IRCRehberi.Net- Türkiyenin En iyi IRC ve Genel Forum Sitesi  
 sohbet
derya sohbet


4Beğeni(ler)


 
 
Seçenekler Stil
Alt 19 Mart 2020, 16:36   #1
Ponçik hanım
eLfida - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart İsmet Özel

Yazar, Şair

İsmet Özel

19 Eylül 1944, Kayseri doğumlu. Sökeli bir polis memurunun altıncı çocuğudur. Kastamonu’da, 1955 yılında Abdülhak Hâmit Tarhan İlkokulunu bitirdi. Ailesi, İsmet Özel’in ilkokulu bitirdiği yıl Kastamonu’dan Çankırı’ya taşındı. Ailenin Çankırı’ya taşındığı yıl babası emekli oldu. Ortaokula Çankırı Lisesinin orta kısmında başladı. Çankırı’da dört yıl kalan Özel ailesi daha sonra Ankara’ya taşındı. Lise biri de Çankırı’da okuyan Özel, Ankara’da Gazi Lisesine başladı. Lise sonda matematik dersinden kaldı ve bir yıl gecikerek mezun oldu. 1962 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesine girdi. Birinci ve ikinci sınıfları ikişer yıl okudu. Dört yıl sonra okula devam etme imkânı olduğu hâlde, ayrılma kararı aldığı için Siyasal Bilgilerden ayrıldı. Şiire çocuk yaşlarda ilgi duydu. 1962 yılından itibaren düzenli ve disiplinli bir şekilde şiirle uğraşmaya başladı. Siyasal Bilgiler Fakültesinde okuduğu yıllarda yirmi beş şiir yazdı.

İlk şiiri, 1963 yılında Yelken dergisinde yayımlandı. Siyasal Bilgiler Fakültesine başladığı yıllarda kendini sosyalist dünya görüşü içinde tanımladı. 7 Aralık 1963 tarihinde Türkiye İşçi Partisine üye oldu. Bu partinin genel merkezinde çalıştı, birçok faaliyetine katıldı. Siyasal Bilgiler Fakültesi Fikir Kulübü yönetim kurulunda, yönetim kurulu sekreterliği yaptı. Daha sonra bu kulüpte asbaşkan olarak görev aldı. 1966 yılında Siyasal Bilgiler Fakültesinden arkadaşlarıyla birlikte Dönüşüm adlı siyasî bir dergi çıkardı. Beş sayı süren bu derginin hazırlanması ve sokaklarda satılmasında etkinlik gösterdi. Sonradan adı Dev-Genç olarak değiştirilen Fikir Kulüpleri Federasyonunun kurucuları arasında yer aldı.

1966 yılında ilk şiir kitabı Geceleyin Bir Koşu’yu kendi yayını olarak çıkardı. Sekiz yüz bin lira tutan baskı masrafını babasından aldığı iki yüz elli bin lirayla denkleştirdi. Kitapların büyük bir kısmı TİP’in teşkilatlarına dağıtıldı. Kitaptan elde edilen meblağın tamamı partinin kasasına gelir olarak kaydedildi. 1967 yılında askere gitti. Askerliğini sakıncalı bir onbaşı olarak Sivas, Konya, Elazığ ve Muş’ta tamamladı (1969). Muş’ta askerliğini yaparken babası Ahmet Özel’i kaybetti.

1969 yılında, Ant dergisinde yayımlanan bir açık oturumda, toplumcu şiir anlayışının savunulması doğrultusunda etkili bir çıkış yaptı. 1969 yılı, bu çıkışın uzantısında değerlendirilebilecek Halkın Dostları dergisinin hazırlık çalışmalarıyla geçti. Arkadaşlarınca derginin sahipliği ve yönetmenliğine seçildi. Derginin İstanbul merkezli olmasına karar verildiği için Ankara’dan İstanbul’a taşındı. Burada, geçimini temin için Artel Yayın Şirketi adlı bir kuruluşta kısa bir süre çalıştı.

Halkın Dostları’nın ilk on iki sayısı (ilk sayı Mart 1970) İsmet Özel’in yönetiminde çıktı. İsmet Özel, on ikinci sayıdan sonra aktif olarak dergide kalmasına rağmen, bazı sorumluluklarını arkadaşlarına devretti. Dergi, 12 Mart 1971 muhtırası çerçevesinde on sekizinci sayısındayken sıkıyönetimce kapatıldı. İlk iki sayısı İstanbul’da çıkan Halkın Dostları üçüncü sayısından itibaren (Mayıs 1970) Ankara’ya taşındı. Nisan 1970’te Ankara’ya dönen İsmet Özel, Türkiye İnşaat Mühendisleri Odasında işe başladı.

1969 yılında büyük yankılar uyandıran Evet, İsyan adlı ikinci şiir kitabını çıkardı. İkinci Yeni etkisinin hissedildiği ilk şiirlerini Geceleyin Bir Koşu’da toplayan İsmet Özel, bu kitabıyla, modern şiirimizin İkinci Yeniyle kazandığı aşamayı özümsediğini gösterdi. İkinci kitabı Evet, İsyan’da şiirini bir ana fikre dayandırmaya, bir dünya görüşüyle buluşturmaya, yaşanan hayat ve yaşayan insanı merkeze alarak kurmaya ayrı bir önem atfetti. İmge yoğunluğunun öne çıktığı şiirlerini, şiirin yapısını zedelemeden insan ve hayatla buluşturmada gösterdiği başarı, modern şiirimizin İkinci Yeniyle elde ettiği kazanımlara yeni bir açılım getirdi. Evet, İsyan’ın gördüğü büyük ilgi bu açılımın beklendiğinin, bağlantının doğru kurulduğunun bir başka kanıtıydı.

İsmet Özel’i, ikinci kitabı Evet, İsyan’a ve oradan Halkın Dostları’na ulaştıran süreç, 1965 yılında Şiir Sanatı dergisinde yayımlanan “Partizan” şiiriyle başlatılabilir. “Partizan”la başlayan süreç, aynı yıl yayımlanan “Çağdaş Bir Ürperti”, “Bir Devrimcinin Armonikası”, “Sevgilime Bir Kefen” şiirleriyle güçlenmiş, 1966 yılında Cemal Süreya’nın dergisi Papirüs’te yayımlanan “Kan Kalesi” ve “Evet, İsyan” şiirleriyle iyice somutlaşmıştır. İlk kitabını 1966 yılında çıkarmasına karşılık, 1965’te yazdığı ve şiirini yeni bir aşamaya taşıdığının göstergesi sayılan bu şiirleri ilk kitabına almayışı, İsmet Özel’in kendi şiirine dair bilinçli bir istikamet fikrine sahip olduğunu göstermektedir.

Bütün şiiri boyunca, ilk plânda telâffuz edilen; ifadeyi sıkıştırarak yoğunlaştırmaya, kelime seçimine, ses unsuruna, imge yoğunluğuna, bütünlük ve mısraya verdiği önem, İsmet Özel şiirinde şiir işçiliğini en üst seviyeye çıkardı. Özellikle ikinci kitabından sonra şiiri imge ve hayalden ibaret görmenin sonucunda insan ve toplumdan kopararak kendi içinde bir kısır döngüye sıkıştıran anlayışlara karşı, şiiri bir dünya görüşünün içinde tutmaya özen gösteren; fakat şiirde ilk gayenin yazılan metnin şiir olması gerekliliğini unutmadan; şiiri bir dünya görüşünün yedeğine; ikinci plâna atmadan, şiirinden, hem içinde yaşadığı çağın belâlarına maruz kalmış insanın izlenebilmesi hem insanın ontolojik boyutuna ilişkin temel meselelerin araştırılmasının daima öncelenmesi hem de içinde yaşadığı topluma hitap edebilmesi, bir şair olarak kendi anlamını ve şiirinin anlamını içinde yaşadığı toplumun anlam dünyasında araması onu Türk şiirinin büyük ustaları katına taşıdı.

1971-72 yıllarında, Hacettepe Üniversitesine girmeden önce, bir eczanede kalfa olarak çalıştı. 1972 yılında Hacettepe Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı Bölümüne girdi. Buradan 1977 yılında mezun oldu. Buradaki öğrenciliği boyunca annesiyle birlikte yaşadı. Babasından kalan emeklilik maaşıyla geçindiler. Bu yıllarda okul ve şiir bütün hayatını kapladı.

1970’li yılların başlarında kendisine bir din, bir yaşama biçimi olarak Müslümanlığı seçti. 1974 yılında Sezai Karakoç’un çıkardığı Diriliş dergisinde yayımladığı “Amentü” adlı şiirle Müslümanlığını herkese ilân etti. 1975 yılında, yaşadığı dönüşüme şahitlik eden şiirlerin toplandığı üçüncü şiir kitabı Cinayetler Kitabı’nı çıkardı. Aynı yılın sonlarına doğru (Ekim 1975) Ticaret Bakanlığında memur olarak çalışmaya başladı. Ocak 1976’da Necla Aslandoğdu’yla evlendi. Bu evlilikten Hasan Sacit (1976), Oruç (1978), Esma Bike (1983) ve Hesna Begüm (1986) adında dört çocuğu oldu.

İsmet Özel’i “Amentü” şiirine getiren süreci şiirlerinden izlemek mümkündür. Çeşitli yazı ve söyleşilerinde kendisini hem sosyalizme hem İslâmiyet’e getiren birinci sebebin şiir olduğunu belirtmektedir. Şiire başlamaya karar verdiği yıllarda öncelikli olarak yazacağı şiire (kuracağı yapıya) bir temel arayışına giriştiğini, bu arayışı çerçevesinde lise son sınıftayken düzenli olarak Kur’an-ı Kerim meali okuduğunu, meal okumaya başlamadan önce büyük bir özenle abdest aldığını; ama aldığı, dinden bağımsız eğitim neticesinde bu çabasını anlamlandıramadığını, iç dünyasında bir karşılık bulamadığını belirtmiş, arayışı onu sosyalizme götürmüştür. Şiiri, insanın mahiyetinin kavranışına dair özel bir bilgi alanı sayan İsmet Özel, bütün şiiri boyunca, varoluşunu merkeze alarak giriştiği araştırıcı tavırdan vazgeçmedi. Varlık sırrına erme çabası onu “Amentü”ye kadar getirdi. Kendisini sosyalizme götüren sebepler neyse, o sebepler sayesinde Müslümanlığa ulaştığını beyan etti.

Hayatının bu yeni döneminde ilk şiirini, modern şiirimizin öncülerinden Sezai Karakoç’un dergisi Diriliş’te yayımladı. Sezai Karakoç’la tanışmasına, Mülkiye çevresinden; fakat edebiyatla ilgisi bulunmayan ortak bir tanıdıkları aracılık etti. Turgut Uyar, Cemal Süreya, Edip Cansever, Ece Ayhan, Behçet Necatigil gibi Türk şiirinin önemli şairleri tarafından şiirinden övgüyle söz edildi.

1977 yılında Yeni Devir gazetesinde köşe yazarlığına başladı. Yeni Devir’de çalışmaya başlamadan önce Ticaret Bakanlığındaki memuriyetinden istifa etti (18 Nisan 1977). 1977-79 ve 1981-82 yılları arasında Yeni Devir’de gazete yazarlığı yaptı. Yeni Devir’le başlayan yazı hayatı değişik aralıklarla Millî Gazete ve Yeni Şafak gazeteleriyle Gerçek Hayat dergisinde sürdü. Dikkatlerin Kur’an-ı Kerim’de yoğunlaşmasını sağlamak, İslâmî siyaset yaklaşımına destek vermek amacıyla sürdürdüğü yazılarına, 4 Ağustos 2003 tarihinde, “Bir Zamanlar Bir İsmet Özel Vardı” (Millî Gazete) başlıklı yazısıyla son verdi.

1977 yılından başlayarak kaleme aldığı gazete yazılarının çoğunu kitaplar hâlinde bir araya getirdi. Sanattan siyasete, kültürden bilime birçok konuyu ele aldığı yazılarında bir aydının kendi dayanaklarına bağlı kalarak dünya karşısında etkin olabilmesinin imkânlarını araştırdı. Yazılarında güncel siyasî gelişmelere nadiren yer verdi.

1978 yılında ilk düzyazı kitabı Üç Mesele’yi çıkardı. Teknoloji, medeniyet ve yabancılaşma kavramlarının merkeze alındığı bu kitap ilgiyle karşılandı. Bu eserinde ve gazete yazılarında, dünyanın işleyişini kontrol eden egemen gücün kontrolünden çıkabilme şartı olarak, farklı bir değerler sistemi içinde kendi dünyasını kurma gerekliliğini dile getirdi. Yazı hayatı bu temel kaygı çerçevesinde gelişti.

Bu yazıların içinde ayrı bir yer tutan Cuma Mektupları’nda Türkiye’nin çıkış yolları üzerinde yoğunlaştı. Türkiye’nin yaşadığı kimlik krizine reel cevaplar aradı. Dünya sistemi adını verdiği güç odaklarınca tedavüle sokulan küreselleşme, evrensellik, hümanizm, demokrasi, insan hakları, çevrecilik… gibi kavramları ve böyle kavramlar karşısında kendilerini edilgin bir konuma yerleştiren anlayışları sert eleştirilere tâbi tuttu. Anti-kapitalist, anti-emperyalist bir çizgide ilerleyen yazılarında Türkiye’nin çimentosunun İslâm olduğu fikrini savundu.

Cuma Mektupları, ilk önce Millî Gazete’de, haftada bir cuma günleri yayımlandı ve bu yazılar Cuma Mektupları’nın ilk beş cildinde toplandı. Millî Gazete’de, 4 Kasım 1988’de başlayan mektuplar 3 Nisan 1992’de bitti. Dokuz yıllık bir aradan sonra ikinci defa, haftalık haber dergisi Gerçek Hayat’ta başladı. “Kimin Restini Görmek Kime Düşer?” (Gerçek Hayat, sayı: 33, 8 Haziran 2001) adlı mektupla yeniden başlayan “Cuma Mektupları”, gazete yazılarına son vermek şeklindeki kararının uzantısında, “Şuara-i Türkî vü Menafiî Millî” (Gerçek Hayat, sayı: 136, 30 Mayıs 2003) başlıklı mektupla son buldu. Mektupları bir bütün olarak on ciltte toplandı.

1980 yılında, şiir anlayışını ortaya koyduğu Şiir Okuma Kılavuzu’nu yayımladı. Dünya karşısında Türk şairinin durduğu yeri gösteren bir eser olan Şiir Okuma Kılavuzu’nu, Sanat Olayı (Ocak 1982), Yazko Edebiyat (Nisan 1982), Yeni Gündem (16-28 Şubat 1985; 1-15 Mart 1985; 16-31 Mart 1985; 1-15 Nisan 1985) dergilerinde yazdığı altı yazı ve Dergâh dergisinin ilk yılında (Mart 1990-Şubat 1991) yazdığı on iki yazıyla genişletti. Bu yazılarla daha bir bütünleşen Şiir Okuma Kılavuzu, Türk şiirinin ve modern şiirin kavranışına köklü katkılar yaptı.

1980 yılında Yeryüzü Yayınlarının yönetmenliğini üstlendi. 1988-94 yılları arasında Çıdam Yayınlarını kurdu ve yönetti.

Kanal 7 televizyonunda haftada bir yayımlanan, İsmail Kara’nın sunduğu, “İsmet Özel’le Başbaşa” adlı programda entelektüel gündeme ilişkin görüşlerini anlattı. İsmail Kara’yla yapılan bu program, 22 Ocak 1995 tarihinde başlayıp 26 Eylül 1997 tarihinde bitti. Arada atlama olmadan yaklaşık üç yıl sürdü.

18 Nisan 1977’de Ticaret Bakanlığındaki görevinden istifa ederek Yeni Devir’de çalışmaya başlayan İsmet Özel, 1979 yılında buradaki işinden ayrıldı. 1979-81 arası işsiz kaldı. Bu dönemde kütüphanesinden kitap satarak ailesinin geçimini temine çalıştı. Aynı dönemde bir mimarlık dergisine mimariyle ilgili tercümeler yaptı. 1981 yılında Kültür Bakanlığı İstanbul Devlet Konservatuarında Fransızca okutmanı olarak çalışmaya başladı. YÖK’ten sonra adı Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuarı olarak değiştirilen bu kurumda on sekiz yıl çalışarak emekli oldu. Akabinde Bilgi Üniversitesinde klasik ve modern şiir dersleri vermeye başladı.

1984 yılında dördüncü şiir kitabı Cellâdıma Gülümserken’i çıkardı. 1987 yılında ilk dört kitabını, Erbain / Kırk Yılın Şiirleri başlığı altında topladı. Erbain’den sonra uzun bir süre şiir yayımlamadı. Ocak 1992’de yayımladığı “Mevsimlerin İnsana Yaptığı Fenalıklar” (Dergâh, sayı: 23, Ocak 1992) adlı şiiri, haftalık haber dergilerinde, “İsmet Özel Yeniden Şiire Merhaba Dedi” başlıklarıyla haber yapıldı (Tempo, 12 Ocak 1992). Yedi yıl süren bir aradan sonra Bir Yusuf Masalı adlı yeni şiir kitabını çıkardı. 2003 yılında şiirlerinden yapılmış bir seçki olan Çatlıycak Kadar Aşkî’yi yayımladı. Bu kitapta, 1992’den itibaren değişik yıllarda yayımlanmış yedi yeni şiirine yer verdi. Son şiir kitabı Of Not Being A Jew, 2005 yılında yayımlandı.

1988 yılında çıkardığı Waldo Sen Neden Burada Değilsin’de hayatını anlattı. Otobiyografisini, Türkiye’nin yakın tarihi üzerine kurdu. 1989 yılında annesi Sıdıka Özel’i kaybetti.

İsmet Özel, Bilgi Üniversitesi’nde ders vermektedir. Evli ve dört çocuk babasıdır.

İlk şiiri 1963’te yayımlanan İsmet Özel’in şiirleri; Yelken, Türk Dili, Dönem, Dost, Mülkiye, Evrim, Yapraklar, Devinim LX, Şiir Sanatı, Papirüs, Yeni Dergi, Halkın Dostları, Diriliş, Sanat Olayı, Hürriyet Gösteri, Dergâh, Adam Sanat, Gerçek Hayat, Merdiven Şiir dergilerinde ve “[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] adlı internet sitesinde yayımlandı. Dergilerde yayımladığı her şiirini hiçbir değişikliğe uğratmadan kitaplarına alan İsmet Özel’in şiirleri İngilizce, Fransızca, Rusça ve Letoncaya tercüme edildi.

Ödülleri:

Taşları Yemek Yasak adlı kitabıyla Türkiye Yazarlar Birliği Deneme Ödülünü (1985) ve 16-20 Eylül 1991 tarihleri arasında yapılan XII. Dünya Şairler Kongresince verilen Uluslararası Yunus Emre Ödülünü kazandı. Şilili şair Gabriela Mistreal’ın Nobel Edebiyat Ödülünü alışı münasebetiyle her yıl bir ülkeden bir şaire verilen “Gabriela Mistreal Nişanı” ödülüne, ödülün ellinci yılında Türkiye’den İsmet Özel lâyık görüldü (1996). 2005 yılında Türkiye Yazarlar Birliği “Üstün Hizmet Ödülü”nü aldı.

İsmet Özel İçin Ne Dediler?

“İsmet Özel’in Cellâdıma Gülümserken’ini okuyorum. Gerçek bir şair o. Bu kitabında kendi kişisel serüveninden çıkarak yoğun bir şiir yaratıyor. Dilin ustası.” (Cemal Süreya)

***

“İsmet Özel, değil öyle atlanacak, Türk düşüncesinde ve şiirinde büyük bir işlevi olan ve Türkçenin en etkin ve önemli üç dört şairinden biridir.” (Ece Ayhan)

***

“İkinci Yeni çığırının 1960’tan sonra girdiği ‘duruluş dönemi’nin şairlerinden biridir İsmet Özel. İkinci Yeninin akrobatik biçim oyunlarıyla yaralanmış ilk döneminden sonra, şairce yaratılışının en doğal katkısıyla, duruluş döneminin önde gelen şairleri arasına katılmıştır. Ham şiir yapısının o sancılı kişiliğiyle, Tamer, Cansever, Uyar, Süreya, Özer gibi öncülerden meydana gelen ‘hareket’ noktasını taşmış, tekliğini ilân eden bir şiir gezegenine doğru yönelmiştir. Şu partizanlığı da bir hâl yoluna koyabilirse, günden güne büyüyen bir şair olmaması için hiçbir sebep yok.” (Eser Gürson)

***

“20. yüzyıl Türk mütefekkirleri arasında Türkiye’yi bir varlık, bir merkez, bir vasat, yol arkadaşı bulunabilecek, yürünebilecek bir zemin olarak yeniden inşa ve ihsas etme konusunda İsmet Özel’in yanına konabilecek kaç insan var? (…) I. Dünya Savaşı sonrasının ağır şartlarında, dâru’l-İslâm olarak galip kâfirlerin önünden kaçırılarak / çekip alınarak kurulan ve nüfus olarak da Müslümanlaştırılması başarılan Türkiye’de bugün iki millet yaşıyor. İki milletin teke indirilmesi Türkiye’nin en önemli meselesidir. O zaman ‘millet’, ‘Türk milleti’ denen varlığın ne olduğu, diğer milletlerden ayırt edici hususiyetlerinin niçin ve nasıl teşekkül ettiği, bugün hangi donanım ve siyasetle ayağa kaldırılabileceği hayat memat meselesi olarak ele alınmalı, irdelenmelidir. İsmet Özel bu hat üzerinde düşünce tarihimiz açısından fevkalâde önemli -ne yazık ki bilgi yetersizliği, fikrî tembellik, indirgemecilik ve ideolojik saplantılar yüzünden en az anlaşılan, hatta ona karşı husumetlere sebep teşkil eden- felsefi tenkitler, tahliller, yorumlar getirmiştir.” (İsmail Kara)

***

“Evet, İsyan’da topladığı şiirleriyle 1960 sonrası toplumsal şiirimizin en ilginç ve seçkin adı olarak belirdi.” (Ataol Behramoğlu)

***

“İsmet Özel ismi etrafında oluşturulan birtakım kişisel haber ve yorumların varlığını irdelemekten ziyade onun, kırk yıldan fazla yazı dünyası içerisinde bulunduğu süreci ve bu sürece katkı sağlayan ilişkiler bütününü göstermektir arzumuz. Etkili ve bu etkisini karşıt düşünce ortamında bulunanların bile kabullendiği bir şair ve aynı zamanda modern düşünce çağında birtakım hayati kavramların etrafında geniş bir tefekkür sahası açan metinleri ile İsmet Özel, sürekli genişleyen bir damar olarak varlığını hissettirmekte, şiirleri ve yazılarıyla ilgi odağı olmaya devam etmektedir.

İsmet Özel’e dönük eleştirilerin önemli bir bölümü ‘anlamak’ üzerine yoğunlaşırken, kişisel serzenişler edebiyat sayfalarının ve mahfillerinin yegâne konusu olarak daha çok kişisel tarife matuf ‘kibir’ dolayımında yapılmaktadır. Oysa tersine, bu vakurca tavır Özel’in şahsiyetini oluştururken özellikle vurguladığı ‘kendi işini kendin görmelisin’ açıklığıyla anlattığı ve bir tutum olarak varlığını korumak için sığındığı tek silah olarak durmaktadır.” (Reşit Güngör Kalkan)

ESERLERİ:

Şiir:
Geceleyin Bir Koşu (1966),
Evet, İsyan (1969),
Cinayetler Kitabı (1975),
Şiirler 1962-1974 (1980),
Şiir Kitabı (1982),
Cellâdıma Gülümserken Çektirdiğim Son Resmin Arkasındaki Satırlar (1984),
Erbain / Kırk Yılın Şiirleri (1987; cd ekiyle birlikte 2005),
Bir Yusuf Masalı (1999; cd ekiyle birlikte 2004),
Çatlıycak Kadar Aşkî (2003),
Of Not Being A Jew (2005).

Deneme:
Üç Mesele (1978),
Zor Zamanda Konuşmak (1984),
Taşları Yemek Yasak (1985),
Bakanlar ve Görenler (1985),
Faydasız Yazılar (1986),
İrtica Elden Gidiyor (1986, 2014),
Surat Asmak Hakkımız (1987),
Tehdit Değil Teklif (1987),
Cuma Mektupları-1 (1989),
Cuma Mektupları-2 (1989),
Cuma Mektupları-3 (1990),
Cuma Mektupları-4 (1991),
Cuma Mektupları-5 (1992),
Tahrir Vazifeleri-1 (1992),
Tahrir Vazifeleri-2 (1992),
Tahrir Vazifeleri-3 (1992),
Tahrir Vazifeleri-4 (1992),
Tahrir Vazifeleri-5 (1992),
Tahrir Vazifeleri-6 (1993),
Tahrir Vazifeleri-7 (1993),
Tahrir Vazifeleri-8 (1993),
Tahrir Vazifeleri-9 (1993),
Tahrir Vazifeleri-10 (1993),
Tahrir Vazifeleri-11 (1993),
Tahrir Vazifeleri-12 (1994),
Neyi Kaybettiğini Hatırla (1995),
Ve’l-Asr (1995, 2013),
Tavşanın Randevusu (1999),
Bilinç Bile İlginç (2000),
Cuma Mektupları-6 (2002),
Cuma Mektupları-7 (2002),
Cuma Mektupları-8 (2002),
Cuma Mektupları-9 (2003),
Cuma Mektupları-10 (2004),
40 Hadis (2004),
Henry Sen Neden Buradasın-I (2004),
Henry Sen Neden Buradasın-II (2004),
Kalın Türk (2006, 2013),
Toparlanın Gitmiyoruz 2 (2008),
Küfrün İhsanı Olmaz (2013),
Üç Zor Mesele / Teknik - Medeniyet – Yabancılaşma (2014),
Faydasız Randevu (2014),
Türk Olamadıysan Oldun Amerikalı (2015),
Desem Öldürürler Demesem Öldüm (2016),
Toparlanın Gitmiyoruz 3 (2017),
Dil İle İkrar (2017),
Başını Örten Kızlar Felsefe Bilmelidir (2018),
Bir Akşam Gezintisi Değil Bir İstiklal Yürüyüşü (2018)

Poetika: Şiir Okuma Kılavuzu (1980).

Anı: Waldo Sen Neden Burada Değilsin (1988).

Söyleşi: Sorulunca Söylenen (1988, 1999).

Mektup: Genç Bir Şairden Genç Bir Şaire Mektuplar (Ataol Behramoğlu’yla karşılıklı mektupları, 1995).

Çeviri:
Gariplerin Kitabı (Ian Dallas / Abdülkadir es-Sûfi’den, 1979),
Cihad (Ian Dallas / Abdülkadir es-Sûfi’den, 1980),
Osmanlı İmparatorluğu ve İslâmî Gelenek (Norman Itzkowitz’den, 1989),
Siyasî Felsefenin Büyük Düşünürleri (W. Ebenstein’den, 1997).

Hakkında Yazılan Kitaplar:
Reşit Güngör Kalkan / Ben İsmet Özel Şair – Bir Portre Denemesi (2010),
Fatih Öztürk / Sokrates ve İsmet Özel (2015),
Selahattin Yusuf / Bir Masal İsmet Özel'i (2018).
________________

 
Alt 20 Mart 2020, 15:09   #2
Standart

Kitaplarını anlamakta zorlandığım en der insanlardan birisi.Yanılmıyorsam İstiklal marşı derneği kurucularından aynı zamanda.

 
Alt 20 Mart 2020, 15:48   #3
Ponçik hanım
eLfida - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart

@malkaçoğlu bi fikrim yok oda ayrıca araştırılmalı..

________________

 
Alt 20 Mart 2020, 15:53   #4
Standart

Kalemi ağır ve sivri dilli bir yazarımız. Bazı şiirlerini seviyorum fakat üslubunu ağır buluyorum.
Sevgi dili elzemdir.
Paylaşım için teşekkürler..sevgili Elfida

________________

Hiçbir süs edep kadar güzel değildir...
 
Alt 05 Temmuz 2020, 15:19   #5
Cumhuriyet Kadını
Reyhan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart

Canlı olarak defalarca dinleme fırsatımın lütuf olduğunu hissettiğim , çok kıymetli ve nadir insanlardan biri ;ask

________________

bazen insanlar iyilesmek istemez.
cünkü ,
icindeki acı sevdiklerinin son hatirasidir..


per aspera ad astra ✨
 
Alt 27 Nisan 2021, 14:15   #6
Standart

AMENTU

İnsan
eşref-i mahlûkattır derdi babam
bu sözün sözler içinde bir yeri vardı
ama bir eylül günü bilek damarlarımı kestiğim zaman
bu söz asıl anlamını kavradı
geçti çıvgınların, çıbanların, reklamların arasından
geçti tarih denilen tamahkâr tüccarı
kararmış rakamların yarıklarından sızarak
bu söz yüreğime kadar alçaldı
damar kesildi, kandır akacak
ama kan kesilince damardan sıcak
sımsıcak kelimeler boşandı
aşk için karnıma ve göğsüme
ölüm için yüreğime sürdüğüm eczâ uçtu birden
aşk ve ölüm bana yeniden
su ve ateş ve toprak
yeniden yorumlandı.

Dilce susup
bedence konuşulan bir çağda
biliyorum kolay anlaşılmayacak
kanatları kara fücur çiçekleri açmış olan dünyanın
yanık yağda boğulan yapıların arasında
delirmek hakkını elde bulundurmak
rahma çağdaş terimlerle yanaşmak için
bana deha değil
belgeler gerekli
kanıtlar, ifadeler, resmi mühür ve imza
gençken
peşpeşe kaç gece yıllarca
acıyan, yumuşak yerlerime yaslanıp uçardım
bilmezdim neden bazı saatler
alaturka vakitlere ayarlı
neden karpuz sergilerinde lüküs yanar
yazgı desem
kötü bir şey dokunmuş olurdu sanki dudaklarıma
Tokat
aklıma bile gelmezdi
babam onbeşli olmasa.

________________

Hiçbir süs edep kadar güzel değildir...
 
Alt 20 Mayıs 2021, 01:58   #7
1903 - ∞
Yâde - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart

İsmet Özel'in, 90'lı yıllarda bir kış günü İstanbul sokaklarında dolaşırken "Bileyim hangi suyun sakasıyım ya rabbelalemin, tütmesi gereken ocak nerede?" dediği günlerdeyiz.

________________

Üzüldüğümüz çok şey oldu
ama yuttuk, oturduk…
Yalnız Beşiktaş'ı üzmesinler.

- Süleyman Seba
 
Alt 30 Mayıs 2021, 17:29   #8
» en güzel hikaye`m «
Güz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart

ülkede elbette ki herkes kendi ideolojisinin öncüsü. oysa her türlü bağımlılık tehlikeli idealizm de içinde olan.
mühimsemiyorum ve doğal karşılıyorum elbette, ateistken siyasel dine geçişini. olabilir, insandır.
yalnız sivas olayları için iyiki olmuş dedikten sonra, asla okumadım kendilerini.

________________


İsmet Özelanlayışı olan beni anlayışlı,
aptal olan ise aptal bulur. bence her ikisi de haklıdır.
İsmet Özel
 
Alt 01 Haziran 2021, 16:23   #9
Standart

Orada
aşk ve çocuk
birbirine katışmaz
nasıl katışmıyorsa başaklara ağustos sıcağı
kendi tehlikesi peşinden gider insan
putların dahi damarından
aktığı güne kadar
sürdürür yorucu kovalamacayı.

________________

.






















-barışa giden yolda birbirlerini vurdu aynı tanrı'nın çocukları..-
 
Alt 03 Ekim 2021, 17:26   #10
Standart

Alıntı:
Güz Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
ülkede elbette ki herkes kendi ideolojisinin öncüsü. oysa her türlü bağımlılık tehlikeli idealizm de içinde olan.
mühimsemiyorum ve doğal karşılıyorum elbette, ateistken siyasel dine geçişini. olabilir, insandır.
yalnız sivas olayları için iyiki olmuş dedikten sonra, asla okumadım kendilerini.
Ne vakit şairler siyasete bulaşsa kirleniyor zihinler, şiirler.
Haklı yorumuna katılmamak namümkün. Sevgiyle sarılıyorum

________________

Hiçbir süs edep kadar güzel değildir...
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Kapalı
Refbacks are Kapalı





Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 22:29.