Türkü |
03 Aralık 2020 19:54 |
Erzincan'a Girdim Ne Güzel Bağlar (Hikayesi)
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Türkler sıkıntılardan, yokluklardan, savaşlardan doğmuştur. Türküler insanlarımızın dertlerini, hüzünlerini, sıkıntılarını dile getirmek içindir. İşte bu türkülerden biri daha
Birinci Dünya savaşında Anadolu dört bir yandan düşman askerleriyle kuşatıldı. Sömürgeci devletler Anadolu’nun içlerine doğru ilerleyip, Anadoluyu, yakmaya, yıkmaya, ve yağmalamaya başlamışlardır. 1916 yılında Ruslar Osmanlı Vatandaşı olan Ermeni’lerle birleşerek Erzurum’u alarak Erzincan’a doğru ilerlemeye başlarlar. Buldukları insanları türlü eziyetlerle öldürmüş, evlerini barklarını ateşe vermiş, kimilerini de canlı canlı evlerinde yakmaya başlamışlardır.
Erzincanlı tedirgindir. Halk yükte hafif pahada ne varsa yanına alarak yollara koyulur. Çoluk, çocuk, genç ihtiyar perişandır. Yollarda konaklaya konaklaya atlarla, arabalarla İç Anadolu içlerine doğru göçmektedirler. Bir Muhacirlik, hayatı başlamıştır. Yollarda insanlar bir kıtlık hayatı yaşamıştır. Hatta bazıları çevre bitkilerini yiyerek karnını doyurmak zorunda kalmıştır. Bu göçten bir çok aile parçalanmış. Gurbet ellerinde zorlukların yükü ile in içmiştir Sonradan yurtlarına, memleketlerine dönen Erzincanlılar memlekete özlem ve göç günlerindeki duygularını türkülerle, hikâyelerle dile getirdiler. Erzincan’a girdim Türküsü, uzun havası bunlar içersinde en kalıcı olanlardan birisidir. Hüzünlü Erzincan’ı dile getirir.
|