Che, belki de tüm devrimciler için bir motivasyon kaynağıydı. Siyasi İslamcıların bugünlerde anti demokrat çizgide gördükleri Che’yi eleştirmelerini manidar buluyorum. Che, hayatı boyunca demokratlık için savaşmamış, ezilen ve sömürülen halklar uğruna mücadele etmiş ve ideallerini gerçekleştirmek istemişti. Küba devriminin önderlerinden en önemli figür olan Che hala posterlerde yerini alıyor, kullandığı aksesuarlar günümüze kadar ulaşıyorsa bu onun 39 senelik hayatını sosyalizme kattığı değerlerle başarmıştır. Popüler kültüre fazlasıyla malzeme edilmesi ise onun günümüz gençliğinde yer edinmesindendir.
Siyasi İslamcılar, Che Guevara’nın devrim esnasında dökülen kanlardan sorumlu olduğunu savunuyor. Ancak tarihi olayları masa başından okumakla ne denli ciddiyetsiz bir eleştiri yaptıklarını görebilirsiniz... Belki ironi amaçlı yapılan bu eleştiriler bir bakıma okuyucuda yer edinebilir ancak bunun da ötesine geçemeyeceği aşikar...
Che, tüm sosyalistler için motivasyon kaynağı olduğu kadar şarkıları coverlayıp sözlerini değiştirip popülizmden beslenen için de güzel sözler hazırlamış o günlerde... Muhafazakâr siyasetin önderleri halkın duymak istediklerini söyleyerek oy devşirirken, onların basındaki temsilcileri Che’ye diktatör destekçisi yaftasını yapıştırmaya kalkıyor. Che, yalan siyaseti güdenlerle ilgili “Bir yalan, hangi amaç için söylenmiş olursa olsun, her zaman, en kötü gerçekten daha kötüdür.” sözünü söylemiş ve devriminin özünü böyle anlatmıştı...
Che’yi hatırlarken hafızalara kazınan o muhteşem sözleriyle yazıyı noktalayayım...
“Ne kadar farklı olursa olsun; sana ait olmayana tenezzül etme ve ne kadar basit olursa olsun senin olandan asla vazgeçme.”
“Dizlerimin üzerinde yaşamaktansa, ayaklarımın üzerinde ölmeyi tercih ederim.”
“Kaybettiğin tek savaş, uğrunda savaşmaktan vazgeçtiğindir.”
“Kaybetmekten korkma; bir şeyi kazanman için bazı şeyleri kaybetmelisin. Ve unutma; Kaybettiğinde değil, vazgeçtiğinde yenilirsin.”

Alıntıdır.