Sen bir çobansın, değil mi?
 

Dağlardaki merada bir çoban sürüsünü otlatıyor. Aniden bir helikopter gökyüzünden iner. Kusursuz bir takım elbiseli ve kravatlı genç bir adam dışarı atlar.
- Sen bir çobansın, değil mi?
Sessizlik.
- Sürünüzü yanlış otlattınız. Şimdi doğrusunu göstereceğim!
Bir dizüstü bilgisayar çıkarır ve bir uyduya bağlanır.
-Görüyor musun? İşte bir uydu fotoğrafları ve bu yokuşun arkasında çimlerin çok daha yeşil ve gür olduğunu açıkça görülüyor. Katılıyor musun? Anladığını görüyorum. Sürünüzü oraya transfer etmelisiniz.Lütfen sizin için bir transfer rotası seçmemizi ister misiniz? Üç yol var. Bu rotadan gitme çünkü orada kurtlar var. İşte, gördün mü? Diğer ikisi de var, ama siz bu daha kısa olanı seçmelisiniz. Size yardımcı olduğum için de ücret olarak bir koyun alıyorum.
Helikoptere yürür ve aniden çobanın sesini duyar:
- Muhtemelen uzun süredir danışman olarak çalışıyorsunuz?
-Evet, nasıl bildin?
-Bir
-Seni arayan olmadan geldin.
İki:
- Kendin soru sordun ve kendin cevap verdin.
Üç:
"Köpeğimi de yere bırak!"

:gulumseme: