Merhametin Kilidini Açmak
MERHAMETİN KİLİDİNİ AÇMAK
Geçen yıl kanserden ölen bir kadına yağ sürmek için hastaneye çağrıldım. Ben daha evdeyken telefondan arayan adam, hastanın da tutuklu olduğunu bildirdi. Yanında bir memurun olacağını ve varlığımın onunla dua etmek için zaten onaylandığını açıkladı.
Hastane odasının kapısına geldiğimde hafifçe tıklattım. İçeri girdim ve kapının yanında yatakta yatan kadını gördüm. Ağır başlı bir subay, yatağının diğer tarafında, sadece birkaç metre ötede oturuyordu. Yatağının yanına eğildim ve hemen inancından bahsetmeye başladı. Bana Allah'a ne kadar inandığını anlattı ve birçok çocuğu ve torunları için dua etti. Gözleri parladı; cildi ince görünüyordu, kolları ve elleri birçok dövmesini ortaya koyuyordu. Kanserle olan deneyimini kucaklayan derin bir inancı vardı.
Eğilip yağ kabını yavaşça açarken, gözüm memurun kemerinden sarkan kelepçelere takıldı. Anın mahremiyetine ve hasta vücuduyla derin karşılaşmasına daha fazla odaklanmaya çalıştıkça, ona hala onu bağlayan dünyevi bağları hatırlatan kelepçelere bakmaktan kendimi alamadım. Onunla konuştukça ve dua ettikçe, uzun zamandır tanıştığım ruhsal olarak en özgür insanlardan biri olduğunu daha çok hissettim.
Kelepçelerin ve meshin bu görüntüsü bende kaldı. Hepimiz Allah'ın bize olan sevgisinin özgürlüğünü arıyoruz, ancak yine de hepimiz planladığımız gibi sonuçlanmayan geçmiş kararlara ve hayatlara bağlıyız.
Bu başucunu Allah‘ın merhametinin yeri olarak tanıyorum. Bunlar, iyileştirmeyi ve bağışlamayı özlediği insanlardır. Bu, kurtuluşun ve sevginin başucudur. Yılların tecrübesi üzerime yığılırken böyle bir merhamete teslim oluyorum çünkü insanları özgür kılacak başka bir cevabım yok.
Yıllarca toplumun kıyısındaki insanları dinlediğimde, kutsal yağ kabını açtığımda ya da İtiraflar sunduğumuz sessiz, kutsal odada oturduğumda Allah'ın sevgisi üzerinde hiçbir gücüm olmadığını biliyorum. Ben sadece, her zaman ve mevsimde, tüm insanlar için günahın insan kelepçeleri ve sevginin ilahi kurtuluşu gerçeğine bakıyorum.
Allah'ın merhameti, ötekileştirilmiş, kırılmış, yalnız, bağımlı ve acı içinde olan insanlardan kendini gösterir. Bunlar bizim için özgürlüğün ne olduğunu ve kaybolanların peşinden koşan ve günahkarların canını sıkı sıkıya tutan çobanı nasıl bulacağımızı belirleyecek insanlardır.
Atalarımızın inançta bulduğu özgürlüğe inanıyorum. Bu, mucizevi şifaları ve Allah'ın günahlarının ve geçmiş hatalarının kelepçelerini çözmesini bekleyen insanların sunaktan yatak başlarına kadar aldığım özgürlüktür. Sunak masasından başucuna kadar gerçek merhametin evi, tüm ALLAH‘ın sevgisi için özgürlük yeridir.
|
