Ah Dünya, yalan dünya.

Ne kadar büyütüyoruz seni gözlerimizde !
Sonsuza denk yaşayacak gibi, hayallerimizin arkası sonu gelmiyor…
Bütün imkanlara sahip olsak, hiç derdimiz sıkıntımız olmasa, bir gün göreceğiz ki bitivermiş ömrümüz… üzerimize ıkı toprak atılmış ve unutulmuşuz…
Adımızı hatırlayan bile kalmayacak koca dünyada…



Ah yalan Dünya,

ne zülümlere katliamlara, açlığa sefalete doyumsuz insanların bitmez tükenmez isteklerine, kinlerine, nefretlerine tanıklık ediyorsun…

Ey insanoğlu kendine gelme zamanı gelmedi mi ? Ne zaman uyanacaksın gaflet uykusundan ?

Rabbimin takdiri ile en güzel şekilde, en şerefli varlık olarak geliyoruz dünyaya.

Bir Elveda diyerekte ayrılıyoruz bu dünyadan, ne bir nefes fazla, ne bir nefes eksık.

Nedir bu Hırs, nedir bu kavga? Neyi paylaşamıyoruz ? Bugün varsın yarin yok… anla artık, hiç bişey baki değil.

Ah ölüm ne Yaşa, ne başa, ne mevkiye, ne güce, ne kuvvete bakıyor… tek tek vadesi dolanı alıp gidiyor.
Bu kadar bel bağlamak, dünyaya köle olmak niye… ?

Sonra saflar, helallik ve el Fatihalar…

Rabbim herkese hayırlı nefesler, hayırlı akıbetler versin inşallah.

Dünyamızı, cehenneme çeviren biz insanlarız. Dünyayı cennet yapma imkanı varken, cimri, nankör, zalim olan da yine biz insanlarız. Bu kadar kötü olmaya ne gerek var ki?

Her şey, Allah’ın koruması altındadır. O istemedikçe yaprak bile kıpırdamaz! Sen neyin hesabını yapıyorsun ? Her şey sana emanetken sen neyi sahipleniyorsun? Taşıdığın “CaN” bile sana ait değil iken, Sen dünyaya hükmettiğini sanıyorsun!

Vicdanının sesini dinle ! İnsan mutlaka güzel ahlaklı, samimi ve dürüst olmalıdır.

Insan maalesef böbürlenmeden ve iradesizlikten dolayı vicdanını dinleyemiyor.

“Benim kalbim temiz, bundan bir şey olmaz” mantığı ile kötülüklere kucak açıyoruz.



Unutma !

Sorgulama gününde hiçbir mazeret geçerli olmayacaktır.

Vel hasıl ve kelam “Şu yalan dünyanın sonu hiç imiş, akşam gelip konan sabah göç etmiş.”

“ Dünya yalan, var mı yalan dünyada baki kalan? Mal da yalan, mülk de yalan var biraz da sen oyalan.”

“Ah yalan dünya, beni benden çalan dünya…”