IRCRehberi.Net- Türkiyenin En iyi IRC ve Genel Forum Sitesi  
 sohbet
derya sohbet


4Beğeni(ler)
  • 3 Post By Furkan
  • 1 Post By PeLin


 
 
Seçenekler Stil
Alt 15 Mart 2021, 10:11   #1
Lâ Tahzen innALLÂHe Meâna
Furkan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Exclamation Sakin - Kurtlu Kuyu

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Onur Özdemir’in yazıp bestelediği ve Sezen Aksu’nun seslendirdiği bu şarkının kim için yazıldığını bilen var mı? 1995 yılının 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda Dargeçit’teki evinden 4’ü çocuk 6 akrabasıyla birlikte jandarma tarafından gözaltına alınan ve kendisinden bir daha haber alınamayan Seyhan Doğan için yazıldı.

Doğan’ın kemikleri 18 yıl sonra taşla doldurulup üzerine asit dökülmüş bir kuyuda bulundu. Dehşet verici gibi geliyor ama yaşananlar karşısında sönük kalıyor.

Sadece 13 yaşındaydı Seyhan. Dargeçit’in Dilan köyünde çobanlık yapıyordu. Bir gece ansızın jandarma tarafından kapısı çalındı ve bir daha o kapıya dönmedi. Annesi Asiye Doğan hiç yılmadan aradı yavrusunu. Onu bulmak için gittiği her kapıdan geri çevrildi. “Dilin çok uzun” denerek, gözaltına alındı, dayaktan geçirildi. Hatta bir seferinde gözaltına alındığı kabul edilmedi, 35 gün ortadan kayboldu. Mardin’de işkence gördüğü ortaya çıktı. Akrabaları “Asiye kahrından deli oldu” dediler. Hayatı boyunca köyünün dışına çıkmayan Asiye, kucağında oğlunun fotoğrafıyla son nefesini verene kadar Galatasaray Meydanı’ndaki beyaz tülbentli kadınlardan biri oldu.

Oğlu onu kuyuda beklerken, kemiklerine kavuşamadan yaşamını yitirdi. Ne kaybedilen Seyhan Doğan ölebildi ne de onu aramakla, ismini sayıklamakla ömür tüketen annesi yaşayabildi. İkisi de arafta kaldı. Tıpkı aynı operasyonla gözaltına alınıp kaybolan Abdurrahman Coşkun’un annesi Hediye Coşkun gibi.

Dünya yıkılmadı onlar giderken, seyretmedi bile. Sadece kaybedilen 7 kişi değil onları aramakla yaşamaya çalışan onlarca kişi de beraberinde cezalandırıldı. Hep bir belirsizlik, umut ve umutsuzlukla dipsiz bir kuyuda geçirdiler ömürlerini. Yıllarca yeni kıyafet giymediler, gülmediler, eğlenmediler, üretimden koptular. Çocuklarının bir mezar taşı olmadığı ve onlarla vedalaşamadıkları için sağlıklı yas sürecini başlatamadılar. Kemik arama sürecinde kazı çalışmalarını izlediler, yetmedi, kuyulara girdiler, kendi elleriyle iğneyle kuyu kazarak çocuklarına ulaşmaya çalıştılar.

Yönetmen Veysi Altay bu 7 kişinin ailesinin kemik arama mücadelesini, kayıt altına alarak Bîr (kuyu) adlı belgesel filme dönüştürdü.
________________

Düştüğüm her kuyudan mücadele ederek çıkmayı çocukken öğrendim.

"Aslolan hayattır, hayat da BEŞİKTAŞ"

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
 
Alt 15 Mart 2021, 13:04   #2
Okkalı bir gülüş lazım, buradan bir güleceksin taa oradakine koyacak...
PeLin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart

Çok etkilendim insan dışı bisey bu çokta acı bence izlenmeye deger

________________

Sabrımın sınırları taştığında hayatımdan silemeyeceğim insan yoktur.
Kimsenin ardından koşmayın çünkü seven insan yan yana yürür
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Kapalı
Refbacks are Kapalı





Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 23:30.