HOŞÇAKALIN

Bana ağır gelen hüznümün akrep kıskaçlarında
Kim bilir kaçıncı ölünün intiharı idi seyrettiğim.
Ne kadar aşmaya çalışsam da dikenli yamaçları
Ayaklarımda pranga gurursuz heveslerimle
Ve ne kadar doldurmaya çalıştıysam da bir parça umut takılan hummalı yüreğimle
Tersine dönmüş kadehleri
Sevgimin kimyasına hep yabancı kaldınız
Turistik gezi heveslileri
Oysa kıyamım kıskançlık vermeliydi
Örümcek ağlarına takılmış umutsuzlara
Bent üstüne bent kurmamalıydı dostlarım
Kumdan yapılmış kalelerine
Duaları nasırlı bir dostun
Su edasında elleriydi size uzanan
Ne çare ki rahat yok bana
Sesim Yusuf’un kör kuyusunda yankılanmakta
Sevgilinin rüyalarımdaki tebessümü hicranımı eritse de
Artık bu oyundaki son perde
Ölümün vesikalık gülüşleri hayal çerçevemde
Öğrendim artık dost hançerinin keskin olduğunu
Yasak yemişin ağuladığını
Çaldığım demir kapıların açılmayacağını
Şu emanet kostümleri de alın artık üzerimden
Üzerime gülmesin tan vaktinin esrarkeş düşleri
Hadi uçurun beni beyaz bulutlardaki dervişler
Darağacındaki sürgün hayatımın çekin artık iplerini