Evet bakalım bugün kalemimizden ne nağmeler dökülecek. Bakalım kimleri kızdırıp üstumüze çekcez yada kimlerin yüzünde küçük bir tebessüm oluşturcaz.


Bugün sizlere sanaldaki klavye aslanlarından bahsetmek istiyorum. Gerçi aslan demek doğrumu bilemiyorum. Hani şu reelde yanyana gelseniz aynı masada oturup sohbet edip tartışamıyacağınız insanlar varya onlardan.


Sanala gelip ellerine klavyeyi alınca kendilerini çok önemli ve değerli gören insanlar varya. Bir sorun olduğunda tartışmak yerine hakareti küfürü ve iftirayı seçen insanlar varya benim gözümde onlar birer zavallı ve zavallı insanlar hakareti küfürü ve karalamayı seçerken biz onlara yazılarımızla karşılık vermeyi seçiyoruz. Aramızdaki en büyük fark bu. Biz Hakaretin karalamanın yada küfürün güçlü olduğuna değil yazılan bir sözün yada yazılan bir cümlenin gücüne inanıyoruz.


Biliyorum şimdi bana diyeceksiniz sen ne saf birisin diye. Çünkü bu zamana kadar her insanda iyi bir yön arar bulurdum ve o yönüyle değerlendirdim. Artık görüyorum ki insanlar menfaatleri çıkarları yada sizden elde edecekleri bitince hakaret küfür ve karalama yolunu seçiyor ne yazık.


Keşke önce kendilerini bir değerlendirmeye alsalar. Önce kendileriyle bir hesaplaşsalar. Önce kendi kalplerine ve yaptıklarına baksalar. Nerede hata yaptık ve nerde hata yapıyoruz deseler. Bu seklde devam ederlerse yanlarında dost arkadaş kardeş bacı ve hatta sevgilim diyecekleri kimse kalmayacak. Ne yazık ki kendileri gibi çıkarcı menfaatci ve insanları kullanan insanlarla kalacaklar. Buda onlar açısından çok üzücü . . .


Sayın klavye aslanları artık karalama küfür ve hakaretlerinize son verin bu sekilde oldukça eleştiriler ve tavsiyeler artarak devam edecek. Herkes klavyesinden çıkan her söze daha dikkatli ve özenli olursa. Bu aslanlar aramızda barınamaz . . .