Roman, batıya dair bir edebiyat türü olmasına rağmen, Türk edebiyatında da kendisine oldukça yer edinmiş ve değerli yazarlarımız tarafından sayısız eser verilmiş bir tür.
Kitap okuma alışkanlığı kazanmak, bir insanın kendine yapabileceği belki de en güzel şeylerden biri. Her okurun, sevdiği farklı bir tür olabilmesine rağmen, edebiyatımızda, mutlaka okunması gereken, okunduğu takdirde okura farklı kapılar açabilen sayısız kitap var.
Nobel edebiyat ödüllü yazarımız Orhan Pamuk'tan, Çukurova'yı usta bir kalemle anlatması sayesinde uluslararası bir üne kavuşan Yaşar Kemal'e kadar, birçok değerli yazarımız var. Her bir yazarın farklı bakış açısını, ele aldığı olayları, kalemini de öğrendikçe hayata karşı tutumumuz değişir ve gelişir.
Edebiyatımızdaki sayısız değerli romandan, mutlaka okunması gereken 15 tanesini sizler için derledik!
Türk edebiyatının okunması gereken romanları:

• Kürk Mantolu Madonna
• Aylak Adam
• İnce Memed
• Saatleri Ayarlama Enstitüsü
• Yaban
• Tutunamayanlar
• Çalıkuşu
• Puslu Kıtalar Atlası
• İçimizdeki Şeytan
• Aşk-ı Memnu
• Kara Kitap
• Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
• Kinyas ve Kayra
• Bir Düğün Gecesi
• Serenad

Kürk Mantolu Madonna | Sabahattin Ali: Raif Efendi ve Maria Puder'in aşkı


Sabahattin Ali’nin insanla alakalı tespitleri ve usta kalemi sayesinde başarıya ulaşmış, günümüzdeki tanınırlığı Instagram’da kahve ve kitap storyleriyle de artmış olan bir kitabı: Kürk Mantolu Madonna. Romanın baş karakterleri kendi halinde yaşayan, nispeten içine kapanık bir karakteri olan Raif Efendi ve Raif Efendi sayesinde aşka inanan Alman asıllı Maria Puder’dir.
Kitabı okurken Raif Efendi’nin içine kapanık halinden ötürü onu çözmeye çalışırken aynı zamanda Sabahattin Ali’nin de oldukça başarılı olan ruh tahlillerini okuyup hayran kalıyoruz. Her sayfasında mutlaka altı çizilmelik, tekrar tekrar okunmalık cümle bulunan Kürk Mantolu Madonna, hala okumamış olanlar için okunması gereken Türk romanları arasında ilk sıralarda yer alıyor.

Aylak Madam | Yusuf Atılgan: C'nin dört mevsimde anlatılan hikayesi


‘’Birden kaldırımlardan taşan kalabalıkta onun da olabileceği aklıma geldi. İçimdeki sıkıntı eridi.’’ Böylesine çarpıcı bir cümleyle romana başlıyoruz. Yusuf Atılgan’ın Anayurt Oteli kitabıyla beraber en bilindik romanlarından biri olan Aylak Adam, ilk cümlesinden itibaren okuru içine almayı kesinlikle başarıyor.
İsmi dahi olmayan ve sadece bir harfle C. olarak bahsedilen baş karakterin, bir sene içerisinde yaşadıklarını dört mevsime ayrılarak anlatıldığı Aylak Adam, kitap okumayı seven herkes kitaplığında mutlaka olması gereken eserlerden biri.
İnce Memed | Yaşar Kemal: Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında Anadolu'da geçen bir hikaye


Yaşar Kemal’in 32 yılını vererek yazdığı ve 4 kitaptan oluşan İnce Memed serisi; Çukurova’yı, Çukurova insanının doğasını anlatan en güzel kitaplardan biri. Yaşar Kemal’in baş yapıtı olarak da adlandırılan İnce Memed serisinde Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında Anadolu halkının o zamanki sefaleti ve geri kalmışlığı sebebiyle isyanını anlatır. Türk edebiyatının en değerli kitaplarından biri olan İnce Memed serisi, mutlaka okunması gereken romanlardan birisi.






Saatleri Ayarlama Enstitüsü | Ahmet Hamdi Tanpınar: Doğu ve Batı'nın kültür çatışması


Romanda, baş karakter olarak Hayri İrdal adında bir adam var. Hayri, fakir bir ailede büyüyen ve aynı zamanda saatlere karşı büyük ilgi duyan bir adamdır. Kendi hayatını ise kitaptaki diğer önemli karakter olan Halit Ayarcı ile tanışmasından önce ve sonra diye ayırıyor. Ahmet Hamdi Tanpınar'ın, usta kalemi sayesinde unutulmaz eserler arasına giren Saatleri Ayarlama Enstitüsü romanı, Cumhuriyet döneminde yazılan çoğu eser gibi doğu-batı kültür çatışmasını ele alan en başarılı kitaplardan birisi.

Yaban | Yakup Kadri Karaosmanoğlu: Milli mücadele yıllarında aydın ve köylü kesimin çatışması


Birinci Dünya Savaşı döneminde, Türk edebiyatında en çok işlenen konulardan biri de milli mücadeleye dair yaşananlardı. Bu konuya dair edebiyatımızdaki en iyi örneklerden ve ayrıca Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun günümüzdeki tanınırlığını büyük ölçüde sağlayan romanı Yaban ise savaş gazisi Ahmet Celal adında bir karakterin Porsuk Çayı yakınlarında bir köye yerleşmesi ile başlayan bir hikayede milli mücadele dönemine dair koşulları anlatıyor. Ahmet Celal, öncesinde aydın kesimin yaşadığı bölgelerde yaşamadığı için ise köye adapte olmakta biraz zorlanıyor. Aydın ve köylü kesimin çatışmasını milli mücadele yılları içerisinde anlatan romanın seyri ise Ahmet Celal'in aşık olmasıyla değişiyor. Edebiyatımızın en değerli kitaplarından biri olan Yaban, mutlaka okunmalı.

Tutunamayanlar | Oğuz Atay: Türk edebiyatında yeni bir çağ açan kitap


Değeri maalesef ölümünden sonra anlaşılan ve edebiyatımızın göz bebeklerinden biri olan yazar Oğuz Atay’ın, en sevilen ve bilinen kitaplarından biri Tutunamayanlar; Türk edebiyatında yeni bir çağın kapılarını aralamıştır. Oğuz Atay'ın da, yarattığı karakterler üzerinden kendi hayatıyla ilgili izleri barındıran kitap bu sebeple yarı otobiyografik sayılıyor. 'Tutunamayanlar', arkadaşı Selim'in intiharından sonra hayata neden tutunamadığını ve geçmişini araştırmaya başlayan arkadaşı Turgut Özben'in arayışını anlatıyor. Turgut'un bu süreçte Selim'in arkadaşlarıyla tanışması ve Selim'in her arkadaşına farklı bir yönünü göstermesi sebebiyle kitabın akışında Turgut da okur da Selim'i tanımaya başlıyor. Altını çizerek okuduğumuz ve insanı sorgulamaya iten, edebiyatımızın en başarılı romanlarından biri olan Tutunamayanlar, mutlaka okunması gereken eserlerden birisidir.

Çalıkuşu | Reşat Nuri Güntekin: Anadolu'da öğretmenlik yapan bir kadının hikayesi


Tiyatro oyunu olarak uyarlanan ve aynı zamanda beyaz perdede ve televizyonda hikayesini izlediğimiz Çalıkuşu romanı, Reşat Nuri Güntekin'in en sevilen ve ölümsüz romanlarından biridir. Kitabın genel konusu, iyi bir eğitimi ve rahat bir yaşantısı olan İstanbullu bir kadının Anadolu'nun ilçelerinde öğretmenlik yapması ile yaşadığı olaylardır. Çocukluktan yetişkinliğe kadar her yaştan okurun sevebileceği roman, mutlaka edinilmesi gereken kitaplardan biridir.

Puslu Kıtalar Atlası | İhsan Oktay Anar: Yirmiden fazla dile çevrildi


Yazarın ilk kitabı olan Puslu Kıtalar Atlası, fantastik ve tarihi unsurlar içeren ve her yaştan geniş bir okur kitlesiyle edebiyatımızda yer edinen değerli kitaplardan biridir. Yirmiden fazla dile çevrilmesiyle uluslararası bir üne de sahip olan roman, 18. yüzyılın Osmanlı'sında tüm dünyayı dolaşarak bir atlas hazırlamak isteyen fakat bunu yapmak için hiçbir çaba vermeyen ve tüm gün evinde oturan İhsan Efendi'nin düşlerine ve hikayesine odaklanıyor. Felsefe, bilim, din gibi çeşitli konulara da odaklanan Puslu Kıtalar Atlası romanı, edebiyatımızda mutlaka okunması gereken romanların başında geliyor.

İçimizdeki Şeytan | Sabahattin Ali: Karakterimiz Ömer'in kendini keşfetmesi


''İyilik demek kimseye kötülüğü dokunmamak değil, kötülük yapacak cevheri içinde taşımamak demektir.'' Böylesi başarılı ruh tahlilleri Sabahattin Ali kitaplarının olmazsa olmazı. İçimizdeki Şeytan ise Sabahattin Ali'nin en iyi romanlarından birisi. Roman kısacası, Ömer ve Macide'nin vapurda başlayan ve devam eden aşklarına odaklanıyor. Ömer'in sürdüğü iç konuşmaları neticesinde, içindeki şeytanı fark etmesine kitabı okurken tanıklık ediyoruz. İnsana dair duygu ve hislerin çok başarılı aktarıldığı bir roman olan İçimizdeki Şeytan, mutlaka okunması gereken kitaplardan biridir.

Aşk-ı Memnu | Halid Ziya Uşaklıgil: Hepimizin aşina olduğu 'yasak aşk' öyküsü


Bihter'in intiharı, Behlül'le Bihter'in aşkı, Bihter'in annesi Firdevs Hanım, çok sevdiği eşini kaybettikten sonra iki çocuğuyla kalan Adnan Bey,... Bunlar hepimizin aşina olduğu karakterler ve olaylar. Türk televizyonlarının en ses getiren yapımlarından biri olan Aşk-ı Memnu, Halid Ziya Uşaklıgil'in ölümsüz eserinden uyarlanmıştır. Diziyle beraber romanın bilinirliği artmıştır. Kitabın orijinali, günümüzde çoğu kişinin anlayamayacağı kadar ağır bir Osmanlıca ile yazılmıştır. Genel olarak yasak aşk temasını konu edinen ve edebiyatımızın mihenk taşlarından biri olan Aşk-ı Memnu romanı, mutlaka okunmalı.

Kara Kitap | Orhan Pamuk: Karısını aramak için yola çıkan Avukat Galip


Şeyh Galip'in girdiği bir iddia üzerine yazdığı Hüsn-ü Aşk adındaki romanının günümüze uyarlanması ile Nobel ödüllü yazarımız Orhan Pamuk tarafından yazılan Kara Kitap; Orhan Pamuk'un tanınırlılığını en çok arttıran romanlarından birisidir. Romanda baş karakter olan Galip, İstanbul'da avukatlık yapmaktadır. Bir gün, karısı Rüya'nın bir notla terk ettiğini öğrenir ve karısının nerede olduğunu bulmaya çalışır. Kimi eleştirmenlerce çok sert eleştirilen kimi eleştirmenlerin de sevdiği Kara Kitap romanını,


Dokuzuncu Hariciye Koğuşu | Peyami Safa: ''Acının ve ıstırabın yegane kitabı''

Peyami Safa'nın basımı en fazla olan ve en beğenilen kitabı Dokuzuncu Harici Koğuşu, beyaz perdeye de uyarlanan, edebiyatımızın değerli romanlarından biridir. Ahmet Hamdi Tanpınar'ın da ''acının ve ıstırabın yegane kitabı'' olarak tanımladığı kitap, kemik veremi yüzünden ameliyat geçirmiş fakat iyileşememiş 15 yaşındaki bir çocuğun hayatına odaklanıyor. Edebiyatımızda, insan ruhunu ve derinliklerini oldukça başarılı anlatan ilk romanlardan biridir.
Kinyas ve Kayra | Hakan Günday: Psikolojik bir macera romanı


Türk edebiyatının özgün temsilcilerinden Hakan Günday'ın, henüz lise çağlarında yazmaya başladığı ve yer altı edebiyatının en kaliteli kitaplarından biri olan Kinyas ve Kayra; uyuşturucu, alkol, cinsellik, şiddet gibi konuları Kinyas ve Kayra adında iki karakter üzerinden işliyor. Hakan Günday'ın bir psikolojik macera romanı olarak nitelendirdiği.
Bir Düğün Gecesi | Adalet Ağaoğlu: Bambaşka düşünen karakterlerin bir araya gelmesi


Adalet Ağaoğlu'nun Dar Zamanlar adındaki üç romanlık serisinin ikinci kitabı olan Bir Düğün Gecesi, toplumun farklı kesimlerinden insanları adında da geçtiği üzere bir düğün gecesinde bir araya getiriyor. Karakterlerin hepsi birbirinden farklı karakter ve fikre sahiptir. Özellikle siyasi açıdan, yazıldığı dönemin de gerektirdiği üzere sağ ve sol görüşlü kesimin birbiriyle olan ilişkisine odaklanan


Serenad | Zülfü Livaneli: Maya ve Wagner'in sırlarla dolu aşk hikayesi

Zülfü Livaneli'nin bir aşk hikayesi anlatılmasına rağmen aşk romanı olmadığını, “Kitaba özellikle aşk romanı demedim. Aşk kelimesi çok kirletildi.” sözleriyle anlattığı kitabı Serenad; üniversitede görev yapan Maya Duran ve yurt dışından üniversiteye ziyarete gelen Alman asıllı profesör Maximillian Wagner arasında geçen hikayeye odaklanıyor. Maya'nın ortaya çıkan aile sırlarından dolayı Yahudi Soykırımı'nı da ele alan Serenad romanı, edebiyatımızın değerli kitaplarından birisi.

Alıntıdır.