|
|
11 Aralık 2020, 17:40
|
#1 |
Seven ne yapmaz ?!
Seven ne yapmaz ?! Cansu çok mutluydu. Uzun zamandır hayal ettiği mesleğine kavuşuyordu sonunda. Son sınavı kalmıştı, ondan sonra doktor olacaktı. İnsanlara şifa dağıtacaktı. Tıpki Safiye Ali ( 1894-1952) gibi doktor olmaktı hayali. İlk Türk kadın doktoru Safiye Ali, ülkemizin medeni iftarıydı! O dönemlerde kız çocuklarının okutulmasını “lüks” kabul edildiği, üniversite kapılarının kız çocuklarına kapalı olduğu yıllarda doktor olma hayalinden bir an olsun vazgeçmedi. Cansu da her zorlandığında, pes etme noktasına geldiğinde, Safiye yi hatırlardı, kendisine örnek alırdı. Cansu öyle merhametli, sevgi dolu, yufka yürekli bir insandı ki, herkes severdi onu. Cansu nunda sevdiği vardi. Yerlere göklere sığdıramadığı. Okul bitince evlenmek istiyordu. Gelinliğini bile seçmişti çoktan. Çok mutlu olacaktı. Hayalleri vardı, teker teker gerçekleşmesini istediği. Hayatı umut doluydu. Cansu son sınavını başarıyla vermişti. Artık doktor olmuştu. Cansu nun aileside çok mutluydu. Kızlarına güvenmişlerdi, ellerinde ne var ne yok kızları için feda etmişlerdi. Şimdi ise onlardan daha mutlu ve gururlu ebeveyn yoktu. Cansu bu müjdeli haberi hemen sevdiceğine sürpriz yaparak vermek istedi. Hemen otogardan bir bilet aldı istanbula. Her zaman takıldıkları sohbet odasına girdi ve sevdiceği oradamı diye baktı. Evet oradaydı Faruk. Biraz sohbet ettiler, ve Cansu heyecanla otobüse bindi. Aklından binlerce sorular geçti. Faruk kendısını görünce ne diyecekti acaba, heleki doktor oldugunu öğrenince ne yapardı ? Hersey rüya gibi gelişiyordu. Cansu çok mutluydu. İstanbula geldiğinde, Faruk un iş yerine doğru yürümeye başladı. Faruk belediyede çalışıyordu. İstanbul çok güzeldi, her geldiğinde hayran kalıyordu. Evet çok kalabalıktı, insanlar sürekli seyir halindeydi, trafik berbattı ama deniz vardi. Cansu denizi çok seyordu… uzunca boğazı seyretti. Sonra Çok oyalandiğini farketti, hızlı adımlarla yürümeye devam etti. Sanki uçuyordu sevdiğine… belediyenin önüne gelince kalbi küt küt atmaya başlamıştı, yerinden çıkacakmış gibi, çok heyecanlıydı. Faruk u çok özlemişti. Faruk Cansu yu kapıda görünce çok şaşırdı. Hemen odasına aldı. Bişey mi olmuştu diye endişelendi, ama Cansu çok heyecanlıydı, kıpır kıpır duramıyordu yerinde. Faruk a sarıldı, karşınızda Doktor hanım duruyor dedi, Faruk inanamadı. Dili tutulmuştu, sıkıca sardı Cansu yu. Bir iki dakika öylece kaldılar. Cansu olup birenleri nefes bile almadan anlatmaya çalıştı. Faruk da gurur duymuştu. Sonunda Cansu hayalını gerçekleştirmişti, bütün zorluklara rağmen basarmıştı. Artık evlenmeleri için bir engel kalmamıştı. Beraber çok güzel vakit geçirdiler ve veda vakti gelmişti. Cansu ailesine Faruk tan bahsetmişti çoktan, tanıştırmak için can atıyordu. Haftaya aileleri birbirleriyle tanıştıracaklardı. Cansu kendısını hiç bu kadar mutlu hissetmemişti. Sanki bir hayaldi hersey, doktor oluşu sevdiği adama kavuşması… hiç bitsin istemedi bu masalın… sonsuza kadar sürsün, sonsuza kadar mutlu olsunlardı… Aileler sonunda birbirleriyle tanıştı, ama gençlerin umduğu gibi iyi geçmedi tanışma. Cansu üzülmüştü bu duruma. Annesi ve babası onaylamamıştı evliliğini. Ne yapacagını bilmiyordu Cansu. Annesi ve babası Faruk u kızlarına layık görmemişlerdi. Kızları doktordu dengi birini bulması gerekiyordu, ama Cansu bu duruma takılmıyordu. Seviyordu Faruk u, mesleği önemli değildi, karakteri insanlığı önemliydi onun için. Cansu yu zor günler bekliyordu. Bir yandan ailesini ikna etmeye çalışırken diğer yandan Faruk un baskısı altında eziliyordu. Ortada kalmıştı. Bir yanda ailesi diğer yanda Sevdiği. Seven ne yapmaz di ? Seven sevdiği için hersey yapardı. Cansu da sevdiği adamla artık beraber olmak istiyordu ve ailesinin onaylamadığı adamla evlenecekti. Hızlıca yıldırım nikahı kıydılar. Cansu hayal ettiği gelinliği giyememişti, olsun dedi, gelinliğin ne önemi var sadece bir bez parçası diyerek, kendini avutmaya çalışıyordu. Hersey çok hızlı gelişti. Cansu hastanede çalışmaya başladı. Günler birbirini kovaladı ve Faruk değişmeye başladı. Eskisi gibi anlayışlı değildi, sinirli şekilde eve geliyordu. Cansu ya baski uyguluyordu ve sonunda Cansu nun hayali olan mesleğini bırakmasını istedi. Karisini deliler gibi kiskaniyordu. Çaresiz kalmıştı Cansu yine. Yine bir karar vermesi gerekiyordu. Yine kendinden ödün veriyordu. Seven ne yapmaz dı ? Seven sevdiği İçin herseyi yapardı. Hayalinden vazgeçti Cansu. Hayatına anlam katan, mesleğinden vazgeçti. Kocası için vazgeçti. Ama sorunlar bıtmek bilmedi ! Hep yeni yeni kıskançlıklar eklendi… Cansu iyice yalnızlaştı, sohbet edecek kimsesi yoktu. Annesi ve babası kızlarını reddetmişti. Tek başına kalmıştı. Sevdiği adam ona yabancılaşmıştır, tanıyamaz olmuştu. Sanki cehennemim dibine düşmüştü Cansu. Kaçamıyordu, bataklığa batmıştı. Ölü gibiydi ! Hayatından zevk alamıyordu. Nasıl bir cehenneme düşmüştü Cansu. Neden annesini babasını dinlememişti? İnsan çocuğunun kötülüğünü istemiydi ? Son pişmanlık fayda etmiyordu! Bunu üzülerek anladi, ama hayati böyle devam edemezdi. Aklına yakın bir arkadaşi geldi. Kocası onunla konuşmasınıda yasaklamişti, numarasını silmişti cep telefonunda. Hemen numarayi tekrar ekledi Cansu. WhatsApp dan hemen bir mesaj attik arkadaşina. Sonra telefonda uzun uzun görüştüler. Yardim istedi Cansu arkadaşindan, bu cehennemden kaçmasi gerekiyordu. Artık dayanamiyordu. Arkadaşi onu ertesi gün arabasiyla almaya geldi. Cansu evden hiçbirsey almadan cıkti. Arkasını son kez dönerek bakti evine. Ne güzel hayaller kurarak burayi turmuşlardi. Özenerek mobilyalarını almişti. Mutlu huzurlu bir yuvaydı tek istediği sevdiği adamla beraber ! Ne yazık ki kabusu olmuştu bu dört duvar. Gözünden ıkı damla yaş akti, sonra arkasını döndü ve arabaya bindi. Ailesinin yanına gitti. Annesi kızını kapida görünce ciğlık atti. Sarıldıkar, ağladıkar… Cansu ailesine olup bitenleri anlatti. Artık o adamdan boşanacak, ailesinin yanında kalacakti. Güzel günler Cansu yu bekliyordu. Seven ne yapmaz di ? Seven sevdiğine sahip cıkardi. Seven sevdiğine kiyamazdi. Güzel sevmeniz dileği ile, Hoş kalin, Sağlıklı kalın.. En güzele Emanet olun
________________
~~ Bazen sevinince Annem gibi,
Rengarenk reçeller dizerim kalbimin raflarına ~~ |
|
|
|
|
11 Aralık 2020, 17:42
|
#2 |
  |
Emegine yuregine kalemine saglık
|
|
|
|
11 Aralık 2020, 17:50
|
#3 | |
|
Alıntı:
________________
~~ Bazen sevinince Annem gibi,
Rengarenk reçeller dizerim kalbimin raflarına ~~ |
||
|
|
|
15 Aralık 2020, 13:02
|
#4 |
  |
Emeğine ve yüreğine sağlık
@[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
________________
Edep; aklın Tercümanıdır. İnsan edebi kadar akıllı, Aklı kadar şerefli, Şerefi kadar Kıymetlidir. Massive..  ~ E & B ~ |
|
|
|
15 Aralık 2020, 19:57
|
#5 |
  |
Emeğinize yüreğinize sağlık..
________________
 ~ E & B ~ |
|
|
|
15 Aralık 2020, 21:04
|
#6 |
   |
Sevgili
@[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
emeğinize sağlık
________________
Hep mutlu yaşanmaz zaten.
Öyle yaşama da. Ama ağlayarak geldiğin bir dünyadan, gülümseyerek ayrılabildiğin bir hikayen olsun. Bir gün aşağıdan bakacak herkes çiçeklere..^^ |
|
|
|
15 Aralık 2020, 23:15
|
#7 |
   |
Emegine kalemine saglik
@[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
________________
"hakikâte giden yolda, meşakkatsiz bir varış yoktur."
|
|
|
|
16 Aralık 2020, 16:01
|
#8 | |
|
Alıntı:
________________
~~ Bazen sevinince Annem gibi,
Rengarenk reçeller dizerim kalbimin raflarına ~~ |
||
|
|
|
16 Aralık 2020, 16:02
|
#9 | |
|
Alıntı:
________________
~~ Bazen sevinince Annem gibi,
Rengarenk reçeller dizerim kalbimin raflarına ~~ |
||
|
|
|
16 Aralık 2020, 16:02
|
#10 | |
|
Alıntı:
________________
~~ Bazen sevinince Annem gibi,
Rengarenk reçeller dizerim kalbimin raflarına ~~ |
||
|
|
| Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|
Normal
