Otizmli Cocuklarda Ogrenme Guclugu - IRCRehberi.Net- Türkiyenin En iyi IRC ve Genel Forum Sitesi

**CeReN** · 04 Mart 2021, 13:22

Ogretimi, sonraki nesile iletmek icin ogrenmenin noropsIkolojik temellerini bilmek gerekiyor. Fonseca, ogrenme kapasitesinin birkac ture ozgu olmasina ragmen, kasitli olarak ogretimi aktaran tek tur insan oldugunu aciklamaktadir. Literatur, uyaranlar ve kavramlar arasindaki kosullu iliskileri ogrenmedeki zorluklarin bir bireyin yasaminda kisitlamalara yol acabilir ve sosyal etkilesimini sinirlayabilir. Iletisim, isitsel ve gorsel uyaranlarin butunlesmesinde onemli bir rol oynar. Boylelikle cevre anlayisi insanlar arasindaki etkilesimden dogar ve ogrenme duyusal uyaranlarla kurulan iliskinin bir sonucudur.

Otizmli Cocuklarin Ogrenmesi (Dil, Sosyal ve Bilissel Faktorler)

Otizmli Cocuklarda Ogrenme GucluguDilin daha cok anlamli deneyimler ve durumlarla olustugu bilinmektedir. Bilissel gelisime, fizyolojik butunluge ve dil yeteneklerine bagli olmasina ragmen, cevresel talepler ve destek cocugun ogrenme surecinde onemli bir role sahiptir. Dunyanin cesitli unsurlarina ve deneyimlerine anlamin atanmasina yol acan sosyal olarak paylasilan bir kodun insasi, diger onemli kisilerle etkilesime baglidir. Dil ve hafiza da anlamli durumlara ve deneyimlere baglidir. Sistematik egitim yoluyla kazanilan yetenekler, sIklikla hizli sonuclar sunmalarina ragmen, kullanilmadiklari veya anlamli baglamlarla iliskilendirilmedikleri takdirde, kazandiklari kadar hizli bir sekilde atilirlar.

Bu fikirlere dayanarak, otizm spektrum bozuklugu olan cocuklarin ogrenme surecinde bazi dezavantajlar sundugunu varsaymak mantikli gorunmektedir. Cunku OSB ozelliklerine sahip bir kisi ozgu bir sosyal yetersizlige ve sosyal etkilesimlerde cesitli derecelerde bozulmaya sahiptir. Boylelikle otizmli cocuklarin dil bozuklugunun, bazi cocuklarda etkilenmesine ragmen mutlaka dilsel yapilarla iliskili olmadigi kabul edilmektedir. OSB’li cocuklarin dil bozukluklari temelde pragmatik yeteneklerle ilgilidir, temas eksIkliginden etkilesim ve konusma yetenekleriyle ilgili ince zorluklara kadar farkli duzeylerde yetersizlikleri de icerir. Bu, cocugun baglamini ve cevresini anlamanin temel olmasinin bir baska nedenidir.

Yapilan birkac calisma, aileleri OSB’li cocuklarin terapotik surecine dahil etmenin, geleneksel bire bir terapotik yaklasimlardan daha iyi sonuclari ve prognozu artirdigini gostermektedir. Bazi yazarlar, duygusal sagligi gelisimin bel kemigi olarak gorurler, bilissel ve dilsel gelisime izin verir, bu nedenle basarili ogrenme sureclerini mumkun kilarlar. Nedensel iliski ve bu gelisim alanlari arasindaki hiyerarsi ne olursa olsun, duygusal sagligin ogrenme icin onemi tartisilmazdir. Saglikli ve yaratici bir sekilde insa etmek ve ogrenmek icin yani bilissel islemenin gercekten gerceklesmesi icin duyusal bilgileri algilamak, islemek ve bilgiyi olumlu bir sekilde ozumsemek ve yorumlamak duygusal sagliga baglidir.

Ebeveynleri ve bakicilari dahil etmenin onemine odaklanan calismalarin sayisi ve etkisi artmaktadir, sonuclar giderek tutarli bir sekilde ebeveynlerin ve bakicilarin yasam kalitesini artirir. Bunlarin yani sira OSB’li cocuklarla mudahale sureclerine katilimlarinin olumlu bir etkiye sahip oldugunu gostermektedir. Semptomlar sIklikla, OSB bireylerinin dikkat eksIkligi hiperaktivite bozuklugu (DEHB) teshisine de uydugu bulunmustur. Ve bu, OSB ve DEHB olan bireyler arasindaki ogrenme performansini karsilastirmak icin arastirmalara onculuk etmistir. Her iki tani da bilissel performansta onemli bozukluklar sunar ve yonetici islev, zihin teorisi ve hatta dil gibi becerileri gerektiren gorevleri iceren sorulari ve calismalari gundeme getirerek norobilissel perspektiften dusunmek onemlidir.

Yonetici islev gunumuzde yonetici islev i tanimlamak ve basarmak icin gerekli beceriler de dahil olmak uzere gerekli olan bilissel bir surec olarak tanimlanir. Bunlar arasinda calisma bellegi, engelleyici kontrol ve bilissel esneklik yer almaktadir. Calisma bellegi, bir gorevi gerceklestirmek icin onceden depolanmis bilgileri kurtarma yetenegidir. Engelleyici kontrol, gorevin veya planlamanin yurutulmesini kesintiye ugratabilecek veya engelleyebilecek herhangi bir eylemi veya bilgiyi bastirma yetenegidir. Yonetici islev, OSB’li bireyin ogrenmesini, ozerkligini ve sosyal yasamini etkileyen iletisim becerileriyle yakindan baglantilidir. Bu, kismen, yonetici islev bozuklugunun OSB’li cocuklar uzerindeki dogrudan etkisini anlamayi zorlastirir. Calismalar bile bu populasyonda yonetici islevdeki bozulmalar konusunda henuz bir fikir birligine varmis degildir. Bazi calismalar yonetici islev ile diger yetenekler arasindaki nedensel iliskiyi gosteren eksIklik ve riski gosterir. Ayni zamanda, digerleri OSB’li bireylerin tipik gelisim, gelisimsel dil bozuklugu ve DEHB olan diger gruplardan daha fazla bozulma gostermedigini gostermektedir ve bu, bozuklugun merkezi bozuklugu olmayabilir.

Otizmli Cocuklarda Ogrenme GucluguBazi arastirmacilar makalelerinde, OSB ve DEHB olan cocuklarin calisma bellegi performanslarinin benzer oldugunu bildirmislerdir. Ancak performanslarinin, IQ ve okul cagiyla eslestiklerinde bile tipik gelisim cocuklari ile karsilastirildiginda daha dusuk oldugunu bildirmislerdir. Bununla birlikte, diger arastirmacilar, OSB’si olan ve zihinsel engelli ergenler ve yetiskinler arasinda calisma belleginde IQ ile eslesen OSB olmayan bireylerle karsilastirildiginda onemli farkliliklar bulamamislardir.

Isleyen bellegin dil ile karsilikli bagimliligini anlama cabasinda, bazi arastirmalar bu bilissel yetenegin degerlendirmesini gorsel veya uzamsal isleyen bellek ile sozel isleyen bellek arasinda ayirmaktadir. Isleyen bellek ve dil yetenegi arasindaki iliskiyi anlamaya calisan cok ilginc bir arastirma Hill’in 2015’teki makalesidir. Isleyen bellek degerlendirilmis, OSB ve gelisimsel dil bozuklugu ile 5-8 yas arasi cocuklarda karsilastirilmistir. Bu calismada, OSB’li cocuklar dil bozuklugu olan ve olmayan cocuklar olarak iki gruba ayrilmistir. Dogru dili olan cocuklar, dil bozuklugu olan cocuklardan daha iyi performans gostermistir. Ek olarak, OSB ve dil bozuklugu olan cocuklar, cogu sozlu calisma bellegi gorevinde gelisimsel dil bozuklugu olan cocuklara benzer sekilde performans gostermistir. Ancak bu gruplarin hicbiri, karsilikli bagimliliklarini dusunduren gorsel calisma bellegi gorevlerinde farklilik gostermemistir ve bu ayni zamanda inhibisyon kontrolu ile de olur.

OSB’li cocuklarda inhibitor kontrol calismalarinin bulgulari cesitlidir. Bazilari onemli kayiplari gosterirken, digerleri DEHB ve DT ile karsilastirildiginda hicbir farklilik bulunmaz. Bu yetenegi dogrulamak icin yaygin olarak kullanilan bir test, rafine bir dil becerisi gerektiren Stroop’tur. Arastirmacilar sozlu anlatim diline gerek olan ve olmayan bircok engelleyici kontrol testi gerceklestirmistir. Sozel yetenek gerektiren testte, OSB ve DEHB’li cocuklarin performanslari tipik gelisim cocuklarina gore daha kotudur. Sozel ifade yeteneginin gerekli olmadigi testte, cocuklarin cevap vermesi icin belli bir sayida duymasi ya da gormesi gerekir. OSB’li cocuklar DT ve DEHB olan cocuklardan daha kotu performans gostermistir. Bununla birlikte, ifade edici dil gerektirmedigi varsayilan gorsel calisma bellegi testinde bile, gorevin bir dil becerisi gerektirdigini belirtmek onemlidir.
Ve ayni model, belirli bir duzeyde dil gerektiren kapsamli veya ifade edici gorevler kullanarak bilissel esnekligi degerlendirmeye calisan arastirmalarda da gorulur. NoropsIkolojik degerlendirmelerin dili degerlendirmeye yonelik olmasi ve bu becerilere duyarli olmamasi, onerilen cogu degerlendirmede sIk karsilasilan bir sorun olmustur. Genel olarak bu degerlendirmeler, dil basarisizliklarini belirlemek, hatta bunun icin gerekli dil yapilarini ayirt etmek veya tanimlamak icin derin bilgiye sahip olmayan psIkologlar tarafindan yapilir.Otizmli Cocuklarda Ogrenme Guclugu

Bircogu dili yalnizca ifade edici veya sozlu bir eylem olarak yanlis degerlendirir, bu kavramsal olarak yanlistir. Veya dilin kulturel bilesenini goz ardi ederler veya hatta dil becerisini tek basina degerlendirmede basarisiz olurlar ve cogu kez cocuk tarafindan kullanilan bilissel stratejileri dil yetenegi veya baska bir sekilde dusunurler. Belirtildigi gibi bu bilgi, olasi bir nedensel iliskiyi acikliga kavusturmak veya sadece OSB’li cocuklarda degil, bilissel ve dil alanlari arasindaki olasi iliskiye isIk tutmak icin gereklidir.

ALİNTİ ~

**Prencies** · 13 Haziran 2021, 19:46

Evet, otizmli çocukların bir çok dezavantajları vardır tipik çocuklarla karşılaştırırsak. Fakat, onların zeka stratejileri çok ilginçtir. Bu bilgiyi nadir tezlerde okuyabiliyoruz sadece maalesef..

**CeReN** · 14 Haziran 2021, 10:47

Alıntı:

Prencies Nickli Üyeden Alıntı

Evet, otizmli çocukların bir çok dezavantajları vardır tipik çocuklarla karşılaştırırsak. Fakat, onların zeka stratejileri çok ilginçtir. Bu bilgiyi nadir tezlerde okuyabiliyoruz sadece maalesef..

yorum icin tşkler.

04 Mart 2021, 13:22	#1
CeReN	Otizmli Cocuklarda Ogrenme Guclugu Ogretimi, sonraki nesile iletmek icin ogrenmenin noropsIkolojik temellerini bilmek gerekiyor. Fonseca, ogrenme kapasitesinin birkac ture ozgu olmasina ragmen, kasitli olarak ogretimi aktaran tek tur insan oldugunu aciklamaktadir. Literatur, uyaranlar ve kavramlar arasindaki kosullu iliskileri ogrenmedeki zorluklarin bir bireyin yasaminda kisitlamalara yol acabilir ve sosyal etkilesimini sinirlayabilir. Iletisim, isitsel ve gorsel uyaranlarin butunlesmesinde onemli bir rol oynar. Boylelikle cevre anlayisi insanlar arasindaki etkilesimden dogar ve ogrenme duyusal uyaranlarla kurulan iliskinin bir sonucudur. Otizmli Cocuklarin Ogrenmesi (Dil, Sosyal ve Bilissel Faktorler) Otizmli Cocuklarda Ogrenme GucluguDilin daha cok anlamli deneyimler ve durumlarla olustugu bilinmektedir. Bilissel gelisime, fizyolojik butunluge ve dil yeteneklerine bagli olmasina ragmen, cevresel talepler ve destek cocugun ogrenme surecinde onemli bir role sahiptir. Dunyanin cesitli unsurlarina ve deneyimlerine anlamin atanmasina yol acan sosyal olarak paylasilan bir kodun insasi, diger onemli kisilerle etkilesime baglidir. Dil ve hafiza da anlamli durumlara ve deneyimlere baglidir. Sistematik egitim yoluyla kazanilan yetenekler, sIklikla hizli sonuclar sunmalarina ragmen, kullanilmadiklari veya anlamli baglamlarla iliskilendirilmedikleri takdirde, kazandiklari kadar hizli bir sekilde atilirlar. Bu fikirlere dayanarak, otizm spektrum bozuklugu olan cocuklarin ogrenme surecinde bazi dezavantajlar sundugunu varsaymak mantikli gorunmektedir. Cunku OSB ozelliklerine sahip bir kisi ozgu bir sosyal yetersizlige ve sosyal etkilesimlerde cesitli derecelerde bozulmaya sahiptir. Boylelikle otizmli cocuklarin dil bozuklugunun, bazi cocuklarda etkilenmesine ragmen mutlaka dilsel yapilarla iliskili olmadigi kabul edilmektedir. OSB’li cocuklarin dil bozukluklari temelde pragmatik yeteneklerle ilgilidir, temas eksIkliginden etkilesim ve konusma yetenekleriyle ilgili ince zorluklara kadar farkli duzeylerde yetersizlikleri de icerir. Bu, cocugun baglamini ve cevresini anlamanin temel olmasinin bir baska nedenidir. Yapilan birkac calisma, aileleri OSB’li cocuklarin terapotik surecine dahil etmenin, geleneksel bire bir terapotik yaklasimlardan daha iyi sonuclari ve prognozu artirdigini gostermektedir. Bazi yazarlar, duygusal sagligi gelisimin bel kemigi olarak gorurler, bilissel ve dilsel gelisime izin verir, bu nedenle basarili ogrenme sureclerini mumkun kilarlar. Nedensel iliski ve bu gelisim alanlari arasindaki hiyerarsi ne olursa olsun, duygusal sagligin ogrenme icin onemi tartisilmazdir. Saglikli ve yaratici bir sekilde insa etmek ve ogrenmek icin yani bilissel islemenin gercekten gerceklesmesi icin duyusal bilgileri algilamak, islemek ve bilgiyi olumlu bir sekilde ozumsemek ve yorumlamak duygusal sagliga baglidir. Ebeveynleri ve bakicilari dahil etmenin onemine odaklanan calismalarin sayisi ve etkisi artmaktadir, sonuclar giderek tutarli bir sekilde ebeveynlerin ve bakicilarin yasam kalitesini artirir. Bunlarin yani sira OSB’li cocuklarla mudahale sureclerine katilimlarinin olumlu bir etkiye sahip oldugunu gostermektedir. Semptomlar sIklikla, OSB bireylerinin dikkat eksIkligi hiperaktivite bozuklugu (DEHB) teshisine de uydugu bulunmustur. Ve bu, OSB ve DEHB olan bireyler arasindaki ogrenme performansini karsilastirmak icin arastirmalara onculuk etmistir. Her iki tani da bilissel performansta onemli bozukluklar sunar ve yonetici islev, zihin teorisi ve hatta dil gibi becerileri gerektiren gorevleri iceren sorulari ve calismalari gundeme getirerek norobilissel perspektiften dusunmek onemlidir. Yonetici islev gunumuzde yonetici islev i tanimlamak ve basarmak icin gerekli beceriler de dahil olmak uzere gerekli olan bilissel bir surec olarak tanimlanir. Bunlar arasinda calisma bellegi, engelleyici kontrol ve bilissel esneklik yer almaktadir. Calisma bellegi, bir gorevi gerceklestirmek icin onceden depolanmis bilgileri kurtarma yetenegidir. Engelleyici kontrol, gorevin veya planlamanin yurutulmesini kesintiye ugratabilecek veya engelleyebilecek herhangi bir eylemi veya bilgiyi bastirma yetenegidir. Yonetici islev, OSB’li bireyin ogrenmesini, ozerkligini ve sosyal yasamini etkileyen iletisim becerileriyle yakindan baglantilidir. Bu, kismen, yonetici islev bozuklugunun OSB’li cocuklar uzerindeki dogrudan etkisini anlamayi zorlastirir. Calismalar bile bu populasyonda yonetici islevdeki bozulmalar konusunda henuz bir fikir birligine varmis degildir. Bazi calismalar yonetici islev ile diger yetenekler arasindaki nedensel iliskiyi gosteren eksIklik ve riski gosterir. Ayni zamanda, digerleri OSB’li bireylerin tipik gelisim, gelisimsel dil bozuklugu ve DEHB olan diger gruplardan daha fazla bozulma gostermedigini gostermektedir ve bu, bozuklugun merkezi bozuklugu olmayabilir. Otizmli Cocuklarda Ogrenme GucluguBazi arastirmacilar makalelerinde, OSB ve DEHB olan cocuklarin calisma bellegi performanslarinin benzer oldugunu bildirmislerdir. Ancak performanslarinin, IQ ve okul cagiyla eslestiklerinde bile tipik gelisim cocuklari ile karsilastirildiginda daha dusuk oldugunu bildirmislerdir. Bununla birlikte, diger arastirmacilar, OSB’si olan ve zihinsel engelli ergenler ve yetiskinler arasinda calisma belleginde IQ ile eslesen OSB olmayan bireylerle karsilastirildiginda onemli farkliliklar bulamamislardir. Isleyen bellegin dil ile karsilikli bagimliligini anlama cabasinda, bazi arastirmalar bu bilissel yetenegin degerlendirmesini gorsel veya uzamsal isleyen bellek ile sozel isleyen bellek arasinda ayirmaktadir. Isleyen bellek ve dil yetenegi arasindaki iliskiyi anlamaya calisan cok ilginc bir arastirma Hill’in 2015’teki makalesidir. Isleyen bellek degerlendirilmis, OSB ve gelisimsel dil bozuklugu ile 5-8 yas arasi cocuklarda karsilastirilmistir. Bu calismada, OSB’li cocuklar dil bozuklugu olan ve olmayan cocuklar olarak iki gruba ayrilmistir. Dogru dili olan cocuklar, dil bozuklugu olan cocuklardan daha iyi performans gostermistir. Ek olarak, OSB ve dil bozuklugu olan cocuklar, cogu sozlu calisma bellegi gorevinde gelisimsel dil bozuklugu olan cocuklara benzer sekilde performans gostermistir. Ancak bu gruplarin hicbiri, karsilikli bagimliliklarini dusunduren gorsel calisma bellegi gorevlerinde farklilik gostermemistir ve bu ayni zamanda inhibisyon kontrolu ile de olur. OSB’li cocuklarda inhibitor kontrol calismalarinin bulgulari cesitlidir. Bazilari onemli kayiplari gosterirken, digerleri DEHB ve DT ile karsilastirildiginda hicbir farklilik bulunmaz. Bu yetenegi dogrulamak icin yaygin olarak kullanilan bir test, rafine bir dil becerisi gerektiren Stroop’tur. Arastirmacilar sozlu anlatim diline gerek olan ve olmayan bircok engelleyici kontrol testi gerceklestirmistir. Sozel yetenek gerektiren testte, OSB ve DEHB’li cocuklarin performanslari tipik gelisim cocuklarina gore daha kotudur. Sozel ifade yeteneginin gerekli olmadigi testte, cocuklarin cevap vermesi icin belli bir sayida duymasi ya da gormesi gerekir. OSB’li cocuklar DT ve DEHB olan cocuklardan daha kotu performans gostermistir. Bununla birlikte, ifade edici dil gerektirmedigi varsayilan gorsel calisma bellegi testinde bile, gorevin bir dil becerisi gerektirdigini belirtmek onemlidir. Ve ayni model, belirli bir duzeyde dil gerektiren kapsamli veya ifade edici gorevler kullanarak bilissel esnekligi degerlendirmeye calisan arastirmalarda da gorulur. NoropsIkolojik degerlendirmelerin dili degerlendirmeye yonelik olmasi ve bu becerilere duyarli olmamasi, onerilen cogu degerlendirmede sIk karsilasilan bir sorun olmustur. Genel olarak bu degerlendirmeler, dil basarisizliklarini belirlemek, hatta bunun icin gerekli dil yapilarini ayirt etmek veya tanimlamak icin derin bilgiye sahip olmayan psIkologlar tarafindan yapilir.Otizmli Cocuklarda Ogrenme Guclugu Bircogu dili yalnizca ifade edici veya sozlu bir eylem olarak yanlis degerlendirir, bu kavramsal olarak yanlistir. Veya dilin kulturel bilesenini goz ardi ederler veya hatta dil becerisini tek basina degerlendirmede basarisiz olurlar ve cogu kez cocuk tarafindan kullanilan bilissel stratejileri dil yetenegi veya baska bir sekilde dusunurler. Belirtildigi gibi bu bilgi, olasi bir nedensel iliskiyi acikliga kavusturmak veya sadece OSB’li cocuklarda degil, bilissel ve dil alanlari arasindaki olasi iliskiye isIk tutmak icin gereklidir. ALİNTİ ~ ________________ Bizde Mutsuz Olalim ~
	Alıntı Yap

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)