İçeriği Görebilmeniz için Üye olmalı / Giriş Yapmalısınız..!

Asıl Osmanlı torunları iki kanattır. Bir kanat sürgünden sonra Avrupa ülkelerine yerleşmiştir. Diğer kanat ise Mısır'a yerleşmiştir. Avrupa ülkelerine gidenler, hayatta çektikleri tüm zorluklara rağmen evrensel değeri benimsemiş bireyler olarak yetişmişlerdir ve Cumhuriyetin ne kurucularıyla ne de ideolojisiyle bir karşıtlık içine girmemişlerdir. Mısır kanadı ise geldikleri yerde gayet refah içinde yaşayacak şekilde ağırlanmışlardır ve Cumhuriyeti inşa edenlerle de ideolojisi ile de dertleri hiçbir vakit bitmemiştir.

İran'daki İslam devriminden sonra Türkiye'de de aynı rejim değişimini isteyen gruplar türedi. Bundan muzdarip ordu tarafından 80 darbesi yapıldı ve yeni anayasal düzen YÖK gibi, seçim barajı ve Atatürk'ü koruma kanunu konması gibi yeni uygulamalarla inşa edildi. Gene de bu durum İslâmcı grupların politik yükselişini durdurmaya yetmedi. Sadece istediklerini elde etmelerini 20 - 25 sene kadar geciktirdi.

Milliyetçilik akımlarının doğumundan evvel, din, bir yönetici gücün güdümünde kitleleri bir arada tutmada ve orduları savaşa iknada temel araç idi. Milliyetçilik akımları doğduktan sonra bu akım dinin yerini aldı. Günümüz Türkiyesinde ise milliyetçilik ve din, artık birbiriyle entegre hâlde olan akımlar. Türkçülük, turancılık, ülkücülük ve bunun bir diğer türevi olan Kürtçülük politik yönelimlerde çok belirleyici akımlardır. Zira kitleleri manipüle etmekte ve sorgusuz sualsiz gütmekte işlevsel kalıplardır. İslâmdaki cihatçılık, sonradan kızıl elmacılığa dönüştürülmüştür.

Hâlbuki Atatürk önderliğinde kurulan Cumhuriyet ideolojisi altı ilkeden müteşekkildir ve milliyetçilik bunlardan sadece biridir.

________________

çöplük varsa, kedi de vardır