Anlık Karalama...
Bekliyordum...
Ondan gelecek bir noktayı..bir cümleyi..Bazen dakikalarca, bazen saatlerce...
Umutla beklemeye başlayıp dakikalar, saatler ilerledikçe umudun yerini alan o iç sıkıntısı...Sonrasında gelen karamsarlık hissi ve çöküş...
Bir çoğumuz yaşamışızdır bu hissi.. Umudun ağır ağır sizden bütün enerjinizi sömüre sömüre tükenişini.. Sonrası karanlık...
Kabulleniş zordur sizden gidenin gidişini..
Hayatınızın alt üst olduğunu, onsuz bir h,ç olduğunuzu düşünmek... Evren sanki onu size unutturmamak için harekete geçmiştir.Duyduğunuz küçücük bir söz,bir şarkı,gördüğünüz herhangi bir eşya..herşey...
Bu hayat niye var ki.. Niye yaşıyorum ben.. Neden nefes almaya devam ediyorum ki... diye düşünürsünüz.
Günler.. haftalar ve aylar birbirini kovaladıkça: Kardelen'in her bahar karları yararak kendini yeryüzüne atması gibi yavaşça uyanırsınız bu ruh halinden ve yeniden başlarsınız yaşamaya...
İnsanoğlunun yapısıdır bu..Düşer ve düştüğü yerden de kalkar.. Yaşayamam..Ölürüm..Biterim dediği her acıyı küllendirip doğar yeniden küllerinden...Ama öyle ama böyle...
Y.A
Brittle
________________
Tecrübe çok acımasız bir öğretmendir;
Önce sınavı yapar, Dersi sonra öğretir..
|