IRCRehberi.Net- Türkiyenin En iyi IRC ve Genel Forum Sitesi

IRCRehberi.Net- Türkiyenin En iyi IRC ve Genel Forum Sitesi (https://www.ircrehberi.net/)
-   Üye Günlüğü - Defteri (https://www.ircrehberi.net/uye-gunlugu-defteri/)
-   -   Kinayet (https://www.ircrehberi.net/uye-gunlugu-defteri/139567-kinayet.html)

Renommier 14 Ocak 2023 21:59

Aslında hepimize gereken şeyin; ay sonunu hesaplamaya çalışmayacak kadar para, kovulma korkusu olmayan bir iş, sır verirken “Bak, sana güvenip söyledim!” tarzında şeyler söyleme gereği duyulmayacak kadar güven... Hayır, Dönüşüm (Başkalaşım) kitabındaki Gregor Samsa'nın empatisi olduğunu düşünüyorum.

Renommier 14 Ocak 2023 21:59

Hayattayken, yanından on dakika ayrılmadığın insanın mezarına yılda bir kere gitmek, dünyanın en aşağılık insanı gibi hissettirse de alışıyormuşuz, dünyanın en aşağılık insanı *mış gibi yaşamaya. Gerçi gitsen de hep sitem içindesin. Can suyu yeni verilmiş fidan gibi dikiliyorsun, en değer verdiğin canlıyı gözlerinin önünde gömdükleri yere. Ne dua edebiliyorsun ne de ağlaya biliyorsun. En fazla gözyaşlarınla yıkadığın yüzünü gerip yardırıyorsun... Gittin ya kurtardın tabii, s*k gibi kalan yine ben oldum burada. Kaç zaten kaç. En kolayı bu nasılsa...

Renommier 14 Ocak 2023 21:59

İnneke meyyitun ve-innehum meyyit'ün.

Renommier 14 Ocak 2023 22:00

İç içe olan her şeyi severim. O nedenle yalancıları ve mezarlıkları dost edinirim.

Renommier 14 Ocak 2023 22:00

Gerçi ne fark eder ki? Anlatmayınca atlattın sanıyorlar. Senden geriye sadece yaralar kaldı. Onlar da bir kaç estetik ameliyatla geçermiş. Gördün mü, son mirasını alacaklarmış benden, ameliyatla. Belki ne hale geldiğimi bir nebze olsun görüyorlardır da o yüzden diretiyorlardır. Peki ya hangi yollardan kendime geldiğimi kim görüyor? Serum gibi damla damla tükendiğini kim görüyor Sami, konuşsana!

Renommier 14 Ocak 2023 22:17

Hastaneye giderken, tabii sen hayattayken aklıma hemen en kötü ihtimal geliyordu. Şimdi, karşında diz çökmüş beklerken, en kötü ihtimalin ölüm olmadığını anlıyorum. Keşke o kazada ben ölseydim. Bu denli acıya kafa üstü çakılmazdım en azından. Her gece tekrar tekrar sıçramazdım gözümü yumduğum anda. Bir anda yok olmak, yok olana kadar ıstırap çekmekten katbekat daha mantıklı geliyor bana, böyleyken.

Renommier 14 Ocak 2023 22:33

Korkuyorum, biliyor musun? Utanıyorum. Çekiniyorum. Acımla dalga geçerler, küçümserler diye. O yüzden hiç anlatamıyorum. İçime attıkça ve dişimi sıktıkça... dışarıdan bakılınca güçlü göründüğümü zannediyorum. Maalesef. Belki de ilk defa sana bunları rahatlıkla söylüyorum. Rahatladıkça da söylemeye devam edeceğim. Ama sakın yanlış anlama ha. Yani ne bileyim, ölsem söyleyemem sandığım içsel mevzularımı, ölsen söylermişim, baksana. Eskiden insanlar, sadece duasını duyana ve hiçbir çıkarı olmayana gerçek yüzlerini gösterirler zannederdim, şimdi mezarındayım ve artık bu acı gerçek presleniyor benliğime: ölümcül hastalığa sahip olduktan sonra da bu dünya için yaptıklarımı bomboş ve anlamsız bulan her çaresiz gibi.

Renommier 14 Ocak 2023 22:43

Her şeyi yarım bırakıp uyumaya gidiyorum. Tıpkı Tanrı'nızın, sizi yaratırken yaptığı gibi!

Renommier 15 Ocak 2023 17:01

Bir abi vardı.

Böyle sokakta kalan tiplerden. Sokak hariç hiçbir şeye bağlı değildi. Hep çöpleri karıştırırdı. Her şeyin son kullanma tarihine bakardı. İzmarit içerdi. Bir dal sigara bulsa çocuk gibi sevinirdi.

Bir abi vardı.

En büyük dedi, bulduğu içilmiş sigaraları yakmaya çalışırken ikinci nefesi çekebilmekti. Bunu yapmanın benzinlikte çakmakla oynamaya benzediğini söylerdi. Bir de üstüne “Anladın mı?” diye sorardı. Ne yalan söyleyeyim anlamazdım. O da cevap vermeyişimden çakardı mevzuyu.

Bir abi vardı.

“Bir yerden sonra alışıyorsun, umursamıyorsun, katlanıyorsun, kabulleniyorsun” derdi hep. İzmaritlerin çoğunu yakamazdı, yarım içilmişlerin çoğunu bulduğunda da yakacak kibriti kalmazdı. Nietzsche yanlış biliyor olmalı, çünkü “İşkencenin de en kötü tarafları bunlar işte” gibilerinden söylenirdi.

Bir abi vardı.

“Dedem” derdi. Sigaranın ciğerlere zararından bahsederdi, babam, günde üç paket sigara içerdi. Ben mi? Benim olayım, dedemin o cümleyi yaklaşık otuz yıl sonra kurdurabilen cesareti kadar sahteydi.

Bir abi vardı.

Yetmezmiş gibi bir de “Benim durumumda, ‘Yarın daha iyi olacak’ düşüncesiyle uyumak, uyandığında, ‘Atağa çıkarken kaptırılan top gol oldu’ durumuyla karşılaşmakla aynı şeydir.” derdi.

Bir abi vardı.

“Savaşlar, dayanmayı öğretir, kazanmayı değil!” derdi ve eklerdi, “Trajedi de asla baktığın yerde değildir.”

Bir abi vardı.

En son seyrettiği film Tom ve Jerry'di ve ne zaman bahsi geçse ağlardı. Şaşkın şaşkın ona bakarken “Asıl trajedi, trajediyi görememektir!” gibilerinden laf sokardı...

Bir abi vardı.

“Tecrübe ve ustalaşmak, her şeyin basitleştiğini kavramaktır” derdi ve bundan nefret ettiğini de araya iliştirirdi. Çünkü hayat da öyleydi, zamanla basitleşirdi.

Bir abi vardı.

Bugün gömdük onu. “Nasıl bilirdiniz?” diye sormadı imam, “İyi bilirdik!” diyecek kimse de yoktu zaten.

Renommier 15 Ocak 2023 19:16

Aynalara kusurlarını örtmeye değil de kusur aramak için baktığın gün, işte o gün, ne kadar komik bir hayatın olduğunu anlayacaksın diğer insanlar gibi. Komik olan ne, biliyor musun? İnsanların birbirlerinin sadece boş anına denk gelmiş, yani kafaları güzelken seyrettikleri korku filmi gibi olundukları gerçeği. Çünkü mutluyken kimse kimseyi aramaz, ama canları yanarken, vicdan yaparken, kötüyken ararlar birilerini. Umurlarında oldukları için değil, hak verecek insan aradıkları için. Yani sarhoş biriyle yatmak ne kadar cesaret gerekiyorsa veyahut sarhoşken biriyle yatmak ne kadar ucuzsa, hayat da o kadar komik işte. Lütfen anlayın.


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 19:58.

Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2024, vBulletin Solutions, Inc.

Copyright ©2019 - 2024 | IRCRehberi.Net