IRCRehberi.Net- Türkiyenin En iyi IRC ve Genel Forum Sitesi  
 sohbet
derya sohbet


12Beğeni(ler)
  • 4 Post By Loverman
  • 1 Post By She
  • 1 Post By oMeN
  • 1 Post By Rufeyde
  • 1 Post By Siyah
  • 1 Post By Sim
  • 1 Post By Elyanura
  • 1 Post By Yazgı
  • 1 Post By Allecra


 
Seçenekler Stil
Alt 30 Ağustos 2020, 18:38   #1
Standart geç kalmak, bir nevi genç ölüm davetiyesidir.

sürekli kaybedince, kaybetmeye alışıyor insan. yenilgiyi kabulleniyor. hüzün onun için normalleşiyor. sürekli üzülmeye dayanılmıyor işte. o yüzden hüzün ve huzur kavramları karışmaya başlıyor.

hüznünden huzur buluyor insan. kaybetmek, mutlu değil belki ama huzurlu yapıyor.
üzülmek için çaba harcamıyor. ama üzüntüsünü başka bir şeye dönüştürebiliyor. çünkü buna mahkum olduğunu biliyor.

acıtmıyor bir süre sonra. kalbi taş gibi oluyor. biliyor ki, vuranların canı da acıyor.
karanlıkta tek başına yürüyor her zaman. ondan korkmuyor. sadece, kabulleniyor.

Barış Manço - Ömrümün Sonbaharında

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

"artık hiç dönmeyecek sevgiliyi beklerim, ömrümün sonbaharında..."

gidenin gelmeyeceğini, elden kaçırılanların ebediyyen kaybedildiğini bilen herkese hitap eden şarkıdır aslında. sadece ömrün değil, bir dostluğun, bir aşkın, bir dönemin sonbaharını yaşayan herkesi derin derin düşündürür. artık bitmekte olduğunu anladığımızda bir şeylerin, içe gelip yerleşen o acayip hissi anlatır. daha ne yapsın?


-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

yaşıtlarınız gençliklerini sosyal bir ortamda yaşıtları ile geçirmiştir, öyle veya böyle bir kariyer yapmıştır, sevmiştir, sevilmiştir, evlenmiştir, evlerinde mobilyaları olmuştur, para biriktirmiş, araba ev almış yatırımlar yapmışlardır, çocuk yapmış hatta büyütmüş ikincisini yapmış onu bile büyütmüşlerdir. eşleri ve arkadaşları ile beraber huzurlu yaz tatilleri planlamaktadırlar.

oysa siz, seçtiğiniz hayattaki yanlışlıklar/yanlışlarınız yüzünden bulundugunuz noktada yıllarca takılmış, herkesin tattığı güzellikleri tadamadan tadabileceğiniz çağı geçirmişsinizdir. telafisi ve geri dönüşü bulunmayan bir geç kalıstır bu. geceleri uykuları bölen, bugünden alınabilecek kalorisiz tadları zehreden.

neye karar verseniz geçtir ve sanırım orta yaştaki intiharların birinci sebebi mali krizlerse, ikinci sebebi de bu olsa gerektir.

geç kalmak, bir nevi genç ölüm davetiyesidir.


------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

geç kalmak, bir nevi genç ölüm davetiyesidir.

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

bazıları için aslında hayata geç kalmışlık yoktur, yaşadığın her dönemde olması gerekenler için elinden gelenin en iyisini, hatta başkalarının yaptığından çok daha iyisini yapmış olduğun halde şansın hiç bir zaman senden yana olmayışı yüzünden yaşanamamışlıklar vardır. arkanda kalan yıllar çoğaldıkça, her dönüp baktığında emre aydın'ın o şarkısındaki gibi boşluklardan boşluk beğendirir insana o his, ama kendini suçlamak gereksizdir.

sen çok iyi, kaliteli ve gdo'suz bir tohum da olsan, türüne göre uygun yerde, gereken iklimde, olman gereken toprağa denk gelememişsen bir türlü, gösterişli, sağlıklı, capcanlı, güzel bir ağaç olamaman da gayet normaldir. (durduk yere metafor kasma sendromu) hayat herkesin canına okuyor takmayın. dolu dolu yaşadım, gezdim tozdum, sevdim sevildim, çok eğlendim, harika anılarım var, çok güzel bir gençliğim oldu, hayatım çoğunlukla istediğim gibi geçti, diyebilecek, gerçekten mutlu insanlar tek tük fazla değil. çok şey birarada olmalı, şans, baba parası, sağlık, zeka, yetenek ve dış görünüş.

bunların bir veya daha fazlasında eksiklik varsa, hayat pek iyi gitmiyor zaten. bu da toplumun çok büyük kesiminin hayatının pek iyi gitmediği anlamına gelir ki, zaten öyledir. fazla da kafa yormamak lazım. hayat ne ki zaten, her gün kalk, ne işin varsa onu hallet, çay iç, akşama ne yiyeceğine karar ver, şuna gül, buna sinirlen, günler geçip gidiyor zaten. herkesin öyle.

yaşamın pek de öyle sanıldığı gibi özel bir anlam ve amacı yok ki zaten. olanı yaşayın, olmayanı sallayın olsun bitsin. kendi beyninin içinde çırpınıp durmakla değişmiyor hiçbir şey.


Alıntı *
________________

bende dahil bilmiyorum aga ne zaman başladı, ne zaman bitti.. / neyi ne kadar sevdiysem, o kadarı gitti.

Konu Reyhan tarafından (21 Kasım 2020 Saat 21:22 ) değiştirilmiştir..
 
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Kapalı
Refbacks are Kapalı





Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 04:18.