İstanbul Sözleşmesi’nin arka planında da Türkiye’nin toplum ve aile yapısını dizayn etme amacı yatıyor. Sözleşmenin içerisine sinsice işlenmiş bazı kavramlar ve bu kavramları inşa etmenin gereği olan birtakım yükümlülükler söz konusu. Burada karşı çıkılan en temel iki kavram “cinsel yönelim” ve “toplumsal cinsiyet” kavramları. Sürekli güzellemesi yapılmasına ve sözleşmenin özü ile alakası olmadığının vurgulanmasına karşın aslında sözleşmenin alt metninde ve ideolojisinde yatan en temel iki kavram bunlar. Bunu yalnızca biz söylemiyoruz, buyrun Polonya Başbakanı’nın sözleşme hakkında yapmış olduğu açıklama bu. Polonya hükumeti, sözleşmenin bu dayatmalarını reddettiği için çekilme kararı aldı ve bu böylece deklare edildi:
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]