Bir Yudum Hayal Oturalım seninle bir sahil manzarasında,bir çaycıda.Sahilin meltemi yüzümüze vursun o muhteşem gün batımındayken biz.Güneş sahile tutulmuş olsun,ben de sana,gözlerine,gülüşlerine..Sonrasında ise arkada ise taş plaktan bir şarkı.Sahilin meltemi tatlı tatlı saçlarını oynatsın,boynuna,dudaklarına gelsin,ben kendim ayırırım saçlarını boynundan ve dudaklarından.Bir sigara yakarım gözlerine bakarak,her içime çektiğimde o dumanı,kalbime doğru da seni çekmek isterim.Zaman böyle akıp gitsin,ben sana sarhoş olurken,iki dudağından dökülen kelimeler tek tek kalbime taş diye oturana kadar.Baş edemiyorum bu hayaller ile baş edemiyorum ütopyası belli olmayan bir düşünceyle,sadece eskileri yâd ediyorum bunu yaparak.Bölük bir şeyi anlatamıyorum kusura bakma,bölük bir şey bile kalmadı ortada.Sadece iki ayrı oyuncuyuz artık bu dünyada.Kim bilir belki bir durakta,bir sokakta,bir köşebaşında tekrar başlarız,belki de hiç başlamamıştık.Bir bakıma ikimize de bir cezaydı,bir türlü bir araya gelememek.
Kim bilir ölmeyi unuturken,yaşamak dedikleri belki de budur.O sisli havayı görüyorum fakat neden soluduğumu hissedemiyorum.Kaybolan benliğime bakarak sadece el sallayabiliyorum,ulaşamıyorum ona betonları ya da duvarları yıkıp.
Belki de bu olanları unutup,yalnızlığımıza gömülürüz,belki o sandalyenin arkasından sen çantanı,ben de ceketimi alırım ve çıkarız o mekandan.Sen sağına,ben ise soluma.. |