----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
kendim.. alıp karşıma konuştuğum hergün. her baktığımda aynaya karşı karşıya kaldığım.sorup sorup cevap bulamadığım. kim bilebilir ki benim kim olduğumu, ben bile bulamamışken.. kime gösteriyorum gerçek yüzümü, hangisi gerçek yüzüm, kim gerçekten kendisi ki? herkesin içinde masum, cani, bakir, fahişe, katil, merhametli insanlar yok mu? kaçımız tanışmaya cesaret ettik kendimizle? kaybolmadık mı kendimizi ararken.
en fazla zahirimizi gördük aslımızı değil. başkalarında aradık kim olduğumuzu, bulamadık kendimizde,içimizde. peki kimdin sen, kim olacaksın bir sonraki adımda? geri geri yürüyüp takılacaksın kendi gölgenin çelmesine, düşeceksin ve o küçülecek, o da sensin aslında, karanlık tarafın sen düştükçe düşen kalktıkça doğrulan, sen olmak istediğin değil bir adım sonrasının nedeni bir adım öncekinin sonucusun ama sen bu değilsin, şu an değil şimdi değil, belki gelecek belki geçmiş, sen aslında kendinsin ama bunun farkında değilsin, sorsam bilirmisin,kimsin?
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
kilometrelerce yukarıdan saçının teline düşen bir yağmur damlasıyım; elektrik direği dahi koyulma gereği duyulmamış kadar bomboş sokaklarım, normallerin geceleyin hava almak üzere gittiği sahillerde kırık bir bankım, sonbaharda ayaklarının altında çatırdayan bir yaprağım, morgların soğuk hava dolablarındaki buz rüzgarıyım, zifiri karanlıkta çiseleyen bir gözyaşıyım, evet, gülebilirsin, aksine ben sayılarla ifade edilemeyecek kadar azım, yani sıfır bile anlatamıyor bu yalnızlığı, forum.
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
kimim ben?
yeni alınan, yeni kokan her şey mi
sona kalamayıp bitecekmiş gibi saklanılmayan
en başında duran,
hep aynı sırada ilerleyen
ortada kalıp merak salan
saran, sarılamayan,
yetişip, geciktirilen
acıyı garipseyen
yine de en çok acıyan
ağzına rüzgar kaçan
tadını havaya tüküren
titrek tutulan her kalemi düzene benzeten
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
dipnot : demin kendi resmime baktım, gözlerime iyice bir zoom yaptım.. kaybolmuşum sanki, sanki o an başka bir şey yapmam gerekiyormuş da ben yapmam gereken her şeye rest çekmişim gibi. gözlerim soruyor 'nerdeyim ben?' sahi gözlerden hiçbirşey kaçmıyormuş. bir hüzün ve şaşkınlık var gözlerimde, yaşadıklarım pılını pırtısını toplamış gözlerime yerleşmiş, incik boncuğu bile almışlar. :)
alinti