Kusurlarımla sev beni
Sev beni...
Çünkü ben korkularımla barışamadan sevdim seni.
Bazen geri çekildim, bazen gereksiz cümlelerle içimi dağıttım.
Ama sana geldiğimde hep biraz eksiktim,
çünkü en iyi hâlimi sana saklarken
yolun bir kısmını kendimden çaldım.
Ben kararsızlıklarımın çocuğuyum.
Bir yanım hep sende kalmak ister,
öteki yanım arkasına bile bakmadan senden gider.
Ama içimde bir yer var,
hep sana açık kalan.
Ne kadar kaçarsam kaçayım,
adı hep sen kalan.
Kusurlarımı inkâr edemem.
Zaman zaman fazla susarım,
bazen gereksiz ağlarım,
ve çoğu zaman kendime yetemem.
Ama seni severken,
kendimi ilk kez yeterli hissettim.
Belki de kusurlu sevdim.
Olsun sen yine de
Sev beni,
çünkü ben öğreniyorum.
Kırmadan konuşmayı,
susarken de anlaşılmayı,
ve bazen sırf sözlerine bakarak
iyileşmeyi…
Senin bana söylemediğin
Sözlere kendime inandırmayı...
Ben kabuğumla geldim sana.
Ama içinde ne incinmişlikler,
ne hayal kırıklıkları var, bir bilsen.
Yine de hiçbirini bahane etmedim.
Sadece sevdim.
Korkularım hâlâ dizlerimin dibinde
ama ben yavaş yavaş yürümeyi öğrendim senin ardın sıra koşamadım.
Bu da benim kusurumdu.
O yüzden...
Kusurlarımla sev beni.
Çünkü ben seni eksiksiz bir yerden sevmedim.
Ben seni her eksikliğime rağmen sevdim.
[Not defterimden nispeten eski bir yazı.]