli
çember sakallı,kara külahlı,portakal suratlı
yeşil kuşaklı,torba taşaklı,iskele babaları
ordular geçiyor;yığınların kasıklarına basa basa
dokuz doğuruyor kadınlar,sarmusak başlı,askerler erleşiyor
ağıtlar yakılıyor;tepelerinde döl yataklarının
sınırlar çiziliyor,adına vatan deniliyor;mayın suratlı
tel örgü saçlı,ölüm başaklı,eril gözlü,hançer bakışlı
sevgililer geçiyor;cepheye koşmaya hazır
namlulaşmaya nazır;mermi basmaya,fabrikalaşmaya
ondördüne basmadan;mihribanlaşıyor
teni okşanmadan;yüreği kavlanmadan,aldatıp aldanmadan
kızlar geçiyor elleri filizlenmiş;kadınlaşmadan,
analaşmadan,kahırlaşıyor,kekri ayva kokulu sandıklar,açılmadan,kapanıyor
umuda takılı kilitler;beklentiye ekleniyor
kara donlar,çarşaflara,karanfil kokulu tenler,yosunlaşıyor,beklentide
savaşanlar geri dönüyor;eksik,yenik,silik,travmatik
apoletleri düşük;miğferi yırtık,kolu kopuk,postalı yenik
cephede kalanlar;bir kez daha sönüyor,gözleri sılaya dönük
bir sokak lambası;sarı,çürük,kokuşmuş
ışıklarıyla örtüyor;ölülerin yüzlerini
mehtap ışıldıyor;yanık şehirlerin
sokaklarına sığınmış gözlerde,açlık parıldıyor
dişleri sökülmüş caddelerde;parkelerde beygir sidiği
katır tırnağı,paslı nal çivisi,top arabası gölgesi vurmuş
oyuk duvarlara;kurşuna dizilenlerin sesi yankılanıyor
ıssız ormanda;ırzına geçilmiş kadın korkusu
saklambaç oynuyor;çocuksu anılarda...
mezarsız başlar diriliyor;neden öldüğünün farkına varmışcasına
eller havada kalmış kaskatı;savaşa tutuşturanların yakasına yapışıyor
hakkını ararcasına;sorarcasına
ılık bir nefes yüzüyor;çamura batmış cephelerden
dikilen şehit anıtlarına;hızla,eden deye sorarcasına
sormayı unutmuş yığınlar birikmiş
bayraklar çekilmiş göndere;nutuklar top mermisi,kuru sıkı
namlular havan,vede yavan uçuşuyor,şehitliklerde
uçuşuyor;soru işaretleri içleri boşaltılmış ruhlar gibi
sorguluyor,bu zafer takları neye;neden bu sınırlar
söylesenize,omuzları kalabalıklar
bizler neden öldük öldürdük;hep siz yaşayasınız deye
adınıza anıt mezarlar;heykeller dikilsin deye
dikildi kulağımızın arkası bile...!!!
sizler ölümden korkan,ölmeyi emreden ihtiyar sürüsü
yaşayan ölü gözleriniz;bir kez olsun parlasın deye
soruyor,sorguluyorum,ecelinizim ben!!!
kara boşluğunuzum;kaçmak boşuna,ışık olsanız bile
yaşayacağım sizle,her zaman diliminde portakalca
ağlamakta özgurlukmuşş ben özgur olamadım
dogdumda ölmüşum ama cabalamam yanlişmiş
üstume toprak atılınca farketım öldumu...