01 Haziran 2021, 02:09 | #1 |
Mevlana celaleddin rumi – etme şiiri ve hikayesi
MEVLANA CELALEDDİN RUMİ – ETME ŞİİRİ VE HİKAYESİ
Mevlana, Şems-i Tebrizi ile tanıştıktan sonra Şems, Mevlanâ’ya ayna oldu. Mevlânâ,Şems’in aynasında gördüğü kendi eşssiz güzelline hayran oldu. Mevlânâ,artık vaktinin tamamını Şems’in sohpetlerine ayırır olmuş, Şems’in sopbeti ile nurlarına gömülüp gitmiş,artık bambaşka bir aleme girmişti.Şems’in cazibesinden yana yana dönüyor,ilahi aşkla kendinden geçercesine Sema ediyordu. Bu iki dostun sohpetlerindeki mukaddes sırrı idraktan aciz olanlar,ileri geri konuşmaya başladılar.Neticede Şems,incindi ve Mevlânâ’nın yalvarmalarına rağmen Konya’dan Şama gitti. Şems’in ayrılığından derin bir ızdıraba düşen Mevlânâ,manzum olarak yazdığı güzel bir mektubu,Sultan Veled’in başkanlığını yaptığı bir kafileyle Şam’a, Şems’e gönderdi. Şems,”Muhammedi tavırlı ve ahlaklı Mevlânâ’nın arzusu kafidir.Onun sözünden ve işaretinden nasıl çıkabilir”diyerek, Mevlânâ’nın davetine icabet etti ve 1247’de Sultan Veled’in kafilesiyle,Konya’ya döndü. Şems’in Konya’ya gelişine herkez sevindi.Mevlânâ’da hasretin sıkıntılarından kurtuldu.Artık Şemsin şerefine ziyafetler verildi,sema meclisleri tertip edildi.Fakat huzurla,muhabbetle,dostluk içinde süren günler pek fazla sürmedi,dedikodular ve can sıkısı durumlar yeniden başladı.Şems, o dedikoducu topluluğun yine kinle dolduğunu,gönüllerinden sevginin uçup gittiğini,akıllarının nefislerine esir olduğunu anladı ve kendisini ortadan kaldırmaya çaşıltıklarını bildi,Sultan Veled’e dediki: “Gördün ya azgınlıkta yine birleştiler. Bilginlikte eşi olmayan Mevlânâ’nın huzurundan beni ayırmak, uzaklaştırmak, sonra da sevinmek istiyorlar. Bu sefer öylesine gideceğim ki hiç kimse benim nerede olduğumu bilmeyecek..” İşte Sultan Veled’e böyle yakınan Şems, Konya’dan aniden gidip kayboldu. Mevlana,Şems’i çok aradı, onun ayrılığı gönülleri yakan,sızlatan nice şiirler söyledi. Bunlardan biri de ETME adlı şiiri; ETME Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun etme Başka bir yar başka bir dosta meylediyorsun etme Sen yadeller dünyasında ne arıyorsun yabancı Hangi hasta gönüllüyü kasdediyorsun etme Çalma bizi bizden bizi gitme o ellere doğru Çalınmış başkalarına nazar ediyorsun etme Ey ay felek harab olmuş alt üst olmuş senin için Bizi öyle harab öyle alt üst ediyorsun etme Ey makamı var ve yokun üzerinde olan kişi Sen varlık sahasını öyle terk ediyorsun etme Sen yüz çevirecek olsan ay kapkara olur gamdan Ayın da evini yıkmayı kastediyorsun etme Bizim dudağımız kurur sen kuruyacak olsan Gözlerimizi öyle yaş dolu ediyorsun etme Aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer Aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun etme Ey cennetin cehennemin elinde olduğu kişi Bize cenneti öyle cehennem ediyorsun etme Şekerliğinin içinde zehir zarar vermez bize O zehiri o şekerle sen bir ediyorsun etme Bizi sevindiriyorsun huzurumuz kaçar öyle Huzurumu bozuyorsun sen mavediyorsun etme Harama bulaşan gözüm güzelliğinin hırsızı Ey hırsızlığa da değen hırsızlık ediyorsun etme İsyan et ey arkadaşım söz söyleyecek an değil aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun etme Mevlana Celaleddin Rumi
________________
No MoRe DramA
|
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|