Tekil Mesaj gösterimi
Alt 25 Şubat 2025, 10:25   #1
Grey Editör
Editör
Grey - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart Şahsi Münakaşa - 2

Hayat çok kısa. Bir nefes sonrası ne olacağını kestiremiyorsun.
Bir an olsun, ölümün burnunda sayıklıyorsun geçmişini.
Canın acıyor içten içe, kimse seni duymuyor, bilmiyor..
Anlatsan da 30 saniyeliğine buruk yüzler doluyor etrafına, sonrası her şey normaline dönüyor. Çok sevdiğin şeylerin artık zehir zemberek oluşunu izliyorsun.

Sorsan kim ne biliyor ki? Sen hala, o çok sevdiğin türkülerle baş başa kalıyorsun.
Yine insanların gözünde bir boşluk, bir ziyan, ya da hezeyana uğruyorsun.
İçini kim biliyor ki? Ya da anlatsan kim anlar ki..

Yaza yaza kalemim kırıldı, kalbim acıdı da kimse duymaz ki..
Sonra; ölüme yaklaşmanın vermiş olduğu huzuru yakalıyor gibisin..
O yaklaştıkça huzur geliyor gibi oluyor sanki.
Soğuk.. Sessiz..
Bir başına ve öylece akışına..

İçtiği sigaralardan başka bir şey zarar veremezdi belki de ciğerine.
Soluduğu havanın, yaşadığı yerin, yediği ve içtiğinin hiç bir önemi yoktu.
Hayata dair bütün kasvetleri içerisine hapsetmiş yalnız bir pesimist.
Uzaklara, ufuklara da bakmaktan yorgun düşmüş, serseri bir hevesti..

Başı boş sokaklarda, kuytu bir köşede ya da bir köprü altında ölüme inat gibiydi arzusu. Şişelerden sıkılmış ve insanlardan uzaklaşmış..
Bir ruhtan ne farkı olabilirdi ki?
Aklında kurguladığı milyonlarca saçmalığın koynuna esir düşüyordu her saat.
Zaman ile kendi arasında belki de endemik bir bağ vardı, bilmiyor gibiydi..

Belki de farkında değildi. Bunu düşünmekten bile acizdi hücreleri, sanki tüm dünyanın ''Tükenmişlik Sendromu'' onun üzerine bocalanmıştı.
Seher ve kuşluk vakitlerinde bir kaç sigara ve bir kaç satırdan hariç, yaşam belirtisi vermiyordu. 4 duvar arasına hapsedilmiş bir ruh.
Bir ruh diyorum, tüm olgulara uzak ve soğuk.
İki dudağının arasında eskittiği sigarasından hariç, her şey soğuk..

Bitmeyen hikaye gibi bu, başında heyecanlandığın, ortasında sıkıldığın ve sonunu getirmek istemediğin bir bağımlılık gibi..
Ucu bucağı olmayan bir döngüye kapılmış yırtık bir afiş.
İnsan sıkılmaz mı hiç?
Ağlayınca, üzülünce ve kendini kapatınca geçer mi?
Belki de tüm kapılarını dünyaya açıp, kendi içinde soğurmaktır bedenini, bahsettiğim huzur..