~SESSİZLİĞİN UĞULTUSU~ Yüreğime iliklenmiş bir bıçakla, acıları sırtlanarak gidiyorum.
Senden ileri, senden öte, senden ziyade..
Suretim buz kesmiş, kalbimde hâlâ o kor duruyor.
Ve ben uzaklaşıyorum, ağır ağır…
Uçsuz bucaksız sokaklara atmak istiyorum kendimi.
Nereye baksam, sana çarpacak gibiyim.
Eninde sonunda bir sokağın başında,
Karşıdan karşıya geçerken, bir kaldırımda,
Bir ses, bir bakış, bir gülüş…
Ya da bir dükkanın önünden geçerken çalan o şarkı…
Seni hatırlatmayacak mıydı?
İçime işleyişini hangi saat, hangi takvim, hangi zaman silebilirdi ki?
İçimdeki seslerle, o uğultular arasında savaşıyorum.
Belki bir gün bir sakinlik olur da Kendimi gerçekten duyabilirim diye…
İnsanlara, bu derin kalabalığa sağır olmak istiyorum.
Ürküyorum.
Korkuyorum.
Kaçıyorum.
Belki de, kaçmaktan bile korkuyorum.
En ücra köşelerde bile kalbimin sesini,
Beynimdeki uğultuları duymayacak mıyım?
Nereye kadardı bu gidiş?
Bu terk ediş?
Gözlerimi kapatıp,dünyanın sonuna kadar açmamalıydım belki de.
O kadar yorgun,
O kadar kırgın,
O kadar çaresizim.
________________
чürєğindє hissєdєrsєn hєrşєч gєrçєk olabilir ☙  |