IRCRehberi.Net- Türkiyenin En iyi IRC ve Genel Forum Sitesi  
 sohbet
derya sohbet


Özel Eğitim Rehabilitasyon ve Kişisel Gelişim Özel eğitim Rehabilitasyon ve Kişisel Gelişim ile alakalı tüm konulara bu başlık altından ulaşabilirsiniz.

 
 
Seçenekler Stil
Alt 09 Mart 2021, 09:59   #1
Standart Ogrenme Guclugu Alanindaki Kavramlar

2004 yilinda, Engelli Bireyler Egitim Yasasi yonetmeligi, yasa ve duzenlemelerin onceki surumleriyle ayni belirli ogrenme guclukleri tanimini korumustur. Belirgin bir sekilde tanimlama surecini genisletme girisimi, hem cocugun mudahaleye yanit gibi bilimsel, arastirmaya dayali mudahaleye yanitina dayali bir sureci hem de diger alternatif arastirma temelli prosedurlerin kullanimini icererek gerceklesmistir. ABD kodunda (20 USC & 1401) bulunan Engelli Bireyler Egitim Yasasi tanimi vardir. Spesifik ogrenme guclugu terimi, sozlu veya yazili dili anlamada veya kullanmada yer alan temel psIkolojik sureclerden bir veya daha fazlasindaki bir bozukluk anlamina gelir.
Bu bozukluk kendini dinleme, dusunme, konusma, okuma, matematiksel hesaplamalar yazmak, hecelemek veya yapmaktir. Boyle bir terim, algisal sakatliklar, beyin hasari, minimal beyin disfonksiyonu, disleksi ve gelisimsel afazi gibi durumlari icerir. Bu terim, oncelikle gorme, isitme veya motor engellerin, zihinsel geriligin, duygusal rahatsizligin veya cevresel, kulturel veya ekonomik dezavantajin bir sonucu olan bir ogrenme problemini icermez. Bu resmi tanim, bozuklugun spesifik olarak kabul edilmesi icin kac problem olabilecegini belirtmeden, bir veya daha fazla belirsiz ayrim yoluyla, bozuklugun spesifik yonunu ilk kez ortaya koymaktadir. Ornegin ilgili konulardaki ve psIkolojik yapidaki belirli ozelliklere atifta bulunuluyorsa veya spesifik teriminin bozuklugun idiyopatik oldugunu one surup getirmedigine dair spesifik anlamlarin ne olduguna dair hicbir aciklama saglamaz. Bu tanim, sozlu veya yazili olsun, dilin baskin oldugu bir surecler hiyerarsisini de ortaya koyuyor gibi gorunmektedir.


Ogrenme Guclugu Alanindaki KavramlarBozukluk yalnizca akademik basaridaki zorluklarla degil, ayni zamanda gunumuzde ust bilissel islev denilen seyi yansitan bir ozellik olan bilissel eksIkliklerle (muhakeme bozukluklari) de baglantilidir. Henuz merkezi sinir sistemi islev bozukluklarindan soz edilmiyor, ancak norolojik bozukluklardan kaynaklanan benzer vakalara atiflar vardir. Bu mevzuata dayanarak, egitimcilerden belirli ogrenme gucluklerinden suphelenilen ogrencinin yasa dayali ve sinif duzeyi standartlarina gore basarida yeterli ilerleme gosteremedigini belirlemeleri istenir. Bu prosedur onemli bilgiler saglar ve basari ile yeteneklerdeki guclu ve zayif yonlerin bir modelini vurgular.


Birey ici farkliliklar veya degiskenlik bazen belirli ogrenme guclukleri bir gostergesi olarak gosterilmektedir. Yetenek-basari uyusmazligi da surecin bir parcasi olarak dikkate alinir. Nitelikli personelin uygun talimatlar vermesi gerektigi de tartisilmaktadir. Bunu almayan ogrenciler belirli ogrenme gucluklerine sahip olarak degerlendirilemez. Temel egitim unsurlari esas olarak, yasa gore sistematik olarak ogretilmesi gereken okumayla ilgilidir ve bunlar asagidaki gibidir:
• Fonemik farkindalik,
• Ses bilgisi,
• Kelime gelistirme,
• Sozlu okuma becerileri dahil okuma akiciligi,
• Okudugunu anlama stratejileri,


Okullar ayrica ogrencilerin ilerlemesini sIk sIk degerlendirmeli ve ebeveynleri bilgilendirmelidir. Toplanan veriler, bir talimat stratejisinin veya programinin etkinligini gosterebilir. Ogrenci herhangi bir ilerleme belirtisi gostermezse, ebeveynlerin onayi ile 60 gunu gecmemek uzere bir uzatma verilebilir. Son olarak, yeniden yetkilendirme duzenlemeleri, bilimsel temelli okuma arastirmalariyla desteklenen, temel olarak sosyal yapiya dayanan okuma ogretimine yaklasimlarin uygulanmasinin gerekli oldugu ifadesini icerir. Okuma ogretimi ile ilgili olarak, ozel egitimde azinliklarin asiri temsil edilmesinden de kaynaklanabilecegi ileri surulmustur.
Yeniden yetkilendirilmis tanim, ABD eyaletlerinin teshis prosedurunun bir parcasi olarak IQ-basari tutarsizligini kullanmamasina veya zeka testleri saglamamasina ve cocugun mudahaleye yanit kriterini teshis prosedurunun bir parcasi olarak dahil etmesine izin verir. DSM, spesifik ogrenme bozuklugu terimini kullanir. 2013 yilinda revize edilen mevcut versiyon olan DSM-5, onceki tanimi, durumun en son bilimsel anlayisini yansitacak sekilde genisletmektedir. Teshis, okulun resmi yillarinda okuma, yazma, aritmetik veya matematiksel muhakeme becerilerinde kalici zorluklar gerektirir. Belirtiler arasinda yanlis veya yavas ve zahmetli okuma, netlikten yoksun kotu yazili ifade, sayi gerceklerini hatirlamada guclukler veya yanlis matematiksel akil yurutme yer alabilir.


Mevcut akademik beceriler, kulturel ve dilsel olarak uygun okuma, yazma veya matematik testlerindeki ortalama puan araliginin cok altinda olmalidir. Bireyin zorluklari gelisimsel, norolojik, duyusal (gorme veya isitme) veya motor bozukluklarla daha iyi aciklanmamalidir. Ve akademik basariya, mesleki performansa veya gunluk yasam aktivitelerine onemli olcude mudahale etmelidir. Uluslararasi duzeyde yogun arastirmalar vardir ama cogunlukla ABD’de ve alanin tasvirinin pesinden milyonlarca dolar harcanmistir. Bununla birlikte, simdilik durumun net bir tanimi yoktur, bunun yerine ogrenme guclugu ceken bir grup okul cocugunun genellestirilmis bir tasviri vardir. Durum hakkinda cok sey biliniyor olabil, ancak ogrenme gucluklerinin neden var oldugu bilinmemektedir.
Tanimlarin yakinsama noktalari bile dogalarinin tek tip bir yorumuna yol acmaz. Bu nedenle, cok sayida calisma ve arastirmada ogrenme gucluluklerine farkli bakis acilarindan yaklasilmaktadir. Ve bunlari tanimlamak icin ogrenme guclukleri, belirli ogrenme guclukleri, disleksi, ozel dil bozuklugu, dikkat eksIkligi hiperaktivite bozuklugu vb. gibi farkli terimler kullanilmaktadir. Tum bicimsel tanimlarda, yetenek-basari tutarsizligi unsuru surekli olarak ortaya cikar. Tutarsizlik sorunu makul bir soruyu gundeme getirir: Zeka veya genel bilissel yetenek, ogrenme veya bilissel surecler ve akademik basari gibi kavramlarin anlami nedir?Ogrenme Guclugu Alanindaki KavramlarOgrenme gucluklerinin her tanimina dahil edilen kavramlar ve arasindaki nedensel iliski nedir? Bu soru cozulmedikce, alanin kimligi belirsiz ve tartismali kalacaktir.


Kavramsal ve bilimsel tanimlar ogrenme guclukleri alaninin tanimlanmasini kolaylastirmadigindan, pratik uygulama icin kosulun operasyonel bir aciklamasi gereklidir. Birey ici farkliliklar olgusu ilk olarak, ozellikle digerlerinin normal gelisiminin tersine belirli yeteneklerde bazi hatali calisma olasiligi uzerinde calisilmistir. Bu gelisimsel dengesizlikler, Wechsler Cocuklar icin Zeka Olcegi gibi zeka testlerine dahil edilen zeka islevlerinin tutarsizliklarinda belirgin hale gelebilir. Wechsler Cocuklar icin Zeka Olcegi kompozitleri, guclu ve zayif yonlerin profillerini belirlemek icin kullanilabilir. Ogrenme guclugu olan ogrencileri, genel zeka islevi puanlari ortalama veya dusuk olan diger ogrenci gruplarindan ayirabilir. Gelisimsel farkliliklarin bu analiz yontemi, ogrenme gucluklerinin dogasi ile ilgili tartismalara yol acmistir.
Bu ogrencilerin profili bu nufusun tamaminda benzersiz mi? Ogrenme guclugu alt testlerinin profili, normal zeka katsayisina sahip diger durumlardan onemli olcude farkli midir? Calismalarin bir meta-analizinde, Kavale ve Forness ogrenme bozuklugu olan ogrenciler icin belirli bir Wechsler Cocuklar icin Zeka Olcegi tabanli profil belirleyememistir. Cunku alt testler arasindaki veya kriterin sozlu ve pratik kisimlari arasindaki dengesizliklere ragmen, farkliliklar vardir. Istatistiksel olarak onemsiz kabul edilmistir. Bu nedenle, spesifik profillerin, pedagojik tedavinin planlanmasinda yararli bir unsur olan cocuklarin yeterliklerinin ve yetersizliklerinin yalnizca gostergesi olabilecegini iddia edilmistir. Benzer sonuclara sahip calismalar da ayni sonuca ulasilmistir.


Bilissel yeteneklerdeki bireyler arasi tutarsizliklarin belirlenememesi, ilk olarak Bateman’in tanimina gore alanin tasvirine eklenen bir ozellik olan zeka ve performans indeksleri arasindaki tutarsizliklarin tanimlanabilecegi fikrini guclendirir. Yavas yavas, bu yetenek ve basari kriteri ogrenme gucluklerinin belirlenmesinde baskin bir ozellik haline gelmistir. Bu yaklasimla ilgili temel sorun, Wechsler Cocuklar icin Zeka Olcegi testinin zeka katsayisi (IQ) icin sabit kriter olarak kalirken, basarinin cesitli resmi ve gayri resmi kriterlerle degerlendirilmesidir. Bu nedenle, tutarsizlik kriterine itiraz edilmistir. Bir baska suphe nedeni, calismalarin meta-analizlerinin, farkli kriterler uygulandiginda ogrenme bozuklugu olan ogrencilerin oraninda bir degisIklik belirlemesidir.
Ornegin, Colorado eyaletindeki bulgularin analizleri, ogrencilerin % 26’sinin kriteri karsilamadigini, % 30’unun ise sadece okuma ve matematikte yaptigini gostermistir. Ayni orneklem icinde farkli bir basari olcutu uygulayarak, ogrencilerin % 5’i matematikte ve % 27’si okumada olcutu karsilamistir. Bulgularin baska bir meta-analizinde, Cone, Wilson ve Bradley, Iowa eyaletinde % 75’inin tutarsizlik kriterini karsiladigini bulmustur. Benzer bir calismada Kavale ve Reese, kullanilan testlere bagli olarak % 33 ile % 75 arasinda tutarsizlik oranlari kaydetmistir. Boylece Lyon ve ark ogrenme gucluklerini belirlemenin birincil kriteri olarak tutarsizligin cocuklar icin yararli olmaktan cok zararli oldugu sonucuna varmistir.
Cunku basari kriterleri egitimci, altyapi, mufredat vb. gibi cesitli dis faktorleri icerir. Bu faktorler ne izole edilebilir ne de eksIklik ve tani proseduru sirasinda dikkate alinmasi gereken pedagojik ve sosyal faktorler arasindaki karmasIk etkilesimleri yorumlayabilir. YaklasIk 50 yil once, Cruickshank her eyalette farkli sekilde siniflandirilan ogrenciler olarak ogrenme bozuklugu olan ogrencilerin belirsiz bir resmini tanimlamistir. Ogrenme gucluklerinin dogasinin taniminin eksIkligi, tum cocuklarda terimin asiri genellemesine yol acmistir. Akademik basaridaki guclukler ogrenme bozuklugunu sunma veya tam tersine, genellikle okuma gucluklerinde gorulen bir belirtiye dayali terimin alt genellemeleridir.


Ogrenme bozuklugu olan ogrencilerin % 90’inin okuma guclugu yasadigi bir gercektir. Ancak bu sorun birincil mi yoksa ikincil mi? Hangi okuma guclugu vakalari ogrenme guclugu araligina girebilir? Arastirmalara gore, cesitli nedenlerden dolayi okuma guclugu ceken cocuklari, Engelli Bireyler Egitim Yasasi’nin taniminda belirtildigi gibi disleksi kategorisine giren cocuklardan ayirt etmek imkansizdir. Ancak belirli okuma guclukleri, yani disleksi durumlarinda bile, bu bozukluga sahip ogrencilerin kendilerini normal okuma yetenegi dagiliminin en alt noktasinda bulduklari tartisilmistir.Ogrenme Guclugu Alanindaki Kavramlar
Bu cocuklarin cogunlugunun okuma guclugu cekmesi esas olarak Avrupa’da ogrenme bozuklugu ile disleksi denklemine yol acmistir. Bu, Engelli Bireyler Egitim Yasasi’nin tanimina gore semptomlarindan birini temsil ederken, otonom bir bilimsel alan haline gelmistir. Bu nedenle, ozellikle Avrupa’da ogrenme guclukleri, dusuk okuma performansinin belirsiz kriterleri ve tum ogrenme guclukleri tanimlarina dahil edilen dislayici unsurlar temelinde disleksi ile esitlenmistir. Fikir birligi eksIkligi, uluslararasi mesleki ve idari duzeyde iki egilimin gelismesine yol acmistir. Bir yanda belirli ogrenme guclukleri ayri bir grup olarak kabul edenler ve diger yanda bunlari dusuk akademik basarisi olan her ogrenciyle iliskilendirenler vardir.
Yine de cogu ulkede egitimciler yalnizca dusuk zeka oranlarini dislama kriterini uygularlar. Yani, entelektuel bir yetenegi olan ve bununla baglantili uyum becerisi eksIklikleri olan ogrenciler ile belirli ogrenme guclukleri olan ogrenciler arasinda ayrim yapmayi amaclamaktadir. Ozetle, ogrenme guclukleri kategorisini diger dusuk basari kategorilerinden ayiran anahtar unsurlar konusunda akademisyenler, arastirmacilar ve uygulayicilar arasinda fikir birligi eksIkligi vardir. Bunun yani sira bunlarin dogasi ve nedenleri hakkinda ortak anlayis eksIkliginin yol actigi aciktir. Genel tartismada birbiriyle celisen iki gorus mevcuttur. Biri engelleri bu ogrencilerin dogustan gelen ogrenme yetersizlikleriyle tanimlarken. Digeri onlari gelisimsel ozgullukler olmaksizin dusuk basariya sahip genis bir ogrenci yelpazesini kapsayan bir semsiye kategorisi olarak degerlendirir.


Semsiye karakterizasyonunu destekleyenler icin ogrenme guclukleri, Senf’e gore modern egitim sisteminin bir yapisidir. Genel egitimi sosyolojik bir sunger gibi saflastirmaya calisir. Bu en cok akademik talepler kati oldugunda veya ebeveynlerin basari icin baskisi daha yuksek oldugunda emici olur. Bu sunger ayni zamanda sadece ogrencilerin bireysel farkliliklarini degil, ayni zamanda okul ogrenimini engelleyebilecek cesitli pedagojik, davranissal ve psIkososyal sorunlari da absorbe eder. Bununla birlikte, alanin bilimsel aciklamasi olmadan ogrenme guclukleri, bilimsel bir varligi temsil edemez.


ALİNTİ ~
________________

Bizde Mutsuz Olalim ~
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Kapalı
Refbacks are Kapalı





Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 16:14.