Konu: Slow Loris
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 13 Kasım 2022, 01:29   #1
Malefiz
Malefiz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart Slow Loris

Slow Loris





Yavaş lorisler birçok farklı türü ile Nycticebus cinsini oluşturan gececi nemli burunlu primatlardır. 2012 yılına kadar keşfedilmiş olan tüm türleri ise IUCN RED LIST’e girerek soyu tükenme tehlikesi altında olan hayvanlar listesine katıldı. Bunun temel sebepleri arasında, egzotik ev hayvanı edinme modası, yaşadıkları bölgelerin daraltılması, parçalanması ve geleneksel tıp alanındaki talep bulunuyor.

En yakın akrabaları Güney Hindistan’da yaşayan ince lorisler (slender lorises), bilinen en uzak ‘yakın’ akrabaları ise Madagaskar’daki lemurlardır. Genetik olarak bu çözümlemeler kolaylıkla yapılabiliyor olsa da, Loris’lerin evrimsel tarihi hakkında – gerek yetersiz fosil kaydı, gerekse moleküler saat çalışmalarının tutarsız sonuçlarından dolayı – çok az şey bilinmektedir.

Cinse ait türlerin kol ve bacak uzunlukları genel itibariyle birbirine eşit boyda olması, türe bağlı olarak değişen farklı tüy rengi paternlerine sahip olmaları, büyük gözleri, küçük burunları ve yuvarlak hatlı yüz yapıları bilinen morfolojik özellikleri arasında yer alıyor.

El ve ayaklarının tutma kavrama adaptasyonları sayesinde bir dala uzun süre dengeli şekilde tutunabilmekte veya asılı kalabilmektedirler. Cins, lorisit primatlara özgü ve memeliler arasında pek de sık görülmeyen ‘zehirli ısırıklara’ sahip. Kollarındaki bir bezden çıkan salgıyı yalayarak ağızlarındaki tükürükle birleştirdiklerinde zehir elde ediyorlar. Bu adaptasyonları sayesinde avcılarını uzak tutuyor ve kürklerine uygulayarak yavrularını da koruma altına alıyorlar.

‘İnsanlar’ dışında bilinen avcıları arasında yılan, kartal , şahin ve orangutan bulunuyor. Saldırı altında olduklarında tamamen hareketsiz hale geçen yavaş lorisler, normalde de çok yavaş ve temkinli hareket ediyor, çok zayıf sesler üretiyor. Sosyal yaşamları hakkında çok şey bilinmese de, koku takibi ile ve koku izi bırakarak haberleştikleri gözlemlenen bulgular arasında yer alıyor.

Yavrularını anne veya baba taşıyabildiği gibi dalların üzerine de güvenle bırakabiliyorlar. Genel olarak beslenme düzenlerinin bir kısmında bitki ve meyveler oluştururken, geri kalan kısmında ise küçük hayvanlar, böcekler gibi avları bulunuyor. Kısacası yavaş lorisler hem etçil hem otçul (omnivor) bir diyete sahipler. Bu değişken diyeti belli adaptasyonlarla sürdürüyorlar : kör bağırsaklarının büyük olması kompleks karbonhidratları (nişasta, selüloz) sindirmelerini, kısa onikiparmak bağırsakları ise zehri vücutta çok tutmadan atmalarını sağlıyor. Gece boyu vakitlerinin beşte birini beslenmeye ayıran loris’ler aynı zamanda da geceleri mobil halde geziniyorlar.

Yavaş lorisler gün içinde uyuyup, geceleri de genellikle yalnız yaşamayı seçiyorlar. Erkekleri dişilerine göre daha büyük yaşam alanına hakim oluyor ve genel sosyal yaşamları hakkında çok az şey bildiğimiz lorisler, diğer bir yavaş hareket eden gececi primat olan potto’larla benzer bir yaşam şekline sahip. Haberleşme prosedürlerinin temelinde zayıf ve dostane nitelikte çıkardıkları ses yerine, idrar kokusu bırakmaları ve/veya bu kokuyu takip etmeleri bulunuyor.

Kollarında aksilla’larına yakın bir yerde bulunan brakiyal (kol ile ilgili) bezlerden salgılanan salgıyı yalayarak ağızlarında bu sıvıyı zehire dönüştüren yavaş lorisler, ağır hareket etmeleri, küçük boyutları gibi özelliklerinden dolayı kolay av olmaktan da kurtulmuş oluyorlar. Zehir insanlarda yarattığı anafilaktik etkilerden (hızlı bir dizi alerjik reaksiyonlar) dolayı ölümcül olarak anılıyor. Tüm memeliler arasında yalnızca bu türe ait olan zehir salgılama özelliği ile, yavrularını dalların üzerinde – onları bu zehir ile yaladıktan ve zehri yavrularının kürklerine işledikten sonra – rahatlıkla bırakarak gezinip avlanabiliyorlar.

Son zamanlarda çok sayıda izlenen, hatta çoğunlukla sevimlilikle anılan gıdıklama videolarında ise yanlış bir algı olduğu düşünülüyor. Videolarda kollarını ağır bir şekilde ve gıdıklandıkça daha fazla kaldıran yavaş lorisler; primatolog Anna Nekaris’e göre pasif savunma mekanizmalarını kullanıyor, gıdıklamayı tehlike olarak algılayarak korkuyor ve bundan korunmak istiyor.


Alıntı.
________________

İnsan bütün sıkıntılarını tek başına atlatınca,
kimseye ihtiyaç duymuyor.