Neşet Ertaş, memleketinden İstanbul’a gelir. Gazinolarla ilişkili birisiyle tanışarak ona türkü söyler. Sesi çok beğenilince, bir gazinoda türkü söylemeye başlar. Artık ününü ilerletmiş, radyolara çıkmaya başlamıştır. Yavaş yavaş her tarafta duyulmaya başlamıştır. O sıralar da çalıştığı yerde gördüğü bir kıza gönül verir. Bu kız Leyla’dır.

Neşet Ertaş, babasına haber verir. Evlenmek istediğini söyler. Babası, Neşet Ertaş’ın yanına gelir. Leyla ile tanışır. Kısa süre sonra Leyla’nın aileleri için uygun olmadığını söyler. Neşet Ertaş babasını dinlemez. Gönlü ferman dinlemez. Leyla ile evlenir. Üç çocukları olur. Belli bir zaman sonra anlaşamazlar ve ayrılırlar. Neşet Ertaş, pişmanlığını, sevgisini, çaresizliğini türkülere döker. Yazımı kışa çevirdin türküsü de bu maksatla yazılan bir türküdür.

Bu türküde evlilik sonrasında yaşadıklarını kısaca özetlemektedir. Babasına karşı bir pişmanlığı bulunmaktadır. Evliliğinde de pişmanlıklarını dile getirerek sonradan yaşadığı acıları da duygularına yansıtmış ve türküler yazmıştır.


Yazımı Kışa Çevirdin
Karlar Yağdı Başa Leyla’m
Viran Oldu Evim Yurdum
Ne Söylesem Boşa Leyla’m

Her An Gözümde Perdesin
Nere Baksam Sen Ordasın
Mevlâ’m Ayrılık Vermesin
Göğde Uçan Kuşa Leylâ’m

Yarden Ayrı Kalmak Ölüm
Söyle Ne Olacak Halım
Böyle Kader Böyle Zulüm
Gelir Garip Başa Leyla’m

Alıntı