Anlaşılamamak Mı Anlamamak Mı? Eğer karşımızdaki insana kendimizi doğru bir şekilde ifade edemezsek; bunu bize getirisi bir öfke patlamasıdır yada onu hiç dinlemeden, söylediklerini ciddiye almadan bir nevi kendimizce ondan intikam alma yoludur.
Kişilik yapımız şayet değersizlik çekirdeği üzerine oturmuş ise, karşımızdaki ne söylerse söylesin , değersizleştirme olarak algılarız . Kendimizi korumaya aldığımız için de en ufak bir eleştiriyi saldırı veya art niyet diye düşünüp iletişime tamamen kapatırız kendimizi.. İletişimsizlik ise bizi bir çıkmaza sokar ve çırpınıp dururuz o sarmalda..
Karşımızdaki insanı gerçekten anlamak istiyor muyuz ? Sorulması gereken asıl soru bu sanırım.. Anlamak ve sorun çözmek odaklı başlar isek iletişime ben inanıyorum ki çözümsüzlük sarmalı diye bir şey kalmaz.
Çocukluğumuzda ailelerimiz bize her ne yaptı yada yaşattı ise , yeni hayatlarımızda öğrendiğimiz bize tanıdık ve bildik gelen aynı davranışları devam ettirme eğilimindeyiz. Çünkü kolayımıza gelen bu...Sonuç hep aynı.. iletişimsizlik ve onun getirisi mutsuzluk...
Gerçekten anlaşılamıyor muyuz yoksa anlamıyor muyuz bunu düşünmek lazım... Sağlıklı olanı , olması gereken dinlemek ve empati...Ne sihirli bir sözcük şu empati..
İnşallah başarabiliriz... |