Gittiğin o günden beri kabuslarım bitmiyor.
Ahlaksız bir kargaşa ortasında kaybolurum.
Vücudumda derin izler varken, gözlerimden erozyon patlar.
İmkansız, şimdi tekrar sevmek belki de boğulmak..

Seni anlatırken cümlelerim bozulur.
Sen giderken bütün dermanlar yok olur.
Ay tutulur, deprem olur, şehrim yasaklara konulur.
Hani neredesin? Kaybına belirli belirsiz zabıt tutulur.

Ama bak gözlerim ışıl ışıl.
Bu hikaye tek taraflı bir karmaşıklık.
Yeter artık, kan dökülür, ıslanır saçlarım.
Hepsi tozpembe bir rüya, tamamıyla aptallık.

Pişmanlık için çok geç.
Tutunamadığın yerde kes at ipini, bitsin bu süreç..
Ebediyetin tenimde sarmaşık bir örümcek.
Kapılır ağına hıncım, kibrim, tadını sen seç..

Kırılır güvenimin tamburu orta yerinden, parça pinçik.
Hadi anlat, batırırken bıçağı gözlerini kırptın mı hiç?
Sağanak bir nefrete boyanır tenim, çocuksu bir çılgınlık.

Ama bak gözlerim ışıl ışıl.
Bu hikaye tek taraflı bir karmaşıklık.
Yeter artık, kan dökülür, ıslanır saçlarım.
Hepsi tozpembe bir rüya, tamamıyla aptallık.