Brittlece
Kelimelerin Gücü
Bazen tek bir kelime...Şuan hissettiğim kaybolmuşluk hissinin neden olan tek bir kelime...Düşündükçe inanasım gelmese de gerçek bu.. Hayat olağan seyrinde akıp giderken ve uzun zaman sonra gülümseyerek uyanıp güne başlamışken ağzımdan çıkan bir ''keşke '' ile günü gece gibi karanlıkla bitiren yine ben... Aracınızla yolda sakin sakin giderken , önünüze çıkan bir tümseği öngöremeyip çarpmanız ve savrulmanız gibi bir his... İşin tuhaf yanı şu ki; Bir ''keşke'' nin beni bu kadar kırıp dökebileceğini.. incitebileceğini hiç hesaba katmamış olmam ve hazırlıksız yakalanmamdı sanırım.. Çok sık kullandığım bir kelime de değil üstelik.. Keşke yerine İyi ki demeyi yeğ tutarım aslında...İçimde kocaman bir delik açıldı yine..İnşa etmeye çalıştığım o güven duygusunu çekip aldı içine.. İşte bu o kadar bildik ve aşina olduğum bir durum ki.. Şaşırmadım bile... Söylenen kelimeye odaklanmak yerine ne amaçla söylendiğine bakılabilseydi...Kelime genel anlamıyla pişmanlık durumunu ifade etmekle meşhur olsa da bu defa olabilse anlamında bir olumlandırma anlamı güdüyordu.. Ama sen ne anlatırsan anlat karşındakinin seni anladığı kadarsın... |
Ama sen ne anlatırsan anlat karşındakinin seni anladığı kadarsın
Kesinlikle @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] abla :romantik: |
Alıntı:
|
cümleye yoruma gerek kalmamıs sen bu sözle noktayı koymuşsun )
Ama sen ne anlatırsan anlat karşındakinin seni anladığı kadarsın... emeğine yüreğine sağlık bitaneciğim:yildiz: |
Alıntı:
|
Kalemine sağlık ablacım 💐
|
Okuyan yüreğine sağlık davşancık
@[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
|
Yeni Bir yıl daha Geliyor..
Kimi zaman eksildik sevdiklerimizin gidişiyle.. Kimi zaman çoğaldık Hayatımıza yeni birilerin girişiyle..
Bazen ağladık.. Bazen güldük ağız dolusu.. İncindik. Kırıldık... Bazen de incittik kırdık istemeden.. Affedemediklerimiz oldu.. Vazgeçemediklerimiz de.. Affedilmediğimiz de ve belki vazgeçilmez olduğumuz da olmuştur kim bilir... Kısacası geldi ve gidiyor koca bir yıl daha...Kopuyor hayat defterimizden bir yaprak daha.. Azaldık çoğalırken belki de aslında.. Yeni bir yıl.. Yeni başlangıçlar ve belki de resetlenme vaktidir.. Herkese Gönlünden geçirdiği, dilediği ve ''keşke'' dediği ne varsa önüne çıkacağı sağlıklı mutlu ve huzur dolu bir yıl diliyorum.. Musmutlu seneler ... |
Senden Vazgeçiyorum..
Yüksek sesle kendime tekrarlıyorum bunu.. Kendimi duymak, duyduğumu kabullenmek için...
Çok çabaladım... Defalarca denedim...Sana ulaşabilmeyi.. Yeri geldi bağırdım sesimi duyman için.. Yeri geldi sustum sessizliğimi dinlemen için.. Bende beğenmediğin dile getirdiğin ne varsa değişmeye ve bu yanlarımı törpüleyip sana uyarlamaya ve biz olmaya çalıştım.. Kızgınlıklarını ve öfkenin temelini anlamaya enpati kurmaya gayret ettim.. Kendi önceliklerimi erteleyip sana ve senin önceliklerine odaklandım. Sonra fark ettim mi ben hep veren tarafım.. Ben biz olmaya çabaladıkça kendimden ödünler verdikçe sen daha fazlasını bekler olmuşsun.. Ne zaman ihtiyacın olsa her şeyi bir kenara bırakıp baş ucunda olmam, sen mutlu ol diye mutsuzluğa gömülmem beni ben olmaktan çıkarmış.. Bilmiyorum belki de hiç bir zaman seni bırakacağıma gideceğime inanmadın.. Ya da içten içe gideyim istedin.. Belki de garantiydim senin gözünde sende.. Ama ben artık yokum ve senden vaz geçiyorum.. Senin yanında ben değilim ben artık.. Tanımadığım bilmediğim bir kişiliğe dönüştüm.. Kendime yabancılaştım.. Sana yaklaşmaya çalıştıkça kendimden uzaklaştım.. En kötüsü de bu yeni beni ben bile sevemedim.. Kendisini sevmeyeni kimse sevmez ki.. Ben de insanım ve tükendim.. Senden vazgeçiyorum.. Gitmek istediğim yada beni bırakacağını düşündüğüm için değil biz e dair en ufak bir umudum kalmadığı için.. Seni mutlu etmek için kendimi mutsuz ettiğim ve ben olmaktan çıktığım için... |
İçimden geçenlerin özeti gibi satırlar. Eline yüreğine sağlık ablam 🌹
|
Alıntı:
|
Emeğine yüreğine sağlık
@[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
ablacım :opucuk:
|
Emeğine yüreğine sağlık canım
|
Alıntı:
Alıntı:
|
Emeğine sağlık kraliçe :malefiz::khv3:
|
Alıntı:
|
Kalemine sağlık ablacım 💐
|
Alıntı:
Okuyan yüreğine sağlık davşanım.. |
@[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
mmmm kalemine yüreğine sağlik.Ne güzel de anlatmışsın herşeyi olması gerekeni çok güzel şekilde söylemişsin.Bunu yapabilmek en güzeli bütün yüklerinden kurtulup hafifliyorsun.Kendine olan saygını yeniden kazanıyorsun.Öpüyorum yüreğinden:opucuk:
|
Alıntı:
|
Her şey Zamanını Bekler..
Bazen gözünün önünde , hep yakınında yöresinde olanı görmez ya insan...Bakarsın, bilirsin ordadır ama bir şey tutar seni..Atmassın bir adın ona doğru.. Ondan da gelmez o adım..
Sonra bir gün aniden bir şey olur... Tek bir işaret yada tek bir söz ile hareket başlar zamanın geldiğini anlatmak istercesine... Bazen hayret edersin olanlara, bazen tesadüfün böylesi dersin.. Oysa zamanıdır olması gerekenin.. Doğal , beklentisiz , kendiliğinden olmuştur olması gereken.. Zamanın elinde olgunlaşmış ve vaktini beklemiştir.. Ve sağlamdır o temel artık.. Mevlana'nın dediği gibi; '' Her şey vaktini bekler , ne gül vaktinden önce açar, ne de güneş vaktinden önce doğar. Bekle, senin olan sana gelecektir.'' Gelmişse zamanında senin olan sana ,kıymetini bilme vaktidir o zaman... |
Neden Böyleyim Anladım..
Biri ile tanıştığımda , aynı frekansı tutturup sohbet koyulaşmaya başladığında fark ettim ki durmadan anlatıyorum.. İçimde biriktirdiğim ne var ne yoksa karşımdakine aktarmaya başlıyorum...
Eskiden modemin ilk kullanılmaya başladığı henüz internete tam olarak geçmediğimiz dönemlerde 15 gün boyunca kestiğimiz poliçeleri genel müdürlüğe aktarmak için bize bir modem vermişlerdi. O gün gelince arar bağlantıyı kurar ve bizim kestiğimiz poliçeleri o modem aracılığı ile alırlardı. Modemde yapılan poliçeler aktarılırken saniye saniye izlerdin giden bilgi akışını... İşte kendi durumumu sanırım en güzel bununla açıklayabiliyorum.. Karşımdaki insana benimle ilgili ne varsa saniye saniye aktarıyorum.. Sosyal medyada dolanırken bir yazı çıktı karşıma.. ''Kendi hakkında hemen her şeyi anlatıyorsa ve kendinden aşırı veriyorsa bir insan '' diye başlayan bir yazı.. Kendimi buldum orda bir an.. Meğer benim böyle olmamamın nedeni; Çocukluğumda ilgi görmeyişimin ve sevilmeyişimin sonucuymuş.. Görmediğim o ilgiyi ve sevgiyi konuşarak, her şeyimi anlatarak ve kendimden vererek başkalarından almaya çalışıyormuşum... Yazarken bile insan kendini garip hissediyor ama şu çocukluğumuz bitmeyen yaramız olarak her şeyde karşımıza çıkıyor... |
On iki on üç yaşındaydım daha.. Ortaokul 2.sınıfta..Türkçe öğretmenimiz dönem ödevi verdi.. ''Kısa bir öykü yazacaksınız , konuyu kendiniz belirleyeceksiniz''
İşte bu cümledir benim yazma serüvenimin başlangıç noktası..O öyküde o güne kadar ki hayatımı anlattım.. Kendim gibi değil de dışardan biri gibi.. Ödevleri teslim ettik.. Bir hafta sonra öğretmenim öyküyü okuyor ve o kadar etkileniyor ki..Gidip çğretmenler odasında tüm öğretmenlere okuyor.. O andan itibaren her dersimize gelen öğretmenden benzer övgüler ,şaşırdığını belli eden tavırlar vs. Ve ben bunları duydukça utanan kızaran bir kız çocuğu.. Türkçe öğretmenim o zamanlar bir söz aldı benden; asla yazmayı bırakmaycaktım..Verdiğim sözü de tuttum easında.. Lise yıllarında yine bir roman denemesi yazıyoruım, sonlarına yaklaşmışım, bitirme heyecanı yüzünden akşamı bekleyememişim, teneffüs aralarında yazma gayretindeyken bu defa edebiyat öğretmenimin dikkatini çekiyor. Müsvettelerimi alıp bir göz gezdiriyor ve ''bitince getiriyorsun okuyacağım diyor'' .Utana sıkıla teslim ediyorum yazdıklarımı ve benzer tepkiler alıyorum. Bir söz de ona veriyorum... Üniversite yıllarında bir deneme daha yazıyorum, bu defa kimselere vermiyorum bende kalıyor. Derken evlilik, çocuklar,geçim telaşı derken kalemi elime almaya zamanım olmuyor. Aradan yıllar geçiyor ve bir ev taşıması sırasında çekmeceleri kitapları kolileme esnasında üniversite yıllarında yazdığım müsvettelerim elime geçiyor. O dağınık salonun ortasında etrafımda eşyalar koliler paketler arasında yere oturup ''Neler yazmışım'' diye sayfaları karıştırırken dalıyorum okumaya ve soluksuz kendi yazdığımı bir başkası yazmışcasına elimden bırakamıyorum.. İşte o zaman verdiğim sözleri hatırlıyorum ve yapmak istediğim asıl şeyin yazmak olduğuınu idrak ediyorum...Ama hayat bazen fırsat vermiyor buna.. Her şey zamanını bekliyor.. Ve işte şimdi.. Yine çalışıyorum ama kafam rahat.. Kızlar büyüdü kendi sorumluluklarını aldılar.. Kendime ve yazmaya vaktim oldu.. Burası girdi hayatıma bir tesadüf eseri diyeceğim ama ardından da ekleyeceğim hiç bir şey tesadüf değildir.. Olması gereken buydu demek ki.. İlk kitabı bitirdim.. Ve yayınevi görüşmelerim başladı.. Kendimi uzun zamandan beri ilk defa bu kadar huzurlu hissediyorum.. Mutluyum.. İçimdekileri en iyi ifad eedebilme yöntemini seçip yazmak istedim.. |
Hayırlı olsun ablacım .Hayallerinin peşinden gitmen örnek olsun herkese.Seni seviyorum :opucuk:
@[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
|
Alıntı:
|
Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 03:49. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2024, vBulletin Solutions, Inc.
Copyright ©2019 - 2024 | IRCRehberi.Net