Merhaba arkadaşlar yeni bir hikayeyi size sunmaktan mutluluk duyuyorum. Keyifle okumanızı diliyorum..

Büyük Yalan

Sevda ailesi tarafından çok sevilen, çok sakınan bir kızdı. Ailesi üzerine titrerdi, bütün kötülüklerden korumak isterdi. Sevda okuldada çok başarılıydı. Arkadaşları tarafından sevilen bir genç kızdı.

Sevda’yı uzun zamandır meşgul eden bir konu vardi. Annesi ve babasına söyleyemiyordu. Bir gün çok yakin olduğu arkadaşına açtı konuyu. Babasının her haftasonu iş gezisine gitmesinden artık rahatsız oldugunu söyledi. Hiç birlikte zaman geçiremiyorlardı. Sevda babasına sitem ettiğinde, babası mecbur gitmesi gerektiğini söylüyor, ve ona her gittiği şehirden hediyeler alıyordu. Ama Sevda hediyeler değilde babasını istiyordu. Arkadaşı babasını bir gün takip etmesini söyledi. Sevda’da artık kafasını meşgul eden bu sorunun cevabını bulmak için babasını takip etmeye karar verdi.

Yine cuma günü babası ailesinden vedalaşıp iş gezisine gidiyorum diye evden çıkmıştı. Sevda’da babasının peşinden hemen cıktı. Arkadaşından ödünç aldığı arabasına binip babasını takip etmeye başladı. İçinden de ne yapıyorum ben diye kendine kızıyordu. Yaptığı şeyin çok yanlış olduğunu biliyordu utanıyordu, ama sorularına yanıt bulması gerekti. Babası şehir dışına çıkınca, evet yalan söylememiş babam diye iç çekti. Babası müstakil bir evin önünde arabasını park etti. Sevda’da babasını izlemeye devam etti. Acaba babasının burada ne işi olabilirdi diye, düşünmeye başladı. Babası zile bastı ve kapıyı kücük bir cocuk açıtı, çiğlik sesi duyuldu “Babam gelmiş “! Babasının kücük cocuğa sarıldiğini gördü. Sevdanın kafası karıştı. Bu çocuk kim diye düşündü. Aklına kötü şeyler geliyordu. Sevda çaresizlik içinde ne yapacağını bilmiyordu. Sonunda bütün cesaretini topladı, ve kapının ziline bastı. Yine Kücük çocuk kapıyı açtı, “baba baba bir abla kapıda” dedi. Sevda duyduklarına inanamadı. Kapıya Babası gelince, Sevda’nın gözlerinde boncuk boncuk yaşlar akmaya başladı. Babası kızını kapıda görünce şaşırdı, afallandı ne diyeceğini bilemedi. Sevda sanki saatlerce kapının önünde duruyormuş gibi hissetti kendini. Bu olamazdı! Bu gerçek olamazdı! İnanamadı gördüğü manzaraya! Babası Sevda’nın arkasından seslendi, ama Sevda duymadı bile. Koşarak arabasına bindi ve ağlamaya başladı. En son ne zaman ağladığını hatırlamıyordu. Doğru bildiği her şeyin yalan olduğu öğrendi. Senelerce babası onları kandırmıştı. Ikinci bir ailesi varmış ! İnanamadı! Oradan nasıl eve ulaştığını bilemedi, gözlerinden yaşlar dinmek bilemedi !
Annesine ne diyecekti? Babası nasıl Annesine bir kuma alabiliyordu ? Annesi kahrolacaktı!

Babası Sevdaya hep nasihatlarda bulunurdu, her zaman dürüst olmasını isterdi.
Dürüstlük insanın içi ve dişinin bir olmasıdır.
Sosyal ilişkilerimizde bu çok önemlidir. Dürüst olmak doğru olmaktan doğar. İnsan doğru olduğu süreçte dürüsttür. Dürüstlük her insan için önemli bir konudur. Sohbetlerimizde çokça bahsederiz, hatta bazı insanlar söylediklerini inandırmak için yemin ederler. Sağlıklı İnsan ilişkileri karşılıklı güvene dayanır. En güvendiğin insanin güvenini sarsması için bir kez yalanını yakalaman yeter!

Sevda’da babasını büyük yalanını yakalamıştı.

Sevda eve gelince annesine sarıldı, hala ağlıyordu. Annesi endişelendi. Sevda babasının ikinci bir ailesi oldugundan senelerce kandırıldıklarını anlattı. Ama annesinden beklediği tepkiyi alamamıştı ! Annesi öfkelenmemişti ! Çılgına dönmemiştı! Yoksa Anneside mi biliyordu bu büyük yalanı ?! Evet Annesi de bu olaydan haberdarmış ! Sırf Sevda üzülmemesin diye kabullenmiş bu durumu. Ana kız birbirlerine sarılıp saatlerce ağladılar. Birlikte bir karar aldılar. Annesi babasından boşanacaktı.

Sevda asla babasını görmek istemiyordu. Sevdanın babası ölmüştü çünkü !

“İyi, dürüst ve doğru olanlar kaybetmez. Kaybedilir! “