ölüyorum yavaş yavaş(filistin) yavaş yavaş tükeniyorum
savaşa alışır mı gözlerim
gecenin zifirisinde gökten
beyaz umutlar yağıyor
hayali evimizin bir köşesinde sızlayan
esmer çocuğun elinden tutup
oyuncaklarına götürmek istiyorum
sıcak yatağında uyuyanlara kızmıyorum
kimsenin hayatını utandırmıyorum
tükeniyorum yavaş yavaş
her sığınakta kar gibi üstümüze yağan
yıkılmaz duvarların tane tane betonları
her gece göklerde kayan yıldızlar
zalimlerin "öl" diyen bombaları
bir tek kızım kaldı geride
tutuyorum sıkıca elini
soramıyorum artık, baban nerede?
onun sıcak gülüşünü verebilir miyim?
bilmiyorum
ellerini çekme, göremiyorum
kimseye duyurmuyorum sesimi
utandırmak istemem huzuru
habersizce her gece azar azar
ölüyorum yavaş yavaş
utandırmadan hayatı
ayakları yorgun düşmüş
mermilerin aksine koşuyor çocuklar
keşke okullarında olsalar
evlerine çıksa tüm yokuşlar
hani vardı ya küçüğüm
kahkahalarla yaşadığımız
evimizin bahçesinde akan günler
annenin sıcak yemeğiyle ısındığımız
üşüyorum ama söylemem
üzmek istemem güneşi
hissettirmeden yalnızlığa
ölüyorum yavaş yavaş filistin...
________________ yildizlar da neymis gozlerin varken? |