09 Eylül 2021, 16:48 | #1 |
Karadut Türküsü ve Hikayesi
Seferberlikten bir hayli evvel Şakirenin Nebahat diye oldukça güzel ve cilveli bir kızı varmış. Nebahat, mahallenin bütün gençlerin yüreğini yakmıştır. Gençler Nebahatın peşinden koşarken, Nebahatta başka bir mahalleden olan bir başka delikanlıyı sevmektedir. Mahalle gençleri bu olaydan haberdar ama, bir türlü Nebahatın sevdiği genci bulamamaktadır. Nebahatın evinin önünde nöbetler tutulmakta, ama genci yakalayamazlar. Günün birinde mahalleden genç bir delikanlı geçmektedir. Genç tam Nebahatın evinin önünden geçerken bahçede bulunan Karadutu görür ve iştahı çeker. Şakire Hanımdan izin isteyen genç bahçeden bir miktar karadut alır. Karadutu yiye yiye mahalleden geçen genç, mahallenin gençleri tarafından fark edilir. Gençler, aradıkları gencin bu genç olduğuna kanaat getirirler ve genci Nebahatın bahçesine gizli girdiği bahanesiyle döverler. Garip genç bir daha ne o mahalleden ne de Nebahatın evinin önünden geçer. Mahallenin gençleri işi daha da büyütürler, Nebahatın da mahalleyi terk etmesini isterler. Bu olaydan sonra bu türkü yakılır. Karadut Türküsü Karadut parmak gibi Kız yüzün kaymak gibi Beni senden ayıran Çürüsün yaprak gibi Karadutun dalını Eritirler balını Ben bir garip oğluyum Almayın vebalımı
________________
"Gitme!" diyebilecek kadar güçlü olmalı insan. Çünkü, hiç kimse kaybettiklerini unutabilecek kadar GÜÇLÜ değil.. |
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|