Geçtiğimiz günlerde Lübnan’da bulunan Beyrut Limanı’nda yaşanan korkunç patlamanın görüntüleri insanların zihinlerinde hâlâ taze. NASA, patlamanın uydu verilerine nasıl yansıdığını açıkladı.
4 Ağustos’ta
Beyrut’ta yaşanan
havai fişek deposu patlaması oldukça korkunç görüntülere sahne olmuş ve büyük bir trajedi yaratmıştı. Şok dalgaları binaları kağıt gibi biçerken pek çok sayıda insan da hayatını kaybetmişti.
Olayla ilgili pek çok
video internette paylaşıldı, sosyal medyada herkes taziye dileklerinde bulundu. Ardından da uzmanlar patlamanın ülkeye olan etkisini konuşmaya başladı.
NASA da patlamaya ait
uydu verilerini paylaştı.
NASA’dan patlama haritası
NASA, patlamanın etkilerini göstermek için bir harita yayınladı. Uydu verileri kullanılarak oluşturulan
harita, patlamanın etkilerinin videolardakinden daha net bir şekilde görselleştirilebilmesine yardımcı oluyor.
Patlama, bir hangarda görece
küçük bir
yangın ile başlıyor. Sonrasındaki devasa patlama da
ilk vakada karşımıza çıkıyor. Binaların yıkılmasına ve can kaybının büyük kısmına neden olan bu ikinci patlama geniş bir alana şok dalgası da yayıyor.
Çeşitli gözetim sistemleri patlamanın etkisini
3.3 ila 4.5 şiddeti arasında bir depremde ortaya çıkan güce denk olarak gösteriyor. Uzmanlara göre yaşanan trajik olayda
ortaya çıkan patlama, nükleer olmayan en büyük patlamalardan biri.
Uydu verileri yıkımı gösteriyor
NASA’nın uydu cihazları,
depremler gibi büyük olayların öncesi ve sonrasında yer yüzeyinde yaşanan değişimleri gözlemlemeyi amaçlıyor. Haritadaki koyu kırmızı renkler daha büyük hasarın olduğu noktaları işaret ediyor.
Yapılan açıklamaya göre her bir renkli piksel yaklaşık olarak
30 metre mesafeyi gösteriyor. Sarı renkli kısımlar,
görece daha az hasar olan bölgelere işaret ediyor. Üst taraftaki ölçekle birlikte bakıldığında patlamanın ne kadar büyük bir alanı etkilediği de belli oluyor.
Bu harita, patlamanın yayıldığı alanı görselleştirmekle kalmıyor. Bu türden olaylardan sonra çıkarılan haritalar
insani yardım kurumlarının, devlet kurumlarının ve
destek gruplarının hangi bölgelere ulaşmalara gerektiğini belirlemelerinde de önemli rol oynuyor. Böylece en hızlı ve en verimli şekilde yardım ulaştırılabilmesi sağlanıyor.