IRCRehberi.Net- Türkiyenin En iyi IRC ve Genel Forum Sitesi  
 sohbet
derya sohbet


Şiirler - Güzel Sözler Beğendiğiniz yazı, şiir ve güzel sözlere bu başlık altından ulaşabilirsiniz.

2Beğeni(ler)
  • 1 Post By Ebruli
  • 1 Post By AsLaNbEy


 
 
Seçenekler Stil
Alt 17 Ekim 2021, 15:26   #1
Standart Bir Sevda Masalı

Bir Sevda Masalı
Onunla karşılaştığımızda ikimiz de çok küçüktük. Ben on iki'mde, o dokuzunda... Küçücük bedenlerimizde kocaman yüreklerimiz vardı! Birbirimizi görür görmez yüreklerimize sevda ateşi düştü. Ansızın ve aynı anda!... Sevda nedir bilmiyorduk ki... Yüreklerimize düşen bu ateşin sevda olduğunu sonradan öğrendik ... Evet; yüreklerimizde büyüttüğümüz bu duygu sevdaydı. Hem de en karasından, kara sevda!...
Senelerce senelerce evveldi deniz kıyısında yaşayan bir kız vardı bileceksiniz./O çocuk, ben çocuk memleketimiz o deniz ülkesiydi / Sevdalı değil kara sevdalıydık ben ve o küçük kız / Üşüdü rüzgarından bir bulutun hastalandı küçük kız/ Şimdi dualarım hep onun için/ Şifalar diliyorum Tanrı 'mdan!
Bu masal bir varmış bir yokmuş diye başlamıyor. Bir varmış, hep varmış, hep de var olacak diye başlıyor.
İstanbul'un kenar mahallelerinden birinde dayımla halamın evleri, evlerinin önünde oldukça büyük bir bahçeleri vardı. Ev; önünde sundurması, kapıları, pencereleri sundurmaya açılan; üç odası bulunan bir köy eviydi. Evin hemen önünde oldukça büyük bir incir ağacı, sağda bahçenin komşu bahçeyle sınırına yakın armut ağacı, sonunda vişne ağaçları, tulumbalı bir kuyu, kuyuya yakın, kocaman bir ceviz ağacı vardı.
Soldaki komşu ev kızın dedesine, daha içerideki küçük ev kızın ailesine aitti.
Küçük kızla tanışmamız ve sevdalanmamız tatillerde dayımlara gittiğim zamanlarda oldu.
İlkokuldan mezun oluncaya kadar köyde kaldım. Sonra İstanbul'da bir süre Babam ve Cevriye annemle yaşadım ve Eyüp Ortaokulu'na başladım. Bu arada zafiyet nedeniyle bir ay prevantoryum 'da yattım ve okuldan ayrılıp köye döndüm. Küçük kız hiç aklımdan çıkmadı.
Altı yıllık yatılı öğretmen okulu, sonra iki yıllık İstanbul Eğitim Enstitüsü... Eğitim Enstitüsü 'nde okurken küçük kızla - o artık küçük kız değildi; ben de tıfıl küçük oğlan değildim.- bir kez buluştuk. El ele tutuşup dolaştık. Yarım kilo kiraz alıp Gülhane Parkına gittik. Saray Burnu 'nda denize karşı oturup kiraz yedik. Yediklerimiz kiraz değil sanki cennet bahçesinden çıkmış sevda meyveleriydi.Bu son buluşmamız, son görüşmemiz, son konuşmamız; ilk ve son kiraz yiyişimiz oldu!
Ben Anadolu'nun çeşitli şehirlerinde öğretmenlik yaptım. Evlendim. Çocuklarım torunlarım oldu.Boşandık. Fidan gibi bir oğul kaybettim. Yüreğime sönmez ateşler düştü.Çocuklarımın annesiyle, son olarak kızımın evinde buluştuk; helalleştik. Niçin ona bir kez sımsıkı sarılmadım diye pişmanlık duyuyorum. Kısa süre önce onu da kaybettik. Melek oldu cennete uçtu. Allah'ım gani gani rahmet eylesin.
Altmış altmış beş yıl önceki küçük kız şimdi torunları ile mutlu tonton bir nine;inşallah tez zamanda şifa bulur. Ben kaç kez yıkılıp ayağa kalkmış, acılara belenmiş, kızlarını torunlarını canından çok seven ak saçlı ak sakallı bir dede...Bizi bir telefon görüşmesi ile altmış beş yıl sonra buluşturan kız kardeşe gönül dolusu teşekkürler.
"Ben seni hiç unutmadım" dedi. Ben de onu hiç hiç hiç unutmadım.
Bu sevda masalı burada bitti demek hiç gelmiyor içimden ama. Yüreklerimizde sonsuza kadar yaşayacak olsa da burada bitti. Elveda...

Alıntı
 
Alt 17 Ekim 2021, 15:33   #2
Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh, bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı, vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça, terk olunamaz
AsLaNbEy - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart

Alıntı:
Ebruli Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Bir Sevda Masalı
Onunla karşılaştığımızda ikimiz de çok küçüktük. Ben on iki'mde, o dokuzunda... Küçücük bedenlerimizde kocaman yüreklerimiz vardı! Birbirimizi görür görmez yüreklerimize sevda ateşi düştü. Ansızın ve aynı anda!... Sevda nedir bilmiyorduk ki... Yüreklerimize düşen bu ateşin sevda olduğunu sonradan öğrendik ... Evet; yüreklerimizde büyüttüğümüz bu duygu sevdaydı. Hem de en karasından, kara sevda!...
Senelerce senelerce evveldi deniz kıyısında yaşayan bir kız vardı bileceksiniz./O çocuk, ben çocuk memleketimiz o deniz ülkesiydi / Sevdalı değil kara sevdalıydık ben ve o küçük kız / Üşüdü rüzgarından bir bulutun hastalandı küçük kız/ Şimdi dualarım hep onun için/ Şifalar diliyorum Tanrı 'mdan!
Bu masal bir varmış bir yokmuş diye başlamıyor. Bir varmış, hep varmış, hep de var olacak diye başlıyor.
İstanbul'un kenar mahallelerinden birinde dayımla halamın evleri, evlerinin önünde oldukça büyük bir bahçeleri vardı. Ev; önünde sundurması, kapıları, pencereleri sundurmaya açılan; üç odası bulunan bir köy eviydi. Evin hemen önünde oldukça büyük bir incir ağacı, sağda bahçenin komşu bahçeyle sınırına yakın armut ağacı, sonunda vişne ağaçları, tulumbalı bir kuyu, kuyuya yakın, kocaman bir ceviz ağacı vardı.
Soldaki komşu ev kızın dedesine, daha içerideki küçük ev kızın ailesine aitti.
Küçük kızla tanışmamız ve sevdalanmamız tatillerde dayımlara gittiğim zamanlarda oldu.
İlkokuldan mezun oluncaya kadar köyde kaldım. Sonra İstanbul'da bir süre Babam ve Cevriye annemle yaşadım ve Eyüp Ortaokulu'na başladım. Bu arada zafiyet nedeniyle bir ay prevantoryum 'da yattım ve okuldan ayrılıp köye döndüm. Küçük kız hiç aklımdan çıkmadı.
Altı yıllık yatılı öğretmen okulu, sonra iki yıllık İstanbul Eğitim Enstitüsü... Eğitim Enstitüsü 'nde okurken küçük kızla - o artık küçük kız değildi; ben de tıfıl küçük oğlan değildim.- bir kez buluştuk. El ele tutuşup dolaştık. Yarım kilo kiraz alıp Gülhane Parkına gittik. Saray Burnu 'nda denize karşı oturup kiraz yedik. Yediklerimiz kiraz değil sanki cennet bahçesinden çıkmış sevda meyveleriydi.Bu son buluşmamız, son görüşmemiz, son konuşmamız; ilk ve son kiraz yiyişimiz oldu!
Ben Anadolu'nun çeşitli şehirlerinde öğretmenlik yaptım. Evlendim. Çocuklarım torunlarım oldu.Boşandık. Fidan gibi bir oğul kaybettim. Yüreğime sönmez ateşler düştü.Çocuklarımın annesiyle, son olarak kızımın evinde buluştuk; helalleştik. Niçin ona bir kez sımsıkı sarılmadım diye pişmanlık duyuyorum. Kısa süre önce onu da kaybettik. Melek oldu cennete uçtu. Allah'ım gani gani rahmet eylesin.
Altmış altmış beş yıl önceki küçük kız şimdi torunları ile mutlu tonton bir nine;inşallah tez zamanda şifa bulur. Ben kaç kez yıkılıp ayağa kalkmış, acılara belenmiş, kızlarını torunlarını canından çok seven ak saçlı ak sakallı bir dede...Bizi bir telefon görüşmesi ile altmış beş yıl sonra buluşturan kız kardeşe gönül dolusu teşekkürler.
"Ben seni hiç unutmadım" dedi. Ben de onu hiç hiç hiç unutmadım.
Bu sevda masalı burada bitti demek hiç gelmiyor içimden ama. Yüreklerimizde sonsuza kadar yaşayacak olsa da burada bitti. Elveda...

Alıntı


Emegine Saglık

________________

Aşk bir güneşe benzer.
 
Alt 17 Ekim 2021, 23:03   #3
Standart

Yüreğine sağlık Aslankral

 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Kapalı
Refbacks are Kapalı





Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 16:50.