07 Mart 2020, 17:23 | #1 |
Cemal Süreya
1931, Tunceli doğumlu olan Cemal Süreya’nın asıl adı, Cemalettin Seber‘dir.
Doğduğu yer olan Pülümür o dönemde Erzincan’a bağlıydı. Çocukluk yıllarını burada geçiren şair, Dersim İsyanı’ndan sonra ailesiyle birlikte Bilecik’e sürgün edildi. Babasından habersiz girdiği parasız yatılı okul sınavını kazanınca, Haydarpaşa Lisesi’nde okudu. Yüksek öğrenimini ise Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde, maliye ve iktisat üzerine gördü. İkinci yeni akımını benimseyen Cemal Süreya, şairliğinin yanında; maliye müfettişliği, darphane müdürlüğü, Orta Doğu İktisat Bankası yönetim kurulu üyeliği ve Türk Dil Kurumu üyeliği gibi görevlerde bulundu. Yine bunlardan başka birçok yayınevinde danışmanlık ve çevirmenlik yaptı. Türk şiirinin temel taşlarından biri olan Cemal Süreya’nın hayatı öyle üç beş satırla anlatılacak gibi değil. Henüz çocukluğunu yaşayamadan Dersim sürgününe maruz kaldı, Ankara’da okuduğu yıllarda kürtlüğünün savaşını verdi. İlk şiiri olan Şarkısı Beyaz, 1953 yılında Mülkiye dergisinde yayınlandı. En bilinen eserleri arasında; Üvercinka, Uzaktan Seviyorum Seni, Göçebe, Sevda Sözleri, Sıcak Nal ve Beni Öp Sonra Doğur Beni adlı şiir kitapları yer alıyor. 1990 yılında hayata veda eden Cemal Süreya, bunlardan başka dünya klasikleri kitapları arasında yer alan Vadideki Zambak gibi önemli yapıtların da çevirilerini yapmıştır. Şairin en bilinen şiirlerinden biri olan Uzaktan Seviyorum Seni isimli şiirini sizlerle paylaşmadan geçmeyelim. Öyle Uzaktan Seviyorum Seni Yazdığı sevda sözleriyle hafızalarımıza kazınan Cemal Süreya’nın en çok okunan şiirlerinden biridir bu. Şairin aşkta ne denli fedakar, sabırlı ve sevgisinin sonsuz olduğunu gösteren satırlar içeriyor şiir. Bu şiiri hangi kadın için yazdı bilinmez ama, insanın böyle saf ve kusursuz bir aşk ile sevilesi geliyor.
________________
|
|
|
03 Temmuz 2020, 09:23 | #2 |
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
ÜVERCİNKA Böylece bir kere daha boynunlayız sayılı yerlerinden En uzun boynun bu senin dayanmaya ya da umudu kesmemeye Laleli'den dünyaya doğru giden bir tramvaydayız Birden nasıl oluyor sen yüreğimi elliyorsun Ama nasıl oluyor sen yüreğimi eller ellemez Sevişmek bir kere daha yürürlüğe giriyor Bütün kara parçalarında Afrika dahil Aydınca düşünmeyi iyi biliyorsun eksik olma Yatakta yatmayı bildiğin kadar Sayın Tanrıya kalırsa seninle yatmak günah, daha neler Boşunaymış gibi bunca uzaması saçlarının Ben böyle canlı saç görmedim ömrümde Her telinin içinde ayrı bir kalp çarpıyor Bütün kara parçaları için Afrika dahil Senin bir havan var beni asıl saran o Onunla daha bir değere biniyor soluk almak Sabahları acıktığı için haklı Gününü kazanıp kurtardı diye güzel Birçok çiçek adları gibi güzel En tanınmış kırmızılarla açan Bütün kara parçalarında Afrika dahil Birlikte mısralar düşünüyoruz ama iyi ama kötü Boynun diyorum boynunu benim kadar kimse değerlendiremez Bir mısra daha söylesek sanki her şey düzelecek İki adım daha atmıyoruz bizi tutuyorlar Böylece bizi bir kere daha tutup kurşuna diziyorlar Zaten bizi her gün sabahtan akşama kadar kurşuna diziyorlar Bütün kara parçalarında Afrika dahil Burda senin cesaretinden laf açmanın tam da sırası Kalabalık caddelerde hürlüğün şarkısına katılırkenki Padişah gibi cesaretti o, alımlı değme kadında yok Aklıma kadeh tutuşların geliyor Çiçek Pasajında akşamüstleri Asıl yoksulluk ondan sonra başlıyor Bütün kara parçalarında Afrika hariç değil Cemal SÜREYA
________________
Hiçbir süs edep kadar güzel değildir... |
|
|
03 Temmuz 2020, 09:32 | #3 |
ah cemal süreyya
hep hayran olurmu insan her okuduğunda ;pupilla |
|
|
14 Kasım 2020, 22:30 | #4 |
Hayatımda ilk kez birisi bana “Kendine çok dikkat et” dedi sadece.
Anlamış onun kalbini taşıdığımı herhalde. Sevda Sözleri, Cemal Süreya
________________
. -barışa giden yolda birbirlerini vurdu aynı tanrı'nın çocukları..- |
|
|
01 Mart 2021, 17:02 | #5 |
Bir masaldır dünya,
Ve her masal şöyle başlar; Bir varmış, bir yokmuş... Yıl 1954. Cemal Süreyya 23 yaşında. (Henüz soyadındaki y'lerin birini iddiada kaybetmemiş.) Mülkiye'den mezun oluşunun 2 ay sonrası, gizemli aşkı üvercinka ile tanışmasının 1 ay öncesi. eşi Seniha Nemli ile aralarının bozuk olduğu bir dönem.. Aylin ile tanışıyor büyük şair, çok geçmeden de aşık oluyor. Zaten Süreya bütün güzel kadınlara aşık oluyor. Aylin 6 yaş büyük şairden. O da evli işin kötüsü. Sol elini çocuk yaşta kangrenden kaybetmiş güzel bir kadın. Aylin kendisinden yaşça büyük olsa da; çocuğum diyerek seviyor Aylin'i. Evli bir kadın olmasına rağmen; karım diyerek seviyor. Aylin onun neşesi oluyor, o Aylin'in kaybettiği sol eli. Birbirlerinin eksiklerini tamamlayıp bir bütün oluyorlar. Yarı yarıya paylaşıyorlar hayatı ve her bir parçayı iki kişilik yaşıyorlar. "Senin eksiğin yok çocuğum, ben varım." diyerek seviyor Aylin'i. Ellerim ellerindir, Korkma! Gizli saklı yaşıyorlar aşklarını yasak da olsa. Bir gün Emirgan'da ki bir bankta akşama kadar, bir gün ada vapurunda akşamdan kalma. Gizli saklı ve tarifsiz. İşte ilk kez o vapurda öpüyor Aylin'i. Yasak da olsa... Ayrılmadan 2 gün önce; geceyi beraber geçiriyorlar bir arkadaş evinde. İkisi de aşık, ikisi de sarhoş. Ve o güzel gecenin meyvesi olarak; bir şiir dünyaya geliyor. Belki de bir kadına yazılmış en güzel şiir. O daha güzelini yazana dek... bak bunlar ellerin senin bunlar ayakların bunlar o kadar güzel ki artık o kadar olur. bunlar da saçların işte akşamdan çözülü. bak bu sensin çocuğum enine boyuna bu da yatak olduğuna göre altımızdaki sabahlara kadar koynumda yatmışsın. bak bende yalan yok vallahi billahi sen o kadar güzelsin ki artık o kadar olur. işe bak sen gözlerin de burda gözlerinin ucu da burda yaşamaya alışık iyi ki burda yoksa ben ne yapardım bak çocuğum kolların işte çıplak işte bak gizlisi saklısı kalmadı günümüzün gözlerin sabahın sekizinde bana açık ne günah işlediysek yarı yarıya. sen asıl bunlara bak bunlar dudakların bunların konuşması olur öpülmesi olur. seni usulca öpmüştüm ilk öptüğümde vapurdaydık vapur kıyıdan gidiyordu üç kulaç öteden istanbul gidiyordu. uzanmış seni usulca öpmüştüm hemen yanımızdan balıklar gidiyordu.. Cemal Süreya Senden Alacaklıyım AŞK
________________
Hiçbir süs edep kadar güzel değildir... |
|
|
01 Mart 2021, 17:07 | #6 |
"Hiç kimseyi, rüyanda görecek kadar sevme, Çünkü o zaman uyusan da geçmez"
[Cemal Süreya]
________________
"Sevilmenin kıymeti bilinmiyorsa, Uzaklaşmak En güzeli ki üzülen sen olmayasın" |
|
|
09 Mart 2021, 23:08 | #7 |
Cemal Süreya'nın üvey kızı Gonca Sağnak.
Goncam’ın vasiyeti üzerine bedeni EGE Üniversitesine kadavra olarak bağışlanmıştır Gonca herhangi bir insan değil di ! sadece kanserle savaşan bir savaşçıdan çok öte bir ruhtu. bir çırpıda okudugumuz hayatların keşke acılarıda bir çırpıda yaşanmış olabilseydi ama malesef gerçekler ve acılar bu kadar kısa sürede gelip geçmiyor hayatlarımızdan. Gonca Sağnak için yüzü olmayan kadın denemez !!!! O bu dünyada görüp görebileceğiniz en anlamlı yüze sahiptir o sadece acıların şekillendirdigi bir bedenden İbaret değil ya da sadece Cemal Süreya'nın kızı olmaktan ibarette değildir Gonca DİRENİŞTİR !!!! kendi alevlerinin içinde kavrulurken acısının içinden insanlara en naif haliyle mesajlar sunan bir bilgedir onun bu hayattaki yolculugu her haliyle bir yaşama sanatıdır hem de senin benim başaramadıgımız bir sanat o giderken bile bedenini bu dünyada bırakıyor... hala sana bana bize hizmet ediyor gidişin bile bir ders niteliğinde canımsın Yüzümün yarısını kaybetmem; işimi, eşimi ve sosyal yaşamımın tümünü kaybetmeme yol açtı. Sokağa çıktığımda çocuklar arkamdam 'canavar geliyor kaçın!' diye bağırıyor. Çarşıya pazara çıktığımda aynı garip bakışlar... Torunumla pazara çıkıyoruz yine aynı. Bir süre sonra torunum bakışlara tepki vermeye başladı, ben de onu bir kenara çekip; ‘eskiden çok güzeldim, bakarlardı. Şimdi çok çirkinim yine bakıyorlar. Yani fark eden bir şey yok. Ben alışkınım, baksınlar’ dedim. Bu projeyle; saatlerce aynanın karşısında, burnunun ucundaki sivilceyle uğraşanlara, kilolarından utananlara, ufacık fiziksel özelliklerinden rahatsız olanlara, ‘oram ağırdı, buramda bir şey çıktı’ diyerek kendine ve çevresindekilere hayatı zehir edenlere hayatın ne kadar değerli olduğunu hatırlatmak istedim. Bir de önündeki yemeği beğenmeyip burun kıvıranların, 8 sene hiçbir şeyin tadını, kokusunu alamamanın ne demek olduğunu düşünmelerini istedim. Aynı yemek sofraya 2 kere geldi diye kıyameti koparanlara, yemek yiyebilmenin kıymetini hatırlatmak istedim. Gonca Sağnak ...En çok sesini aradım. Gözlerinse asılı bıraktığın yerdeydiler hâlâ. Gözlerini sildi zaman.. Dedim ya… Eylül’dü. Savruluşu bundandı kimsesizliğimizin." Cemal Süreya
________________
Hiçbir süs edep kadar güzel değildir... |
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|