Gülce. Gülüşün canlanıyor gözümde.
İlkbaharları anımsatırdın tenimde..
Kokunla cennetin kapıları açılır, Sesinle can bulurdu aşk bedende...
Bir ayak basışın, binbir masalı edasıyla bağ bahçe olurdu içimde.
Semai nefes, gülce...
Gülce bir çapkın edadır gök'te.
Ömür verilir, bıçak batasıya çizilir resmin gövdeme..
İkra edilmez buna, telaffuzu yoktur dilimde.
Sanki zemheri, semai bir nefes, bir hece..
Tesirli bir zehrin, Aşk'a ilk seslenişidir; Gülce..
Korkarım, ürperirim görünce.
Uzak kalırım, ayaklarım kesilir koşmaktan çehrene.
Bin aht işitirim sözlerinde.
Özlemim, hasretim dökülür avuçlarının üzerinde..
Bir yangının, için için çığlığıdır bu; Gülce..
Umudum harelenir, Canım çekilir teninden.
Aralıksız kış'lara hapsolurum, kokun dolar göğsüme.
Saliselerin dakikalarla boğuştuğu bir yerdir bu.
Bir vakit beklenir, öldüresi iştiraktır tadın; Gülce..
Öte bırakılır adı, sanki bir sihir, söz, bilmece.
Gülce; Düş edilen güzelliklerden ard'a kalan boyutsuz bir hadise.. |