![]() |
| | #1 |
| Ne varım ne yokum sıklıkla mecaz anlamda kullanılan fakat derinlikli bir varoluşsal sorgulamayı da .içinde barındıran bir cümledir. Kimi zaman bir tükenmişlik hâlini kimi zaman da kişinin kendilik algısında yaşadığı belirsizliği yansıtır. Bu ifade, bireyin kendisini dünyada konumlandırma çabasının başarısızlığa uğradığı anlarda ortaya çıkar. Psikolojik sosyolojik ve felsefi açılardan irdelendiğinde insanın anlam arayışıyla doğrudan ilişkili olduğu görülür.Varoluşçu felsefenin öncülerinden Jean-Paul Sartre ve Viktor Frankl, bireyin hayatın anlamını kendi seçimleriyle yaratması gerektiğini savunur. Ancak modern birey, özellikle belirsizlik dönemlerinde seçim yapma gücünü yitirdiğini hissedebilir. Bu noktada “ne varım ne yokum” ifadesi bireyin kendini hem dünyaya ait hissedemediğini hem de kendi iç varlığını tam olarak kavrayamadığını dile getirir. Bu tür bir varoluşsal boşluk sıklıkla kimlik krizleriyle paralellik gösterir. Erik Erikson’un psikososyal gelişim kuramında özellikle ergenlik ve genç yetişkinlik dönemlerinde kimlik bunalımı belirgindir. Birey kim olduğunu neye inandığını ve neye yönelmesi gerektiğini sorgular. “Ne varım ne yokum” hâli bu belirsizliğin söze dökülmüş hâlidir.Modern toplumun bireye dayattığı roller beklentiler ve üretkenlik baskısı kişinin kendisini yalnız ve yabancı hissetmesine yol açabilir. Karl Marx’ın "yabancılaşma" kavramı bireyin emeğine kendine ve topluma karşı yabancılaşmasını anlatırken; bu durum günümüzde psikolojik düzeyde daha da yoğun hissedilmektedir. Birey kendi hayatı üzerinde kontrol sahibi olmadığını düşündüğünde varlığını sorgular: "Ben kimim?" "Neden buradayım? "Ne anlamım var?"Psikoloji perspektifinden bakıldığında bu ifade bazen klinik düzeyde tükenmişlik sendromu ya da depresyon belirtisi olarak da ele alınabilir. Depresyonun temel özelliklerinden biri olan "anhedoni" (haz alamama) ve değersizlik düşünceleri kişinin kendi varlığına yönelik inancını zayıflatır. “Ne varım ne yokum” bu noktada umutsuzluk ve içsel boşluğun dışavurumudur. "Ne varım ne yokum" sadece bir kelime öbeği değil; bireyin içsel dünyasında yaşadığı karmaşanın anlamsızlık duygusunun ve bazen de haykıramadığı çığlığın ifadesidir. Bu cümle hem insanın kırılganlığını hem de yeniden doğma arzusunu barındırır. Belki de bu ifade varoluşun en saf hâlidir: Belirsizlik içinde bile var olma çabası. Bazen öyle bir an geliyor ki varlıkla yokluk arasındaki çizgi silikleşiyor. Ne kendimi tam hissedebiliyorum ne de bütünüyle kaybolduğumu söyleyebiliyorum. Arada bir yerdeyim. Ne varım ne yokum. Dışarıdan bakan biri belki sıradan bir gün yaşıyormuşum gibi düşünebilir. Kalkmışım işe gitmişim konuşmuşum gülmüşüm... Ama içeride bir yerde o görünmeyen yerde bir boşluk var. Sanki içimde bir ben daha var da o hiç ses çıkarmıyor artık. Suskun. Kırgın. Belki de yorgun. Kimi sabahlar gözümü açtığımda “Bugün neyin anlamı var? diye soruyorum. Cevap gelmiyor. Belki de her şeyin anlamını aramaktan yoruldum. Çünkü çok şey bildikçe insan biraz daha eksiliyor sanki. Ya da çok şey yaşadıkça duygular biraz daha silikleşiyor. Ne zaman bu kadar yabancılaştım kendime bilmiyorum. İnsan bazen öyle bir hâle geliyor ki hiçbir şey dokunmuyor. Ne güzel bir söz ne bir dost sesi ne bir başarı. İçten içe “Ben burada mıyım gerçekten?” diye sormaya başlıyorsun. Bu soruya cevap vermek kolay değil. Çünkü “olmak” dediğimiz şey sadece nefes alıp vermek değilmiş meğer. Ruhun da orada olacak. Yüreğin de katılacak o nefese. Ama bugünlerde ruhum sanki geride kalmış. Bedensel bir varlık gibi dolaşıyorum dünyada. Ne bir yere aitim ne de tam anlamıyla kendime. Ne bir iz bırakabiliyorum ne de iz sürebiliyorum. Kalabalıklar içinde silikleşiyorum. Yüzüm var ama anlamı yok. Sesim var ama yankısı yok. İşte bu yüzden: Ne varım ne yokum. Bazen düşünüyorum... Belki de bu bir durak. Bir geçiş. İnsan her zaman güçlü olamaz. Her zaman dolu dolu hissedemez. Belki de arada bir “yok” hissetmek gerekir “var”lığın değerini anlamak için. Belki de kendimi yeniden kurabilmem için önce biraz dağılmam gerekiyordur. Şimdilik sadece sessizim. Belki de bu sessizlik içimde bir şeylerin yeniden filizlenmesidir. Bilmem. Ama şunu biliyorum: Ne varım ne yokum derken bile aslında buradayım. Sadece biraz eksilmiş biraz unutulmuş biraz arıyorum kendimi. O da geçer mi, bilmiyorum. Ama yazmak iyi geliyor. Çünkü bazen kelimeler insanın kendine attığı küçük iplerdir. Tutunmaya çalışıyorum 👍 4 | |
| |
| Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |