23 Kasım 2021, 15:15 | #1 |
Zor zannat
her sunakta farklı şeyler koparıyorum
maneviyatımdan her sunakta farklı sözler dillendiriyorum varlığıma her gidişinde dönmeyeceğini bile bile gönderiyorum bilinmezlere herkese kısmet olmaz böylesine damgalanmış hayatlar damıta damıta söylesene ne kaldı elinde herşeyi yok ettin satıyorum kisvesinde tanrılarla başedemezsin demiştim sana oysa şimdi ben haklıyım demek gelmiyor hiç içimden bunca yıldan sonra ruhun bakireler gibi kokuşmuş zindanlarda kapalı dura dura nihavend sular gibi aklamış laçka kelimeleri kan pıhtısıyla meyve özlerinden izin almış çalarken demlerini fakat yüz mumluk ampül bile aydınlatamamış gerçekleri uçurumlar çıkmış yollarına korkmuşsun yine atlamaya her zaman insanoğluna mezar olmaz kara toprak bazen de sivri çakıllar düşer paylara yıllar geçti dünya değişti anla yollar yine aynı evlere götürüyor bunca alışılmışlıktan sonra başka evler umduğum yok yetinmeyi öğrendim çoğu lakin yine de uykularımda açıyorum gözlerimi daha fazla istememek için telefonlara sarılmadığım bundan yoksa değil umrumda orospuluk zaten herşey değişti gözümde zor zanaattir orospuluk gün gelir alamazsın geri sattığın etleri bakamazsın aynalara lanetler o zaman başlar insanoğluna ama bendeki sarkaçlar hep meyleder doğuya bazı düşünmek istemem gelir girer koynuma çıkarmam sesimi dünyada herşeyi bilseydim anlamı kalır mıydı deliliğimin mendilleri anlıyorum bazen hayatımız onlar gibi kullan kullan at zamanla koca bir girdap ama ağdalı buruk tadı gitmiyor önünden gözlerimin şekere bulanmış elmalar gibi sevsem de uzanmıyor ellerim çoktan beri tükenmez kalemlerimin de hepsi tükendi saklıyorum hepsini yıllardır telefon defteri biriktiriyorum dolabın sağ alt gözü açılmıyor şimdi gittiğin günden sonra fanilalarını kilitledim çekmeceye ama yine de sendeliyorum hayatın elinde ne yapsam kar etmiyor tüketilmeye |
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|