| İçeriği Görebilmeniz için Üye olmalı / Giriş Yapmalısınız..! | | Hayattan elini ayağını çeken onca sözcük varken, kelimeler bile yetmiyor bazen anlatmaya seni oradaki ışığa... Seni bahaneler bulup taş duvarlara anlatamam ki, hem korkarım seni kaybetmekten... Evet; birgün bütün sevgiler biter, sonsuz değildir hiçbirşey. Güzellik geçer, gençlik son bulur.. Geriye kocaman bir boşluk kalır ya hani, öyleyim şimdi de..
Seni özlediğim ve kokunu içime çektiğim gecelerde bile; orada öylece kalıyor o küflenmiş ekmek; bayatlayan yalanlar , kokusu üstünde tüten yenilgiler.. Sırasıyla yaşıyorsun.. Sırası gelince gidiyorsun da.. Ne çok göç oluyor ne çok alt yazı geçiyor ömrümüzden, hep aynı saatlerde..
Misal, içinde olduğum hep aynı mevsim, aynı manzaradır belkide.. Hatta üşümeye vakit bile kalmıyor, donuyor parmak aralarında küçük bir serçe...Ve tabi onca yanılgı, onca hüznü biriktirip giden yağmur bile kendini çekiyor kendinden..
Ki, bütün hayal kırıklıklarını toplayınca bir araya geriye yorgunluk denen bir şey kalıyor. Nasıl ağır bir histir anlatamam...Rezilce yaşıyorsun işte. Bazen düz, bazen eğri - buğru...Bazende hiç gibi..
Ben hissizleşmek diyorum, sen kısaltılmış haliyle "seviyorum" de..
Çok seviyorum de ki, bir çiçek büyüsün maviye boyadığın kalbimde.. Hani hep sana ait olan.. Sonsuz olan, o sonsuzlukta kal.. Sonsuzluğumda kal öylece...
________________ Deli tarafıma denk gelmeyin , Orada ben bile hükümsüzüm. |