CANDAN CANINA
Dün yanmış ve yıkılmış savaş meydanlarını geziyordum
Yüreğimin sahralarında
Her yer mezarını bekleyen cesetlerle altüst
Bu kaçıncı mağlubiyetimdi Rabbim
Bilmem bu hangi kuduz köpeğin laneti
Oysa kaç kez kurban etmiştim
Çocuksu düşlerimi musalla taşında
Kaç bahadır ak duvağımı kana bulamıştı
Düzenbaz sevdalar uğruna
Yine de kurtulamadım demirbaş hafakanlarımdan
Binlerce mayın döşemiştim oysa
Kimse yanaşmasın diye köhne sarayıma
Kozasında hapsedilmiş kelebeğin perişan muştuları bile
Bu laneti bitiremezdi asla
Lafazan düşünceler kemirirken beynimi
Acılarım pusmuş rüyalarım pejmürde iken
Birden çıkageldin çöl kumlarıma cemrem
Abı hayat fışkıran baharlar aşıladın dost
Ve kurumuş dallarımı bezedin çiçeklerle
Çayır çayır açtın delibozuk vadilerimde
Söz dipsiz kuyularımda sakladığım onurlu definelerimin
Hepsi senin
Kuşluk vakti erken açan çiğdemlerin güzelliği
Gizli gizli biriktirdiğim yağmur demetleri
Lehimlediğim dudaklarımdaki son bestem
Daima senin
Yeterki nurum ol canım ol ve
dağıt getirdiğin taze rüzgarlarınla
Karanlık rüyaların tortusunu