eFe` Nickli Üyeden Alıntı
İnsan, İslAm için kAinatta en değerli varlıktır. Düşünen her insanı hayrete bırakmaya yeterli, kudret kalemiyle yazılmış bir varlıktır insan. KAinata sığmayan ilahi terennümü, iman ve aşkında yaşatabilecek bir gönle sahip varlıktır insan. Bir taraftan ruhunda kaynayan aşkla Yüce Yaratıcının emirlerine karşı sorumlu, diğer taraftan akıl ve irade gücünü kullanmada hürdür insan.
İnsan, akıl ve irade sahibi bir varlık olmasından dolayı, potansiyel değerleri itibariyle meleklerden üstündür. İnsanın bilme yeteneğidir, eşyayı isimlendirme gücüdür, meleklere üstünlüğü. Yani, insanı melekler karşısında üstün yapan, ibadeti değildir. Eğer üstünlük ibadetle olsaydı, melekler daha üstün olurdu. Çünkü onların ibadeti Hz. Adem (a.s.)’den daha çoktu.
Kur’ân insanı rengine, ırkına, bölgesine göre değil, kalbinde taşıdığı iyilik ve bunun dışa yansıyış biçimi olan ahlakla değerlendirmektedir. Bu yüzden ona bazen "Ey iman edenler ve salih ameller yapanlar!.." diye seslenirken, bazen de "Ey insanlar!.." diye hitap eder.
Kur’ân insan merkezlidir. Onu belli bir suresine sıkıştırmamıştır. Bütün surelerinde Kur’ân, insanı çeşitli kabiliyetlerine göre anlatmıştır. Kur’ân kâinat olaylarından bahsettiğinde bile bir fizik veya astronomik gerçeği dile getirme maksadıyla hareket etmemektedir. Burada bile asıl maksadı, Allah-insan ilişkisi üzerinde durmaktır.
Kur’ân’a göre bütün insanlar topraktandır ve ‘tek bir nefisten’ yaratılmışlardır. Bu konudaki rivayetlerden hareketle insanların mayalarının aynı olduğunu vurgulamak üzere İslâm âlimleri derler ki, Allah Teala insanı yaratırken her bölgeden toprak aldırmış, beyaz, siyah, sarı, kırmızı… Her renk toprağı yoğurarak insanı yaratmıştır. Böylelikle ırk, renk, bölge farklılığını ‘insan kimliği’nde birleştirmiştir.
Allah Teala bu konuda şöyle buyurmuştur:
"Ey insanlar! Gerçekten sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve sizi bir takım milletlere ve kabilelere ayırdık ki tanışasınız (birbirinizin marifetinden yararlanasınız). Şüpheye mahal yok: Sizin en değerliniz insan haysiyetine uymayan davranışlardan en çok sakınanınız, Allah’a en çok saygılı olanınızdır."
Yine Mevlana der ki; "Ey oğul! Nefsin suretini görmek istiyorsan yedi kapılı cehennem tarifini oku." Mevlana burada "O gün cehenneme ‘Doldun mu?’ deriz; o; 'Daha yok mu?’ der." ayetini hatırlatmakta, cehennem gibi nefsin arzularının doyum tanımadığını vurgulamaktadır. |