IRCRehberi.Net- Türkiyenin En iyi IRC ve Genel Forum Sitesi

IRCRehberi.Net- Türkiyenin En iyi IRC ve Genel Forum Sitesi (https://www.ircrehberi.net/)
-   Şiirler - Güzel Sözler (https://www.ircrehberi.net/siirler-guzel-sozler/)
-   -   Seyyâle... (https://www.ircrehberi.net/siirler-guzel-sozler/89367-seyyale.html)

Sterben 08 Ekim 2021 23:51

Seyyâle...
 
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]


Bir buruk hikaye düştü gönlüme...

Bahane arayın ! Bahane arayın ! diye başlamıştı kulağımdaki kadife ses, ne muazzam bir sesti o… işte o sesin diliyle anlatayım size bu kıssa-i âzimi …
İstanbul da bir Zeynep Kamil Hastanesi vardır bilirsiniz. Haydarpaşa’da.
Zeynep Sultan tarafından yapılmıştır. Orayı yaptıran mübârek padişahın vâlide-yi muhteremeleridir Bu kadıncağız, hacca gitmiş bir iki defa. Küçüklüğünden beri namazını da bırakmamıştır,bu mübârek kadın. Bir gün Şeyhü’l İslam’ı saraya davet etmiş.

Gelmiş Şeyhü’l İslam : “Buyurun Sultanım!” demiş. “Hocaefendi sana bir şey soracağım.” “Buyurun Sultanım” demiş. “Ben hacca gittim hiç namazımı bırakmadım. Borcum yok. Orucum yok. Şu fani dünyada hep İyilik yapmaya çalışıyorum ama bir derdim vardır. Dünya gözüyle bana bir anahtar usulü öğret de Rasûlullah’ı rüyamda göreyim” Şeyhü’l İslam: “Sultanım! Üsküdar kısmında bir hastane yok, oraya emredin de bir hastane yaptırsınlar” demiş. Emrediyor, yüce gönüllü valide,ve Zeynep Kamil Hastanesi yapılıyor. Bir doğum hastanesi. Her şey yapılmış. Aradan bir iki ay geçmiş. Hastane işliyor. Binlerce kadın gelip doğum yapıp gördükleri hoş muameleden ötürü dua edip gidiyorlar. Şeyhü’l İslam’a haber göndermiş Valide sultan demiş ki : “Dediğinizi yaptım halâ göremiyorum efendim !” Şeyhü’l İslam da “Sultanım bir defa ziyaret buyurun hastaneye.” demiş. Kalkmış saraydan. Haydarpaşa’ya gitmiş.

Doğru hastaneye. Gezmiş hastaları. Girmiş bir koğuşa : “Nasılsınız” hepsi Sultanı tanıyor. “İyiyiz Sultanım Allah ömür versin” demiş. “Bir arzunuz var mı?” demiş. “Yok Sultanım çok iyi bakıyorlar” demişler. “Başka bir arzunuz var mı” demiş. “Söyleyin yiyeceklerinizden, içeceklerinizden şundan bundan.” “Yok Sultanım, Allah senden razı Olsun! Hepimize bakıyorlar” demiş. Orayı, burayı bütün hastaneyi gezmiş. Doğumhâneye gelmiş ki bir kadın bağırıyor .. “Niye bağırıyor orda” demiş. “Sultanım bir ermeni kadıncağızı var genç kadın o doğuruyor Doğum sancıları çekiyor ” demişler. Doğumdan sonra onu bir göreyim demiş Girmiş ki güzel bir ermeni kızcağızı. Yeni doğurmuş. Çocuğunu da ebe yıkıyor. “Nasılsın kızım” demiş. Kızcağızın başını okşayarak… “İyiyim Sultanım” “Geçmiş olsun Allah bir evlat verdi sana , Bir arzun var mı yavrum yapıyım?” demiş. “Yok Sultanım Allah razı olsun senden. “Söyle yavrum demiş bir şeyin?” Yok demiş Sultanım… Bitmiş hastanedeki ziyareti. Binmiş kayığa saraya gelmiş. O gece Rasûlullah Sallallahu aleyhi vesellem rüyasına giriyor. “Ya Zeynep!” diyor. “Hastaneyi yaptırdın diye senin rüyana girmedim!” “ O doğuran ermeni kadınının yüzünü okşadın, onu ziyaret ettin. Onun için rüyana girdim!” diyor. Ne muazzam bir hadisedir her dinlediğimde gözlerim istemsizce buğulanır, ve hikayenin sonunda o kadife ses devam eder… “ Bahane arayın aziz müslümanlar. Bahane de, Allah’ın rahmeti, Rasûlullah’ın şefaat-i uzması gizlidir. Hiç kimseyi hor görmeyin! Dua edelim efendim! “ Madem buraya kadar okudunuz, sizlere bu sabrınızdan ötürü birde hediye bırakıvereyim, O kadife ses Opr. Dr. Münir Derman’dır… Ah Münir Derman Hocam ah … O hem bir Tıp doktoru idi, hem de bir tasavvuf… Çok yakın bir zamanda yaşadı üzerinden çeyrek asır dahi geçmedi, O bir Allah dostu, 9 yaşında hafız oldu, doktorluğunun yanında bir çok farklı alanda da akademik ünvanlara sahip… O bambaşka bir yüce insan ,Hatta bir kıssasını anlatayım yeri gelmiş iken, Üstâd Eskişehir de ikâmet ettiği sıralarda , gönlündeki manevi aşk dayanılmaz hâl alınca mahalledeki ekmek fırınına gider, fırının içine girer beklermiş.. İçindeki manevi aşkın ateşi ile dışarıdaki ateş denk olduğu vakit fırından çıkarmış. Yine Bir vakitler Suudi Arabistan da kralın doktoru iken çalışması karşılığında bir küp altın biriktirmiş. Türkiye’ye döneceği günün akşamı Rüyasında Hz. Muhammed’i (s.a.v.) görmüş. Kendisine “ buraya nasıl geldiysen öyle dön” buyurmuşlar… Ertesi sabah altınların tümünü Mekke Medine’deki fakir fukaraya dağıttırıp dönmüş. Ah Cânlar…! Münir Hocamın kıssaları bitmez ki, inşallah bu günlerde hayatıyla ilgili araştırmalar içindeyim. Onunla alakalı çalışmalar yok denilecek kadar. Hatta Üstad’ın kitaplarının dahi sadece bir kaçına ulaşılıyor… yazmış olduğu 11 ciltlik Kuran’ı Kerim tefsiri kayıplarda … İnşallah ilerleyen zamanlarda güzel bir derleme ile hayatı,eserleri, yazıları, sohbetleri hakkında akademik bir tez kaleme almak düşüncesindeyiz . Rabbim hepimizin yardımcısı olsun. Ve size ufak bir tavsiye, Dr Münir Derman ile alakalı araştırma yapın…Pişman olmayacaksınız… ✯ Ne çok uzun konuştum değil mi ? Belki çoğusu yazıyı buraya kadar okuyamadı bile… Biz bu modern çağın üşengeç insanları olarak bir kitap araştırmak, bir ansiklopedi karıştırmak için bile zamanımız olmuyor, uzun olan, zor olan şeylerdeki Râhmet’i düşünemiyor , her zaman zahmet olarak algılıyoruz değil mi ? Rabbim bu âhvâl’den en tez vakitte hâlas eylesin bizi … Selam ve Muhabbetle Efendim …

✯✯✯ Gûfte: Âşık Seyranî Müzik Ethnic Band Yorum: Ferman Akgül Tablo: Jean Leon Gerome
Alıntıdır.

Başak 09 Ekim 2021 08:44

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

@[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] bu eserin Bu Hikayede yazıldığını Biliyormusun,Güzel Bir Hikaye Okudum Sabah sabah,Emeğin Zayi olmasın İnsallah


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 21:33.

Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2024, vBulletin Solutions, Inc.

Copyright ©2019 - 2023 | IRCRehberi