IRCRehberi.Net- Türkiyenin En iyi IRC ve Genel Forum Sitesi  
 sohbet
derya sohbet


11Beğeni(ler)
  • 2 Post By ArDa
  • 1 Post By BuSeM
  • 1 Post By LoDoS
  • 1 Post By ArDa
  • 1 Post By Beatrice
  • 2 Post By No Pasaran
  • 1 Post By ArDa
  • 1 Post By BuSeM
  • 1 Post By ArDa


 
 
Seçenekler Stil
Alt 14 Kasım 2021, 18:27   #1
Standart Turizim ve Tatil yörelerimiz - MeRsiN -

MERSİN


Tarihçesi : Kentin kuzeyindeki Yumuktepe höyüğünde yapılan kazılarda birçok katman ortaya çıkarılmıştır. Bunların en eskisi, M.Ö. 6300 lere, en yenisi ise Selçuklu dönemine tarihleniyor. Kazılardan çıkarılan eserler, Adana Arkeoloji Müzesi ve Mersin Müzesinde sergileniyor.

Mersin'in tarih sahnesine çıkışı 19. yüzyılın ortalarına rastlıyor. Bu dönemde henüz bir köy olan bölge, göçmen bir Türkmen aşiretine ev sahipliği yapıyor ve adını da bu aşiretten alıyor. Özellikle Amerika iç savaşı sırasında dünyadaki pamuk kıtlığını gidermek amacıyla Çukurova'da gelişen pamuk üretimi ve bölgenin 1866 da demiryolu ağına bağlanması, Mersin'in kaderini değiştiriyor... Bu dönemde Mersin hızla, Çukurova'nın tarım ürünlerinin ihraç edildiği bir liman ve ticaret merkezi haline geliyor.

Şehrin bugünkü durumuna gelmesinde, şu anda çok küçük bir azınlık olsalar da Hıristiyan Levantenlerin önemi yadsınamaz. Şehirde halen Levantenlere ait iki kilise bulunuyor, Latin-İtalyan Kilisesi ve Arap-Ortodoks Kilisesi.

Mersin'in Meşhur Mutfağı

Tantuni:


Mersin'e has bir dürüm çeşididir. Türkmenlerden gelme olduğu genel bir kanıdır. Bugün tüketilen tantuni iki çeşit etle yapılır. Sadece et içeren dürümebiftek, hem et hem de kuyruk yağı içeren dürüme ise tantuni denir. Bu fark özellikler tantunicilerde öğün ısmarlarken önem kazanmaktadır. Ayrıca son dönemlerde yoğurtlu tantuni de tantuni dükkanlarında satışa sunulmaktadır.

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]


Cezerye

Cezerye, özellikle Mersin bölgesinde yaygın tatlı türü. Havuç toz şeker, ceviz ve hindistan cevizinden yapılır. Adını, Arapça'da havuç anlamına gelen (Cezer; جزر) kelimesinden alır. Rendelenen havuç önce haşlanır haşlandıktan sonra şekerle kavrulur. Üzerine hindistan cevizi; içine antep fıstığı, fındık, yer fıstığı ya da ceviz koyulur.

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Kerebiç

Kerebiç; Mersin yöresine ait, bayramlarda çokça tüketilen bir tatlıdır. Beyaz bir kaymağın içinde yatan, içi fıstık ya da cevizle dolu, irmikten yapılmış, içli köfteye benzeyen bir tatlıdır.
Yapımında kullanılan beyaz köpüğü oluşturan çöven kök nedeniyle kerebiç, alışılmışın dışında bir lezzete sahiptir.
Beyaz köpüğünün elde edilişi: Çöven kökünün bir gün ıslatılıp bekletilmesinden ve devamlı kaynatılmasından elde edilen beyaz köpük, başka bir kaba alınır. Şekerle karıştırılarak çırpılır ve böylece kerebicin beyaz köpüğü elde edilmiş olur.

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Mersin'de Gezilecek Yerler Nerelerdir

Mersin Müzesi

1978 yılında eski halkevi binasının küçük bir bölümünde kurulan müze, aynı binanın restore edilerek Kültür Merkezi haline dönüştürülmesinden sonra 1991 yılında teşhire açılmıştır.
Taş eserler ilk salonda sergilenmektedir. Anadolu'nun en eski yerleşim merkezlerinden olan Yumuktepe ve Gözlükule kazılarından çıkarılan Neolitik, Kalkolitik ve Eski Tunç devirlerine ait eserler ikinci salonda teşhir edilmektedir. Bunlar iki kulplu içki kapları, ikili, üçlü, dörtlü sepet kulplu fincan şekilli kaplar, gaga ağızlı testiler, çeşitli boyalı kaplardır. Ayrıca Eski Tunç Çağı, Urartu Dönemi, Klasik, Hellenistik, Roma ve Bizans dönemine ait pişmiş toprak çanak-çömlek, cam ve bronz eserler kronolojik olarak sergilenmektedir. Klasik, Grek, Roma, Bizans ve İslâmi dönemlere ait bronz, gümüş, altın sikkeler ile Küstüllü Bizans definesi yine aynı salonda teşhir edilmektedir.
Etnografik eserlerin bulunduğu üst kattaki üçüncü salonda ise gümüş süs eşyaları tespihler, işlemeli elbiseler, peşkirler, ahşap ve madeni eşyalar, kilimler, çeşitli silahlar vb. gibi eserler sergilenmektedir.
Müze bahçesinde ise çeşitli devirlere ait taş eserler ve pithoslar bulunmaktadır.

Mersin Kızkalesi, Erdemli

Erdemli'nin önemli turizm merkezi olan Kızkalesi, Erdemli'ye 23, Mersin'e 60 km mesafededir. Özellikle yaz aylarında büyük bir canlılığın yaşandığı kasabaya, ulaşım minibüslerle sağlanmaktadır. Kasabada taşıma kooperatifi olduğu için ulaşım problemi yoktur. Günün her anında Mersin ve Erdemli İlcesi'neulaşmak mümkündür. Buranın tarihi adı Korykos'tur.

Kızkalesi, tarih içinde Selevkoslar, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular, Ermeniler, Fransızların (Kıbrıs Krallığı), Karamanlılar ve Osmanlılar'ın hakimiyetinde kalmış önemli bir yerleşim bölgesidir. Yapılan ilk kazılarda buraya ilk yerleşimin MÖ. 4. yüzyıla ait olduğunu gösteriyor. Ünlü tarihçi Herodot, bu şehri Georges adında Kıbrıslı bir prensin kurduğunu yazar. Milattan sonra 72 yılında Roma hakimiyetine giren Kızkalesi, 450 yıl Roma yönetimine bağlı kalmıştır. Bu dönemde zeytincilikte büyük bir gelişme göstermiş ve zeytin yağı ihraç merkezi olmuştur. Bizanslılar döneminde Arap saldırılarına karşı çevresi surlarla çevrilmiştir. Daha sonra burası Selçuklular'ın ve Kilikya Ermeni Krallığı'nın eline geçmiştir. Ermeniler'in 14. yüzyılda artan Karamanoğlu saldırıları nedeniyle Kıbrıs Krallığı'na sattığı ve önemli bir ticaret limanı olan Kızkalesi, 1448 yılında Karamanoğlu İbrahim Bey tarafından ele geçirilmiş ve yeniden imar edilmiştir. 1471'de Osmanlılar'ın eline geçen Kızkalesi bu dönemde önemini kaybetmeye başlamıştır. Cem Sultan, 1482 yılında, Rodos Şövalyeleri'nin yolladığı gemiye binmeden önce bir süre burada kalmıştır.

Kızkalesi'nde adım atılan her yer tarihi dokuya sahiptir. Bugün, Kızkalesi'ndeki ören yerlerinde kalelere, kiliselere, sarnıçlara, su kemerlerine, kaya mezarlarına, lahitlere, taş döşemeli yollara rastlanılmaktadır. Kıyıdaki kalenin 500 metre açığındaki küçük bir adacık üzerine kurulu kaleye, Kızkalesi denilmektedir. Son yıllarda restore edilen Kızkalesi, sekiz kuleyle korunmuştur. Kalenin dış çevre uzunluğu 192 metredir.

Kızkalesi'nde eski dönemlerden kalma 4-5 tane kilise bulunmaktadır. Su kuyuları ve sarnıçların yanında, Lemas çayından su kemerleri ile getirilen sular, Kızkalesi'nin su ihtiyacını karşılamaktadır. Büyük kiliseye giden taş döşeli Kutsal Yol'da, yol boyunca dizilmiş irili ufaklı lahitler görenleri hayrete düşürmektedir.

Kızkalesi'nin 10 km kuzeyinde yer alan vadinin yükselen kayalık yamacına oyulmuş ve Adamkayalar adı verilen insan kabartmaları bulunmaktadır. Dönemin yönetici ve soylularını simgeleyen kabartmalardaki figürlerde, kimi elinde üzüm salkımı, kimi kanepeye uzanmış haldedir. Roma döneminden kalma toplam 13 tablodan oluşan Adamkayalar, Şeytanderesi'ne hakim bir yerdedir.

Yaklaşık 1500 haneden oluşan Kızkalesi'nin nüfusu 8139'dur (2000 yılı nüfus sayımına göre). Yaz mevsimi geldiğinde yazlık nüfusu 30000 civarına çıkmaktadır. Kızkalesi bugün Mersin ve Erdemli turizminin sembolü haline gelmiştir. Yerli ve yabancı turistlerin yoğun ilgisini çeken kaleye, kıyıdan balıkçı motorları ile geçilmektedir. Yaz mevsiminde büyük bir turizm yoğunluğu yaşanan Kızkalesi'nde 15000 yatak kapasitesi vardır. Mevcut turizm tesislerinden bütün yıl boyunca faydalanmak mümkündür. Kızkalesi'nde yerli ve yabacı turistlerin güvenle girebileceği biri 300 metre, diğeri de 1200 metre uzunluğunda iki plaj vardır. Kızkalesi, yerli ve yabancı turistlerin güvenle tatil yapabilecekleri bir yer haline gelmiştir. Eğlence ve alışveriş merkezleriyle dikkatleri çekmektedir. Yaz sezonunda kasabada yapılan kültür, turizm ve spor festivalleri kasabaya canlılık getirmektedir.

Yerli halkının büyük kısmı Ayaş Türkmenleri tarafından oluşturulmuştur. Türkmenler konar-göçer hayattan yerleşik hayata geçmişler ve çiftçilikle uğraşmışlardır. Yaz mevsimi geldiği zaman Avgadı ve Akpınar(Pınarbaşı) yaylalarına çıkarlar. İçme suyu problemi olmayan Kızkalesi kasabasında, sulama suyu Lemas çayından cazibe yoluyla getirilmektedir. Bu su yeterli olmadığı için sondaj kuyuları ve kuyulardan da istifade edilmektedir. Kasabada halk geçimini tarım ve turizmden sağlamaktadır. Hayvancılık artık can çekişmektedir.

1992 yılına kadar köy iken aynı yıl içerisinde kasaba statüsüne alınmış ve belediyelik olmuştur. Kızkalesi kasabası, Merkez, Toroslar, Akdeniz ve Mavideniz olmak üzere dört mahalleden oluşmuştur.

Sağlık ocağı bulunan kasabada iki eczane mevcuttur. Acil 112'de merkez durumdadır. Kasabada bir cami, bir ilköğretim okulu, PTT şubesi, polis karakolu, jandarma karakolu vardır.

Kızkalesi'nde Akdeniz iklimi hüküm sürer. Konar-göçer hayatı yaşayan Yörükler ise (özellikle Sarıkeçili Yörükleri) kış mevsimini kasaba ve çevresinde geçirirler. Tarımda yetiştirilen ürünerin başında domates, salatalık, fasulye, marul, ıspanak, kayısı ve narenciye başta gelmektedir. Seralardan çok açıkta sebzecilik yapmak gelişmiştir. Yaylalara çıkan Yörükler yaylalarda da sebze yetiştiriciliği ile uğraşmaktadırlar.

Kızkalesi, Mersin'in en popüler tatil merkezidir. Adını aldığı kale, deniz içerisinde olup karadan 200mt. uzaklıktadır. Deniz kalesi dışında bir de deniz kalesi ile aynı paralel de karakalesi yer almaktadır. Kızkalesi ile ilgili birçok hikâye olmakla birlikte koyun stratejik konumu nedeniyle saldırılara karşı önlem amacıyla denizkalesinin yapıldığı bu kalenin saldırıya karşı ilk savunma noktası olması ve ardından kara kalesininde savunma için desteği amaçlanmıştır.

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Cennet - Cehennem Mağaraları


Cennet ve Cehennem Çökükleri veya Cennet ve Cehennem Obrukları, Silifke - Narlıkuyu yakınlarında bulunan, doğal yollarla oluşmuş, tarihi ve turistik ilgi çeken, çok derin mağaralardır. Cennet Çöküğü ve Cehennem Çukuru olarak adlandırılmaktadır. Cennet çöküğü ve Cehennem çukuru arasında 80 metre mesafe vardır. Kültür ve Turizm Bakanlığınca müze kapsamında olup ziyaretçilere açıktır.

Obruk olarak adlandırılan bu çökme yapılar kireçtaşından oluşan plato içerisinde gelişmişlerdir. Cennet ve cehennem obrukları keskin köşeli derin çukurluklardır. Bu iki büyük çukur yeraltı mağara sisteminin üst kısmının çökelmesiyle oluşmuş iki bacaya karşılık gelmektedir. Obruğun taban kesimlerine doğru, tavanın çökmesi sırasında yukarıdan düşmüş olan büyük bloklara ve kütlelere rastlanmaktadır.

Ashab-ı Kehf (Yedi Uyurlar)


Tarsus'un kuzeybatısında 14 km. uzaklıkta Dedeler Köyündedir. Kuran-ı Kerim de Kehf Suresinde sözü edilen bu mağara Müslüman ve Hristiyanlarca kutsal sayılır. Mağaraya 15-20 merdivenle inilir.Eshab-ı Kehf Mağarasına ait bir efsane şöyledir.

Mitolojik tanrılara inanışın, gücünü kaybettiği dönemlerde, tek Tanrıya inandıkları için eziyet edilmekten kaçan Hristiyan dinine mensup Yemliha, Mekseline, Mislina, Mernuş, Sazenuş, Tebernuş ve Kefeştetayuş adında yedi genç, Putperestliğe dönmeyi kabul etmediklerinden Rum Hükümdar Dakyanus un huzuruna çıkarılmışlar. Bu hükümdar, Putperestlik dinine bağlı kalmalarını, aksi takdirde kendilerini öldürteceğini söyleyerek birkaç günlük zaman vermiş. Köpekleri Kıtmir ile birlikte bu yedi genç ölümden kurtulmak için verilen süreden fayadalanarak kaçmışlar ve bu mağaraya sığınmışlar. Allah tarafından kendilerine 300 yıl süre bir uyku verilmiştir. İlk uyanan, yiyecek almak için kente gider ama, elinde bulunan zamanı geçmiş para yüzünden yakalanır. Yakalayan parayı nerede bulduğunu ve oraya götürülmesini ister. O da yalnız olmadığını yedi arkadaşıyla beraber mağarada kaldığını söyler. Onunla birlikte mağaraya geldiğinde yedi yavru kuşun tünediği bir yuvadan başka bir şey görmemiştir.

Bu nedenle burası Yedi Uyurlar Mağarası diye de anılır.
Halk arasında ziyaret dağı olarak bilinen dağ, konik biçimi ve topoğrafik görünümü itibariyla doğal bir özellik arz eder. Mağara 300 m2 büyüklüğünde 10 m yüksekliğindedir. Mağaranın içinde 3 tünel mevcuttur.
Eshab-ı Kehf Mağarasının yanına Osmanlı Padişahı Abdulaziz tarafından 1873 yılında bir mescit yaptırılmıştır.

Helenistik Kule


Helenistik Kule, Mersin’in en eski kalıntıları arasındadır. Silifke ilçesi sınırları içerisinde olan Uzuncaburç Kalıntıları’na yakın olan kule toplam 5 katlı bir yapıya sahip… Mersin Helenistik Kule’nin günümüze kadar gelmiş kitabesine göre; M.Ö. III. yüzyılda Tarkyares tarafından inşa edildiği bilgisi vardır. Aynı zamanda kulenin bir yangın geçirdiği ve M.S. III. yüzyılda Romalı Petronios tarafından yenilendiği bilinmektedir.
Helenistik Kule’nin yüksekliği 23 metre olup, 16.00×13.00 metre genişliğindedir. Bu tarihi kalıntının yapımı sırasında hiç harç kullanılmamıştır. Uzuncaburç Kalıntıları gezmek isteyenlere Helenistik Kule’yi de görmelerini tavsiye ediyoruz. Kule, Uzuncaburç Kalıntıları’nın kuzeydoğusunda yer alıyor.



Alıntı
________________

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
 
Alt 14 Kasım 2021, 18:49   #2
Standart

Kerebiç ilk defa görüyorum :) Emeğine sağlık @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

 
Alt 14 Kasım 2021, 19:02   #3
Standart

Severım Tantuni ((:

________________

Life Must Go On.
 
Alt 14 Kasım 2021, 19:55   #4
Standart

Alıntı:
BuSeM Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Kerebiç ilk defa görüyorum :) Emeğine sağlık @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Türkiye nin her tarafına gönderiliyor @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] hemen sipariş verip göndereyim sana

________________

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
 
Alt 14 Kasım 2021, 19:58   #5
Mix
★ GeneraL ★
Mix - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart

Paylaşım için teşekkürler.

________________

120
 
Alt 14 Kasım 2021, 23:52   #6
Guest
Beatrice - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart

Her yıl gitmezsem olmaz merkezi pek bilmiyorum ama severim

 
Alt 15 Kasım 2021, 00:34   #7
Standart

Susanoğlu-Erdemli, Silifke tarafları güzel. Diğer yerlerin cılkı çıktı.

 
Alt 15 Kasım 2021, 09:29   #8
Standart

Alıntı:
Asgard’lı Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Susanoğlu-Erdemli, Silifke tarafları güzel. Diğer yerlerin cılkı çıktı.
Haklısın @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

________________

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
 
Alt 15 Kasım 2021, 17:16   #9
Standart

Yemek kısmına odaklanmamda çok manidar @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

 
Alt 15 Kasım 2021, 17:30   #10
Standart

Alıntı:
BuSeM Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Yemek kısmına odaklanmamda çok manidar @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
@[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Şimdi hatırlatmıyım... Bir zamanlar.....

________________

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Kapalı
Refbacks are Kapalı





Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 03:09.