 Masala Gerek Yok, Herkes Kendi Hikayesinde
Masala Gerek Yok, Herkes Kendi Hikayesinde
Hayat öyle bir sahne ki, ne prova var ne de tekrar şansı. Her anı canlı, her duygusu gerçek… Ve bu sahnede herkes kendi hikayesini yaşıyor. Kimimiz bir sevdanın peşinden gidiyoruz, kimimiz kayıpların izini sürüyoruz. Ama ne olursa olsun, masallara gerek yok. Çünkü herkes kendi hikayesinin başrolünde, kendi kalbinin yazarı…
Bazen bir başkası gibi olmak istiyoruz. Bir roman kahramanı gibi güçlü, bir film karakteri gibi cesur… Ama unuttuğumuz şey şu: Biz zaten başlı başına bir hikayeyiz. Yaşadıklarımızla, hissettiklerimizle, kırıldıklarımızla ve hayal ettiklerimizle…
Hiçbir masal, bir insanın gerçeğini anlatamaz. Masallar kısa, hayat uzun… Masallar mutlu sonla biter, hayat ise her sabah yeni bir başlangıçla. O yüzden kimsenin hikayesini küçümsemek olmaz. Çünkü herkesin yaşadığı, yüreğinde taşıdığı bir sebebi var.
Sen de, kendi hikayende başrolü oynuyorsun aslında. Kimse senin gibi gülümseyemez, kimse senin gibi üzülüp aynı gözyaşını dökemez. Çünkü sen teksin. Ve bu tek oluşun, hikayeni özel kılıyor. Hatalarınla, zaferlerinle, suskunluğunla, haykırışınla…
Kimi zaman güçlü hissedersin, kimi zaman yorgun. Bazen yalnızlığın ortasında, bazen bir kalabalığın içinde kaybolursun. Ama bil ki, o sahnede ışık hep senin üzerinde. Sen ne kadar farkında olursan ol, sen kendi romanının kahramanısın.
Bu yüzden masala gerek yok. Gerçek daha kıymetli. Çünkü gerçek sensin. Masallarda başkaları mutlu olur belki, ama kendi hikayende mutlu olmak senin elinde.
Kendini küçük görme. Hikayeni sıradan sanma. Çünkü sen anlatılmaya değer bir yolculuğun tam ortasındasın. Her gözyaşın bir satır, her tebessümün bir paragraf. Ve bu kitabın adı: Senin Hayatın. |