![]() |
| | #1 |
| Bir grup arıyla sineği bir şişeye koyuyorlar. Şişenin taban tarafını ışığa doğru, açık olan ağız kısmını da karanlığa doğru yerleştiriyorlar. Arıların hepsi ışık olan tarafa doğru üşüşüyorlar. Ama şişenin tabanı cam ve onların da yabancısı olduğu bir madde olduğundan çıkmayı başaramıyorlar. Bu arada sinekler, şişenin ağzına doluşuyorlar ve karanlıkta dışarı çıkıp kayboluyorlar. Ağzı açık olan şişeden karanlık tarafa doğru tek bir arı bile gelmiyor. Camın önünde ışığa doğru çabalarına devam ediyorlar. İnsanın aklına hemen arıların akılsızca davrandıkları geliyor. Ancak biraz derinlemesine düşününce, karşımıza dikilen gerçek çok daha farklı. Çok basit gibi gelen bu deney beni oldukça düşündürdü. Arıların ne kadar akıllı yaratıklar olduğunu hepimiz biliyoruz, sinekler ise malum. Arılardan korkarız bizi sokarlar diye ama sineklerden midemiz bulanır, uzak durmaya çalışırız. Evet, ışığa doğru yürüyenlerin önünde her zaman engeller olacaktır kuskusuz. Onlar, engellere rağmen ışıktan vazgeçmeyenlerdir. Ne tür engel olursa olsun önlerinde, çabalarını sürdürenlerdir. Ve bu uğurda da gerektiğinde ölebilenlerdir. Yürek, azim, sevgi, ilkeler, dürüstlüktür bunu yaptıran. Kendine saygı, yasadığı topluma saygıdır. Sinekler, karanlıkta sıvışan kaçaklardır, karanlığa yürüyenlerdir, karanlık düşüncelerdir. Şişenin ağzının karanlığa bakmasının onlarca hiç bir önemi yoktur. Sinsi, ilkesiz, yüreksiz, korkak varlıklardır. SADECE kendi yaşamları söz konusudur. Nerede yemek varsa, nerede rahat yasayacaklarsa, nerede çok para kazanacaklarsa oraya giderler. Onlar için karanlık olması önemli değildir açık ağızların, karanlık sığınaklarıdır cünkü, izlerini rahatça kaybettirirler. Arıyı kovalamak isterseniz savaşır, engellere aldırmaz. Amacı sadece ışığa ulaşmaktır. İğnesini sapladığında öleceğini bilerek savaşır ve değerleri için ölür. Ama sinekler kaçarlar. Sonra yılışık yılışık tekrar dönerler kovaladığınız yere. Her türlü pisliğe bulaşırlar, sonra da yiyeceklerinize, üstünüze,başınıza konarlar. Arılar yumurtalarını yalnızca kovanlarına bırakırlar. Oysa sinekler her yere yumurtlar, her yerde ürerler. Onlar için asıl amaç çoğalmak ve yayılmaktır. Girme şu alçakların hizmetine, Konma sinek gibi pislik üstüne. iki günde bir somun ye ne olur, Yüreğinin kanını iç de boyun eğme… Ömer Hayyam Engellere rağmen ışığa yürüyenlere, ışığa ulaşmak için çabalayanlara ve ışık saçanlara… 👍 1
________________ *Samimiyetiniz değil -Pazarlığınız içten ! | |
| |
| | #2 |
| Arıları ve sinekleri bir şişeye koymuşlar. Şişenin taban tarafını ışığa doğru, açık olan ağız kısmını da karanlığa doğru yerleştirmişler. Arıların hepsi ışık olan tarafa doğru üşüşmüşler. Ama şişenin tabanı kapalı olduğundan çıkmayı başaramamışlar. Bu arada sinekler, şişenin ağzına doluşmuşlar ve karanlıkta dışarı çıkıp kaybolmuşlar. Ağzı açık olan şişenin karanlık tarafına doğru tek bir arı bile gelmemiş! Camın önünde ışığa doğru çabalarına devam etmişler. İnsanın aklına hemen arıların akılsızca davrandıkları geliyor. Ancak daha derinlemesine düşününce; karşımıza bir anıt gibi dikilen gerçek çok farklı oluyor. Bilim adamlarına göre arılar olmazsa, insan yaşamı da olmaz. Ayrıca nerede, hangi çiçek ile besleneceğini bilen, yüzlerce kovan arasında kendi kovanını bulan ve o kovanın yüzlerce peteği arasından kendininkine yumurtlamayı hiç şaşırmadan uygulayabilen bir canlıdır arı.. Nasıl olur da şişenin ağzını bulup çıkamaz değil mi? Işığa doğru yürüyenlerin önünde her zaman engeller olacaktır kuşkusuz... Onlar, engellere rağmen ışıktan vazgeçmeyenlerdir. Ne tür engel olursa olsun önlerinde, çabalarını sürdürenlerdir. Ve bu uğurda da gerektiğinde ölebilenlerdir Yürek, azim, sevgi, ilkeler, dürüstlüktür bunu yaptıran... Kendine saygı, yaşadığı topluma saygıdır. Sinekler, karanlıkta sıvışan kaçaklardır. Karanlığa yürüyenlerdir.Karanlık düşüncelerdir. Şişenin ağzının karanlığa bakmasının onlarca hiçbir önemi yoktur. Sinsi, ilkesiz, yüreksiz, korkak varlıklardır. Sadece kendi yaşamları söz konusudur. Nerede yemek varsa, nerede rahat yaşayacaklarsa, nerede çok para kazanacaklarsa oraya giderler. Onlar için karanlık olması önemli değildir; açık ağızların... Arıyı kovalamak isterseniz savaşır. Engellere aldırmaz. Amacı sadece ışığa ulaşmaktır. İğnesini sapladığında öleceğini bilerek savaşır. Ve değerleri için ölür. Ama sinekler kaçarlar. Sonra yılışık yılışık tekrar dönerler kovaladığınız yere.. Yemeklerinize, kollarınızın üstüne tünerler Pis ayaklarıyla ezerler; yaşadığımız her yeri... Arılar yumurtalarını yalnızca kovanlarına bırakırlar. Oysa sinekler her yere yumurtlar, her yerde ürerler. Çöplüklerde, tuvaletlerde, bataklıklarda… Onlar için yumurtalarını bırakacakları yerin bile hiç önemi yoktur. Sinek olup karanlığa mı? Arı olup aydınlığa mı? Engellere rağmen ışığa yürüyenlere, ışığa ulaşmak için çabalayanlara, insanca değerler yaratma adına mücadele edenlere ve ışık saçanlara selam olsun... Işıkla kalın | |
| |
| | #3 |
| Ne dersiniz? Sinek olup karanlığa mı? Arı olup aydınlığa mı?;b6 :) | |
| |
| Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |