EYLÜL DEKİ AYAK İZLERİ Nasıl unuturuZ ...
Rahmetle ,Özlemle
Saygıyla Sevgiyle
Orhan Kemal
Ahmet Arif
Nazım Hikmet
Orhan Kemal 26 Eylül 1943 tarihinde cezaevinden ayrılmazdan önce
“Nazım Hikmet’e” bir şiir yazar. Ustası şiiri okuyunca ağlar:
“ Sen Prometenin çığlıklarını
Kaba kıyım tütün gibi piposuna dolduran adam
Sen benim mavi gözlü arkadaşım
Kabil değil unutmam seni
26 Eylül 1943
Seni yapayalnız bırakıp hapishanede
Bir üçüncü mevki kompartımanda pupa yelken
Koşacağım memlekete
Tren bir güvercin gibi çırpınarak istasyona girecek
Gözü yaşlı bir genç kadına beş senenin ardından
Kocasını getirecek
O dem ki boş verip istasyon halkına
Yanaklarından öperken sevgilimi
Sen neşeli mavi gözlerinle bakacaksın içimden
Bana
O dem ki yürekten her şey atılacak
Ekmek, kin hasret, fakat nazım hikmet
Sen şu kadar kilometre uzakta kalmama rağmen
Aydınlık yüreğimin duvarına dayayıp sarı saçlı başını
Batan bir yaz güneşi hüznüyle ağlatacaksın arkadaşını
Günler geçecek ekmek derdi çökecek omuzlarıma
Fabrika, makinalar tezgâhım
Sana şeker kamışı, portakal yollayacağım
Karım yün çorap örecek, her hafta mektup yazacağız
Askere almazlarsa eğer
Unutabilir miyim seni
Tahtakurusu ayıkladığımız hapishane gecelerini
Ve radyoda şark cephesinden haber beklediğimiz
Müthiş anların küfürünü
Radyonun yanındaki duvara
Kurşun kalemiyle abus insan yüzleri çizmiştin
Unutabilir miyim seni hiç?
Hala beton malta boylarında duyuyorum
Takunyaların sesini!
Unutabilir miyim seni?
Dünyayı ve insanlarımızı sevmeyi senden öğrendim
Hikâye şiir yazmayı
Ve erkekçe kavga etmeyi, senden !”
***
Orhan Kemal’in tahliyesinden sonra Nâzım Hikmet bir yandan çeviri işini yürütürken, bir yandan da Memleketimden İnsan Manzaraları’nı yazmayı sürdürür.
***
Hapishanelere, Fabrika tezgahlarına, Tütün tarlalarına, Güvercinlere ve tüm Maviliklere, Buralardan Oralara Selam OlsuN...
ALINTIDIR.
________________ Zaman zaman vazgeçmeli insan,rahatlamak için…
Hayatın kendisine ait olmayan bir şeymiş gibi geçip gidişini izlemeli.
∞ |