Baghi'nin Günlüğü ' Yük İnsan ölünce mi, gidince mi unutulur?
Ya da seni öldürdüğünde mi unutursun..
Bazen bu soruların cevaplarını aramaya da takati kalmıyor insanın.
Ama şunu bilmeliyiz ki; gerçekten kıymet verilen şeylerin, yani basit bir ilk çocukluk oyuncağın da buna dahil, silip atamıyorsun..
Kimler gitti, kimler ölmedi ki?
Dönüp dolaşıp kelimelerin aynı kargaşa dolandığı noktadayız.
Ama ne diyordu?; "Hissettiğin acı ne kadar derinse kendini anlatmakta o kadar zorlanırsın.."
Şimdi ise bulunduğum derinin en zifiri köşesindeyim.
Kirpiklerime kadar arafa itilmiş, güçsüz, kimsesiz vaziyetteyim.
Göz kapaklarımı açmaya cesaretim bile kalmamış, acılara tahammülüm eksilmiş..
İnsan ölünce mi, gidince mi unutulur?
Unutulur belki, ya da unutulmaz.. Ama peşinde birçok şeyi götürür.
Sonra ne mi olur? Hiçbirşey.. Koca bir ''hiç'' olur. Zamanla sözlenmiş gibi, hayatınıza rastlayanlar hep bir parça alıp gider üzerinizden..
''Depresyonda olup olmadığımdan emin değilim.
Yani, mutsuz değilim.
Ama mutlu da değilim.
Gün içinde espriler yapıp gülebiliyorum.
Fakat bazı geceler yalnız kaldığımda,
Nasıl hissedildiğini unutuyorum. Zamanla aramda pek iyi değildir. Bunun dışında kendimi şanslı sayarım yine de. Yalnız kalmakla ilgili bir sorunum yok. Sadece nefesini sevdiğim birinin yakınlarda olması beni rahatlatır. Bencilce bir şey, biliyorum. Ama birbirimize ihtiyacımız olduğunu hissediyorum ve bunu değerli buluyorum. Zaman nefes almakla geçen günler değil, birinin aklında olmakla ilgili biraz… Hayatın kronometresini sen değil, senin yanındaki tutar. Biliyor musun artık hayal bile edemiyorum seni.
Sesini duymayalı, yüzünü görmeyeli bir hayli vakit oldu
delirdim galiba biraz, sağa soluma arkama bakıyorum sanki bi anda karşıma yeniden çıkacakmışsın umuduna kapılıyorum.
Elimi tuttuğunda o utangaç yüz ifadeni getirmeye çalışıyorum aklıma.
seni ne zaman düşünsem kendime zarar mı veriyorum. bilmiyorum..
ama bu hisse alıştım galiba acıtmıyo artık eskisi gibi.
vakit geldiğinde hayatım bir film şeridi gibi gözümün önünden geçerken ben yine seni düşleyeceğim
unuttuğum kokunu, aklımda çizemediğim gülüşlerini, bilinçaltımdan çıkan sesini.
yani seni düşleyeceğim.
biliyorum.'' |