Sıradaki Ayrılık...
Bilmiyorum ne vakit kaçtı kaçacak dilimden sözcükler. Cesaret ise sessizlik kere sessizlik. Üç beş şarkı içinde saklanmış gibi sanki yine bedelim. Ödeyecek duygusallık da çok ceplerimde. Sonra tabi sinsi bir ses bozuyor sükunetimi. Siluetim de kamuda spot. Avaz avaz sussam diyorum dinecek sanki tüm acılar kalemimde. Kelimeler birbirleri ile köşe kapmaca halinde ve ben joker hakkımla arıyorum şimdi bütün silgilerimi. Küçük bir ayaz soğukluk dilenirken kapımda, hayırseverliğime sanki makbuz kesiyor yalnızlık. Şu meşhur bir milyoncuların işletmecisi gibiyim şimdilerde. Geliri gidişine bağışlanacak yokluklarım ise zaten hep veresiye. 'Üstü kalsın' falan da diyen olmuyor hiç. Altı üstü kalp tokluğu bizim tüm emeğimiz. Fazlaca müziksel bir akşamda buldum yine kendimi. "Bana ellerini ver" deyince arka fondaki ses, bir elim ötekine veriyor elimi gelmeyişinden ötürü. "Olur öyle…" diyorum sonra kendimin kendine… Ve dökülüyor kelimeler yavaşça dilimden; Sıradaki ayrılık farklı ayaklarla Aynı yolu yüreyen ayakkabılara gelsin… |
kalemine sağlık
|
Alıntı:
|
Kalemine Yüreğine Sağlık.
|
Yüreğine sağlık..
|
Alıntı:
Alıntı:
|
Müsait bir yere gidecek var diyorsun
|
Alıntı:
|
Üç beş şarkı içinde saklanmış gibi sanki yine bedelim. Ödeyecek duygusallık da çok ceplerimde.
@[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] , emeğine, yüreğine sağlık. |
Fazlaca müziksel bir akşamda buldum yine kendimi. "Bana ellerini ver" deyince arka fondaki ses, bir elim ötekine veriyor elimi gelmeyişinden ötürü. "Olur öyle…" diyorum sonra kendimin kendine…
Emeğine yüreğine kalemine sağlık @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] |
yüreğine sağlık caniçim kalemin yazan olsun hep :) :romantik:
|
Sıradaki ayrılık farklı ayaklarla
Aynı yolu yüreyen ayakkabılara gelsin. Emeğine yüreğine kalemine sağlık :gul: |
Kalemine yüreğine sağlık cnm
|
Üniversite okuduğum dönemde, sosyal sorumluluk temelli faaliyetler yürüten bir topluluktaydım. Bizden önceki topluluğun ilçe belediyesi ile ortak faaliyete geçirdiği bir gençlik merkezimiz vardı. Toplantılarımızı burada yapar, lojistik ihtiyaçlarımızı burada hâllederdik. Fakat, gençlik merkezinin aynı zamanda halk eğitim merkezi temelli ayrıca bir misyonu ve işleyişi vardı. Bundan doğan sorunların önüne geçilemiyor, ortak mekân kullanımında bir takım anlaşmazlıklar ve çatışmalar yaşanıyordu.
Hâl böyle olunca, üniversite kulübünün yönetimini devraldım ve topluluğun bu ayağının çalışmalarını gençlik merkezinden bağımsız olarak kampüste yürütmesi gereğini savunmaya başladım. Toplulukta bölünmeler oldu, topluluğun tamamını bunun gereklerine ikna etmek ve nasıl yapılabileceğine dair somut bir işleyiş ortaya koymak düşündüğümden uzun sürdü. Bu süreç beni hayli zorladı ve yıprattı da. Benim kısmen başarabildiğim bu ayrılığı, benden sonra gelen topluluk mensubu arkadaşlar tam da yapmak istediğim gibi sağlamayı başardılar. Gençlik merkezimiz ve üniversite topluluğumuz aynı şehirde, aynı prensipler doğrultusunda, aynı amaç için ayrı ayrı yapılar olarak var olabildiler. O gün, topluluklar müşterek çalışmalarda bir arada bulunmayı da becerebildikleri takdirde, ayrı ayrı olmalarından korkacak bir durum yoktur diyerek bir inisiyatif almıştım. Bunun sağlanabilmesi de beni "farklı ayaklarla aynı yolu yüreyen ayakkabılara gelsin" cümlesine bakıp tebessüm ettirdi. |
Kalemine yüreğine sağlık
|
Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 17:24. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2024, vBulletin Solutions, Inc.
Copyright ©2019 - 2023 | IRCRehberi