pazarın hüznü
 

elinde kahve, masada bir kitap ve pencereden dışarı bakmanın huzuru konulu sosyal medya resimleri ile gözünü açıp buzdolabında yarım kalmış bayatlamış kahvaltılıklar eşliğinde kahvaltını yaparsın. kanalları her değiştirdiğinde senden mutlu ve kalabalık zengin bir dünya olan magazin kişilerini birer birer değiştirirsin sonunda televizyonu kapatıp sessizliğinde kalırsın. kahve kavanozuna elin gider içinde yarım çay kaşıklık kahve olur.

en son okumaya çalıştığın yarım kitabı gözelerinde ararsın bulamazsın. pencereden dışarı baktığında manzarandan geçen çiftleri görürsün o sırada güneş gözünün içine içine girer ve baş ağrın tutar. bir şarkı açarsın içindeki ritim seni rahatsız eder. dışarı çıkmaya yeltenirsin ancak her yerin kalabalıklığı ve senin yalnızlığın ile gidecek bir yer bulamazsın. sokaklarda yürüyecek eski enerjin de yoktur. birşeyler yazmak istersin bir yerlere. günlük mesela. bir öykü mesela. yaşayamadıklarını mesela.

cümleler boğazında düğüm olur kalem, kağıt, bilgisayar ne varsa gözünün önünden kaldırırsın. ve pazarın sana sürtüne sürtüne, soluk borundan acıta acıta, gözlerinden çürüye çürüye geçişini izlersin. bir pazar gününü daha sıradanlığına katarak, daha kaç pazarların seni kanatacağını hesap ederek önümüzdeki pazarı beklersin.

Alinti

Her gün güzeldir. Ona anlam katacak olan sensin. Bir şeyleri yapmak için illa ki birilerine ihtiyacın yoktur kendin için de yapabilirsin. Evde kahve yoksa dışarı çık kendine kahve ısmarla sunumu hoşuna gitsin mesela sahilde yürüyüş yap uzun uzun denize bak ama zihninde umut olsun karanlık düşünceler değil. Pazar bunalımından çıkar kendini. Her şey ellerinde.

Emeğinize sağlık.